Macron’un Yolu ve “Çatı Aday” Arayıcıları

Macron’un seçimleri kazanmasıyla birlikte, “Yürüyüş Hareketi”nin seçim stratejisinin, önümüzdeki günlerde “hayır” oylarını bir blok olarak görenler tarafından daha da ayrıntılı inceleneceği muhakkak.

Devamı
Macron un Yolu ve Çatı Aday Arayıcıları
Eski Sistemin Aktörü CHP

Eski Sistemin Aktörü CHP

Üzerinden bir ay geçmeden referandumun sonuçlarının sunduğu potansiyeli cömertçe harcadılar. Seçmene CHP'den bir alternatif çıkmayacağını en baştan gösterdiler.

Devamı

Bugüne kadar, Türkiye siyasetinde cumhurbaşkanının “tarafsız” olması gerektiği tezi, dünyadaki parlamenter sistemlerdeki “tarafsızlık” unsurunun tam tersi bir anlayışa işaret etmekteydi.

Önce CHP, hemen ardından HDP Meclis'ten çekilecek, sokaklara dönülecek, yeni bir kalkışma furyası başlatılacaktı. "CHP Meclis'ten çekilseydi HDP'liler de çekilecekti" sözü HDP Washington temsilcisine ait.

Muhalefetin 2019 seçimleri için çatı aday bulması 2014'e kıyasla çok daha zor. Çatı aday fikrinin "başarısı" yüzde 38'de kaldı ve ilk turda kaybetti.

Artık iktidarın siyaset dışı bir noktadan kurulması yani iktidarın demokratik mücadelelere kapalılığı son buldu.

AK Parti Tarzı Siyaseti

AK Parti’nin, seçimleri kazanmada, reformları yapmada ve krizleri aşmada, milletle birlikte yol yürümesi ve halka sürekli temas etmesi, “AK Parti tarzı siyaseti”nin önemli bir unsurudur.

Devamı
AK Parti Tarzı Siyaseti
Bu Ne Diktatörlük Bayım

Bu Ne Diktatörlük Bayım!

CHP içinde bir kilitlenme olduğu muhakkak. Bir siyasetsizlik, bir acziyet. Fakat bu kilitlenmenin ne mevcut yönetimle, ne de görünürdeki alternatiflerle aşılma imkânı yok.

Devamı

İslamcılık tartışması belirli aralıklarla gün yüzüne çıkıyor ancak bu AK Parti'nin bir kimlik arayışı meselesi değil. Aksine parti içi rekabetle ve dengelerle alakalı bir tartışma.

R. Tayyip Erdoğan'ın 21 Mayıs'ta AK Parti'nin yeniden fiili liderliğini üstlenecek olması AK Parti'nin siyasal değişimin motoru olma konumunu bir kez daha kazanması anlamına gelecek.

Süreç, doğası gereği örgütlü bir grup faaliyetine yönelik işletildiğinden önemli riskleri beraberinde getirmektedir. Örneğin "kurunun yanında yaşın da yanması" bu risklerin en başında gelmektedir.

Cumhurbaşkanının partisinin başında olması, parti disiplini, milletvekili adaylık süreçleri, seçim kampanyasının daha iyi yönetilmesi gibi hususlar açısından da önem arz etmektedir.

Benim gözümde Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi 15 Temmuz gecesi başlayan bir maraton. Ve kanaatimce üç etaptan oluşuyor.

İkisi aynı gün olan, üç seçimin aynı yıl içinde yapılması seçmen tercihlerinde farklı siyasal davranışları ortaya çıkarabilecektir.

Nasıl ki "hayır" cephesi olabildiğince bireyselleşmiş kitlesini AK Parti karşıtlığı ve laikçilik üzerinden sıkı bir cemaate dönüştürebildiyse, AK Parti de yeni söylemlerle şehirli kitlesini cemaatleştirebilir.

AK Parti bir taraftan 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanacak, diğer taraftan uyum yasalarının çıkarılması için çabalayacak. Ancak, iktidar partisi olarak, siyasetin sosyolojisini de göz ardı etmeden kendi dönüşümünü gerçekleştirecek.

AYM ve AİHM'nin bu konuda yetkisiz olduğu göz önünde bulundurulursa gündem sonuçlara değil sürece odaklanacak.

CHP yine kolaya kaçıyor. Günlük kısa vadeli çıkarlar için siyaseti terk ediyor; kaosu, karmaşayı ve sokağı gösteriyor.

Paket hazırlanırken Meclis'te, kampanya sürecinde sahada görülen, uyum yasaları sürecinde tekrar mecliste göreceğimiz işbirliği 2019 seçimleri kampanyasında da devam edecektir.

Bu halkın zaferine gölge düşüremezsiniz. Bu milletin hakkını gasp edemezsiniz. Karşınızda 1990'ların halkından kopuk devleti yok! İçinde FETÖ'nün cirit attığı o kötürüm kurum da yok.

Mevcut CHP yönetimi, aslı astarı olmayan daha çok sosyal medya temelli 'seçim hilesi' iftiralarını köpürterek şimdilik zaman kazanmaya çalışıyor.