Dijital Türkiye için Milli Teknoloji Hamlesi | MTH Serisi: 4

Küresel düzeni baştan sona değiştiren dijital teknolojiler, sosyoekonomik hayatımızda neredeyse tüm süreçleri ve hizmetleri etkileyerek alışkanlıklarımızı da tümüyle dönüştürmektedir. Özellikle büyük veri, yapay zeka, nesnelerin interneti, bulut ortamlar, blokzincir, dijital ikiz ve kuantum sistemleri gibi yenilikçi teknolojiler; geleneksel düşünme, davranma ve iş yapma yöntemlerimizi önemli ölçüde etkilemektedir. Bununla birlikte koronavirüs (Covid-19) salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve iklim değişikliği gibi önemli küresel sorunlar da değişimi hızlandıran ve tüm coğrafyaları zorlayan önemli sınamalardır.

Devamı
Dijital Türkiye için Milli Teknoloji Hamlesi MTH Serisi 4
İklim Krizi ve Akdeniz Kuşağı nın Karşılaştığı Zorluklar

İklim Krizi ve Akdeniz Kuşağı’nın Karşılaştığı Zorluklar

IPCC’nin İklim Değişikliği 2023: Sentez Raporu’nda öne çıkan başlıklar nelerdir? Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin 2023 yazında Akdeniz Kuşağı’na etkisi nasıl olmuştur? Küresel iklim değişikliği ile mücadelede alınan son kararlar ve yapılması gerekenler nelerdir?

Devamı

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) nedir? SKDM’nin uluslararası ticarete muhtemel etkileri ve sisteme yönelik eleştiriler nelerdir? SKDM’nin Türkiye-AB ticari ilişkilerine etkileri neler olabilir?

Taraflar Konferansı (Conference of the Parties, COP) nedir? COP28’deki beklentiler, riskler ve fırsatlar nelerdir? Türkiye’nin küresel iklim değişikliği ile mücadeledeki yeri nedir?

Bu analizde 30 Kasım-12 Aralık 2023 arasında BAE’de düzenlenen COP28 ve küresel iklim değişikliği ile mücadeledeki son durum incelenmektedir.

2023 yılı dünya tarihindeki en sıcak yıl olarak kayıtlara geçerken yapılan son çalışmalar küresel ısınmanın giderek arttığını ve yine küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın 1,3-1,4 santigrat dereceye ulaştığını göstermektedir. Çok sayıda ülke aşırı sıcaklar, sel felaketleri, kuraklık, orman yangınları ve benzeri olumsuzluklarla karşı karşıya kalırken iklim değişikliği her geçen gün dünya genelinde etkilerini daha fazla hissettirirken iklim değişikliği ile mücadele konusu hala tartışmalı bir meseledir.

AK Parti ve Türkiye Yüzyılı’nda Yeşil Belediyecilik

AK Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 2024 Yerel Seçim Beyannamesi'ni kamuoyu ile paylaştı. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100.yılında gerçekleştirilen 14 Mayıs 2023 tarihli Genel Seçimler ve Cumhurbaşkanlığı Seçiminin vizyonunu belirleyen "Türkiye Yüzyılı" teması AK Parti'nin şehir ve belediyecilik anlayışın yansıyor ve 31 Mart Yerel Seçimlerinde de karşımıza çıkıyor.

Devamı
AK Parti ve Türkiye Yüzyılı nda Yeşil Belediyecilik
Kriter'in Şubat Sayısı Çıktı Tarihi Karar İsrail Soykırımla Yargılanacak

Kriter'in Şubat Sayısı Çıktı: Tarihi Karar | İsrail Soykırımla Yargılanacak

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 87. sayısı raflarda yerini aldı.

Devamı

Bakan Özhaseki, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen şehirleri eskisinden daha güzel ve güvenli hale getireceklerini belirterek, son depremzede evine kavuşana kadar sahada olacaklarını bildirdi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 88. sayısı raflarda yerini aldı.

Raporda şehirlerin çevresel kırılganlıklarını azaltan üç önemli yaklaşım ele alınmaktadır. İlk olarak kentsel alanda normalin üzerinde ortaya çıkan yağmur suları ve artan su arzının etkin yönetimine odaklanan sünger şehir modeli incelenmiştir. İkinci olarak döngüsel ekonomiyle de bağlantılı şekilde etkin kaynak yönetimine dayanan ve kaynakların atık olmasını engelleyen bir çabayı ifade eden döngüsel şehir modeli ele alınmıştır. Ardından günlük yaşamda hareketliliği en az düzeye indirgeme çabalarını ifade eden, karbon emisyonunu düşürmeyi ve gündelik yaşamı kolaylaştırmayı amaçlayan kompakt şehir modeli irdelenmiştir. Son olarak ise Türkiye’deki çevre başlıklı yönlendirici ulusal politika belgeleri üzerinden şehirlere dair değerlendirmeler yapılmıştır.

G7 ülkelerinin iklim, enerji ve çevreden sorumlu bakanları İtalya'nın dönem başkanlığında 29-30 Nisan tarihlerinde Torino'da bir araya geldi. Zirve, G20 toplantılarının ve her yıl düzenlenen Taraflar Konferansı'nın (Conference of the Parties, kısaca COP) gündemlerini ve dolayısıyla sonuç bildirilerini etkilemesi açısından oldukça önemli. Toplantı sonunda yayınlanan bildiride öne çıkan çok sayıda bulunurken devam etmekte olan Rusya-Ukrayna Savaşı'nda enerji altyapılarının hedef alınmasının kınandığı, Ukrayna'nın yeniden inşası için destek verilmeye devam edileceği ve Gazze'de artan yıkım ve insanlık krizinden duyulan endişe de ifade edildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremden etkilenen 11 ilde ilk etapta 319 bin konutun teslim edileceğini söyledi. İstanbul'daki kentsel dönüşüm hamlesine dikkati çeken Kurum, "İstanbul’da yüzyılın dönüşümünü başlattık. İstanbul güçlü olursa Türkiye güçlü olur" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Dijital dönüşümü yaygınlaştırmaya yönelik programları imalat sanayiinin farklı kollarına adapte ederek özellikle KOBİ'lerin dijitalleşme süreçlerine destek vermeye devam edeceğiz." dedi.

Nükleer enerji Türkiye’nin yarım asrı aşkın bir süredir enerji tüketiminde yer vermeye çalıştığı bir enerji kaynağıdır. 1956 yılında Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulması ile kurumsal bir kimlik kazanan nükleer enerji konusundaki girişimler, 1957 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na kurucu üye olunmasıyla uluslararası ölçeğe taşınmıştır.

2002 sonrası AK Parti iktidarları dönemleri, 2001'deki krizden ve sonrasında dibi bulan ekonomiden aldığı destek ve avantaj ile, yeni bir kalkınma ve dönüşüm hikayesi başlattı. Kamu destekli ciddi altyapı yatırımları, savunma, sağlık, eğitim ve hatta sanayi sistemindeki dönüşüm ile yepyeni bir hikâye yazılmaya başlandı. Kemal Derviş döneminin IMF destekli neo-liberal ekonomi programı olarak başlayan 2001 krizi sonrası toparlanma programı da AK Parti iktidarı ile birlikte Keynezyen tonlarla, daha milli ve özgün bir kalkınma programına dönüştürüldü.

Rusya’nın Ukrayna işgal girişiminin Putin Rusya’sının Batı’yla keskin bir kopuş yaşamasına neden olduğunu gösteriyor. Büyük güçlerin G-20 gibi platformlarda küresel problemlerle mücadele için ortak gündem oluşturması ve özellikle ekonomik çözüm üretmeleri beklenirken birbirleriyle konuşamaz ve sonuç bildirgesi yayınlayamaz duruma gelmeleri bu kopuşun altını çiziyor. Önümüzdeki dönemde Batı’yla Rusya-Çin arasında yeni bir Soğuk Savaş’a doğru mu eviriliyoruz yoksa Hindistan gibi ülkelerin yapmaya çalıştığı tansiyonu düşürme çabaları başarılı olur mu? Bu sorunun cevabını vermek kolay değil ancak Ukrayna’daki savaşın akıbetinin her halükârda belirleyici rol oynayacağı kesin.

Ukrayna, bugün, Batı'dan finansal ve savaş desteği talebini devam ettirirken; Rusya ise savaşın başlaması ve mevcut gidişat ile ilgili Batıyı eleştirmeye devam ediyor. Rusya'nın daha yoğun Batı desteği ve NATO tankları gelmeden, hızlı bir zafer kazanma arzusu, savaşı bahar döneminde şiddetlendirebilir. Batıda (örneğin ABD'de Cumhuriyetçiler ağırlık kazanıncaya dek) Ukrayna'ya desteğin devam etmesi bekleniyor. Bu doğrultuda da ekonomik etkilerin yeni yılda da biraz hız kesse de devam etmesi bekleniyor.