İsrail "Kazanarak" Kaybetmeye Devam Edecek

Gazze ambargosunun ve mücavir karasuları bölgesinde müdahalelerin meşru olduğunun raporda kabul edilmesi İsrail için ana hedefti.

Devamı
İsrail quot Kazanarak quot Kaybetmeye Devam Edecek
11 Eylül ve Yeni Düzen

11 Eylül ve Yeni Düzen

ABD'nin 11 Eylül sonrasında içerde ve dışarda geliştirdiği yaklaşımlardan çok uzaklaştığını söylemek mümkün değildir.

Devamı

Mısır’daki gelişmelerin hangi yönde evrileceğinin değerlendirebilmesi açısından eski ve yeni siyasi aktörlerin incelenmesi yararlı olacaktır.

Yıllardır Atatürk'ün şahsı ve siyasal mirası mutedil tartışmalardan öte, tarafların karşıtlık üzerine kurulu mevzilerini daha da tahkim edecek bir işlevle ele alınıyor.

Kemalizm'in siyasetin temel belirleyeni haline sokulması, modernleşme sürecinin dinamizmini kaybetmesine yol açmıştır.

Mısır halkının nehri geçmek için hazırlandığı bu dönemde bazı odaklar, Tahrir Meydanında elde edilen nisbî kazanımlarını Nil’in sularına atmak istiyor.

Dersim Tartışmasının Siyasi Yansımaları

Başbakan'ın devlet adına Dersim mağdurlarından özür dilemesiyle mesele CHP parantezinden çıkıp bütün bir Kemalist modernleşme sürecinin sorgulanmasına yol açtı.

Devamı
Dersim Tartışmasının Siyasi Yansımaları
Ortadoğu İsyanları ve Yerli Oryantalizm

Ortadoğu İsyanları ve Yerli Oryantalizm

Ortadoğu'daki gelişmelere yönelik komplocu yaklaşımlar yerli bir oryantalizmin ürünü. Bu yaklaşımların özünde, bu coğrafyaya ait olan öznelerin iradesiz olduğu önyargısı yer alıyor.

Devamı

Salih rejimini devirmek amacıyla birleşen halk, Salih’e perde arkasından ülkeyi yönetme hakkı veren yetki devri anlaşması ile devrimlerinin ellerinden çalındığına inanıyor.

15 Aralık 2011 tarihi ABD için askeri olarak bir çekilme, siyasi olarak ise neo-con fanatizmin uygulamaya koyduğu bir projenin iflası anlamına geliyor.

Ortadoğu’daki gelişmelerden sonra yaşanabilecek stratejik ve jeopolitik revizyonların ABD-İsrail ilişkilerini ne denli etkileyeceği herkesin merakını celbeden önemli bir mesele.

2011’de Türkiye başlıklı SETA analizi, genel seçimlerden Kürt sorununa, Arap Baharı’ndan yeni anayasa sürecine Türkiye’nin meseleleri hakkında geniş çaplı bir 2011 değerlendirmesi sunuyor.

Türkiye dış politikada yeni bir safhaya ulaşmış durumda. Mezkûr safhanın bir kırılma ya da sıçrama noktası olması kuvvetle muhtemel.

2011, muazzam bir toplumsal-siyasal dinamizmin statükocu siyaseti zorladığı 1990'lardaki siyasal sürecin demokratikleşme ekseninde somut kazanımlara kavuştuğu bir yıl oldu.

Siyasi partiler, siyasal aktörler, kurumlar ve medya organları hakkında bilgilere yer verilen çalışma, Mısır’daki hızlı değişimi daha iyi okumak için önemli bir rehber niteliğinde.

SETA’da düzenlenen “Arap Baharı, Tunus ve Türkiye” başlıklı panelde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Tunus Dışişleri Bakanı Refik Abdüsselam Arap Baharı’nı ele aldılar.

Bugün artık toplumun büyük bir kesimi, bu Anayasa'yla devletin ve toplumun yol alamayacağını düşünüyor; bundan ötürü de, bir "anayasa değişikliği" değil, "yeni bir anayasa" talep ediyor.

Seçimlerden "Yeni Mısır"ın çıkmasını beklemek naiflik. Seçimler, hangi aktörlerin Yeni Mısır'ı kuracağını, hangi aktörlerinse bu rolü üstlenemeyeceğini ortaya koyacak.

Cumhuriyetçi başkan adaylarından Texas Valisi Rick Perry'nin (Perry dün yarıştan çekildiğini açıkladı ama bu söylemlerin yarattığı etkiyi değiştirmez) diğer adaylarla katıldığı bir tartışma programında Türkiye hakkında söyledikleri, tüm gözlerin yeniden adayların dış politika konusundaki bilgi ve birikimlerine çevrilmesine yol açtı.

Türkiye bölgede "zamanın ruhunu" temsil ediyor. Krizler üzerinden nüfuz genişleten bölgesel ve global aktörler, Türkiye'nin bölgenin "normları" üstündeki yaklaşımını doğru okuyamıyor.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın geçirdiği dönüşüm ve bu dönüşümün bölgesel ve uluslararası güç dengeleri üzerine etkisi konularını ele aldılar.