Bundan üç buçuk ay önce kapsamlı bir fiili işgal girişimine muhatap olan Türkiye bugün hem Suriye, hem de Irak'ta sömürgecilerin ve onların işbirlikçilerinin foyasını meydana çıkarıyor.
Devamı
Kavrama eksikliği, polemik yapma ihtiyacıyla da birleşince ortaya Kılıçdaroğlu’nun dış politika vizyonu (!) çıkıyor. Tüm Yenikapı ruhumla söylüyorum, Kılıçdaroğlu kavrayamadığı konulara pek girmemeli.
Devamı
Türkiye’nin siyasal sistemini güçlü ve sağlam bir temele oturtarak, bu yapı içinde sürekli siyasal istikrarı üretecek mekanizmayı oluşturmak gerekiyor.
Devlet yeniden yapılandıkça, milletin sesi devlette daha fazla yankılandıkça tarih öncesi uğraşların siyasette hiçbir karşılığı kalmayacak. CHP'yi telaşa sürükleyen de bu belki de.
Farkında mısınız, hem FETÖ hem de başkanlık meselesinde siyasetin geri kalanının Erdoğan’ın pozisyonunu kavrayabilmesi için yıllar geçmesi gerekti.
Türkiye kendi sınır güvenliği ve ulusal barışı için Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünü savunuyor, insani krizlerin önlenmesi için canla başla çalışıyor.
Her fırsatta kendi halkını aşağılamayı ve Türklüğe küfretmeyi demokratlığın birinci kuralı sayanlardan, 15 Temmuz destanını yazan bir milleti yüceltmelerini, övmelerini beklemiyoruz.
Devamı
Çok edebi, pek latif ve hikmetli sözler. Âdeta siyasi konuşma değil de edebiyat. Buz gibi ‘mağdur edebiyatı’!
Devamı
Kurum eksenli bir yapıda darbe girişimlerine daha az rastlanacak ve darbe girişimleri ülke siyaseti için daha az riskli hale gelecektir.
Biz içeriyi sıkı tutar, sağlam durursak, bu milli birlik ruhunu, milli mücadele ruhunu korursak şer odaklarının hesapları bir kez daha tuzla buz olur.
Eğer başkanlığı Erdoğan üzerinden tartışacaksak, söylenebilecek tek şey şu: Başkanlık sistemi olsa olsa Erdoğan’ın üzerindeki hukuki denetimi arttırır.
Bürokrasinin yeni sisteme geçişte göstereceği direnç, adaptasyonunda karşılaşacağı öğrenme güçlükleri öncelikle tartışılmalıdır.
Olağanüstü hal uygulamaları, FETÖ tasfiyesi, PKK ile mücadele, Suriye ve Irak'taki girişimlerle ilgili hükümete açık destek veren Bahçeli yeni bir sayfa daha açıverdi.
“Yönetim sisteminden başlayarak devlet aygıtı tepeden tırnağa yeniden organize edilmediği takdirde”yerli, millî ve güçlü Türkiye hedefimize ulaşmış olmayacağız.
Maalesef insan hakları örgütleri veya aktivistleri denilince aklımıza gelenlerin bir müddettir insan haklarından anladıkları terörist hakları!
FETÖ toplumda büyük bir "mağduriyet dalgası" yaratıldığı imajı oluşturmaya çalışıyor. FETÖ ile mücadelede büyük adaletsizliklerin yapıldığı izlenimi yaratmaya çalışıyor.
Hem CHP hem de HDP sorunun kaynağını ve bunlara dair toplumun tepkisini anlayabilecek refleksleri geliştirememektedirler.
6-8 Ekim katliamlarının hesabı henüz sorulmadı. Bırakalım hesap sormayı, bu kanlı kalkışmanın öncü figürleri nedamet getirmiş bile değiller.
Dünyanın, Türkiye’nin hepsinden önemlisi evlatları ölen annelerin gözünün önünde yargılanacak. Öldürdüklerinin de hesabını verecek, söylediği yalanların da…
"Kılıçdaroğlu bir başka; pek sakin bir güç ve nasıl da yapıcı" diye başlayan cümlelerle serin serin analizler yapmayı arzulardık! Öyle kutuplaştırmadan, barış adına, hümanistçe! Ama nafile!
Kılıçdaroğlu attığı her adımda girdiği yanlış yolda biraz daha mesafe kat ediyor, geri dönüşünü daha zor hatta imkânsız hâle getiriyor.