Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz pazar günü partisinin İstanbul dahil 26 ilin belediye başkan adaylarını açıkladı. İBB adayı olarak Murat Kurum'un seçilmesi AK Parti'nin İstanbul'da konut, kentsel dönüşüm, depreme hazırlık ve proje/ eser siyasetini öne çıkaracağını düşündürdü. Erdoğan'ın aday tanıtım toplantısındaki konuşmasında "şehre hizmet," "gerçek belediyecilik," "Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşmak için yerel seçimlerin kazanılması," "muhalefetin ideolojik dayatmaları ve korku siyaseti" vurguları dikkat çekti. Bu vurgular AK Parti kampanyasının pozitif olanı göstererek CHP belediyelerinin başarısızlığını anlatma yaklaşımına işaret ediyordu. Nitekim Erdoğan konuşmasında CHP Genel Başkanı Özel'i doğrudan hedef alırken İmamoğlu'nu hiç anmadı. Bunu da CHP'deki "eş başkanlık" durumunu eleştiri odağına koyarak yaptı: "Elde edeceğimiz zaferle aynı zamanda Özgür efendiyi de özgürleştireceğiz", "Boynunda diyet borcuyla siyaset yapılmaz" ve "Özgür efendi siyasi ehliyetini almak istiyorsa bizimle uğraşmak yerine önce vasilerinden, efendilerinden kurtulsun." Erdoğan, Özel'in DEM Parti'yi işbirliğine ikna etmek için gösterdiği çabaları da gündem yapmayı ihmal etmedi: "Bölücülere her fırsatta boncuk dağıtarak CHP genel başkanlık koltuğuna hangi şartlarda oturtulduğunu ve hangi prangalarla tutulduğunun unutturabileceğini sanıyor."
Devamı
İmamoğlu, tatile giderken yol üstündeki deprem bölgesinde bir mola verip yoluna devam ederek kayak merkezinden gülücüklü fotoğraf kareleri paylaşmayı “yeni nesil siyaset” olarak tanımladı. “Siz de bu ‘yeni nesil siyaset’ söyleminden yürüyün, buna alışın” demeye getirdi.
Devamı
Önümüzde dört yıl daha seçim olmamasına rağmen parti siyasetinin bu ölçüde hareketli olması ülkemiz için yeni bir durum. Denebilir ki, muhalefet şimdilik erken seçim istemese de ekonominin gidişatına bağlı olarak 2020 ya da 2021'de seçim bekleyen çok. Canlılık da bundan... Yani hem yeni oluşumlar hem de kendisini unutturmak istemeyen siyasetçiler bu beklentiden hareket ediyor.
Yeni siyasal sisteme geçilmesinden bu yana, İstanbul’da yenilenen seçimleri de sayarsak, dört seçim için üç kez sandığa gidildi.
Tekrarlanan İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimi CHP'nin galibiyetiyle sonuçlandı ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu yüzde 54,21 ile yeni başkan seçildi. AK Parti adayı Binali Yıldırım ise yüzde 44,99 oy oranıyla rakibinden yaklaşık 800 bin oy eksik aldı. Böylelikle 31 Mart'ta ortaya çıkan başa baş tablo seçmenin doğrudan müdahalesiyle farklılaştı ve net bir seçim sonucu ile süreç tamamlandı.
AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni kaybetmesi gelecek dönem siyaset okumalarını hızlandırdı. Zira CHP adayı İmamoğlu'nun yüzde 54 alabilmesi sadece ittifak sisteminin bir cilvesi değil. AK Parti'nin 17 yıllık iktidarına son vermek isteyenlerin deneme yanılma ile vardıkları bir sonuç.
23 Haziran seçiminin AK Parti açısından önemli mesajlar taşıdığı açıktır. AK Parti bu mesajları analiz edip yeni bir söylem ve oyun planı kurabilecek imkan ve güce sahiptir. Süreç içerisinde acele etmeden, kurumsal asabiyetini, birliğini ve sürekliliğini koruyarak bunu yapabilecektir. Katılım süreçlerinin yeniden revizyonu, yeni sosyolojinin/gençlerin çözümlenmesi, buna uygun hedef, söylem ve iletişim araçlarının tespiti, yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin yetkinleştirilmesi, yerel yönetimlerin daha üretken hale gelmesi, yargı reformunun hızlıca uygulanabilmesi, reformcu yönlerin kurumsal yetkinleşmeyle beraber daha da güçlendirilmesi gibi onlarca başlık bulunmaktadır.
Devamı
31 MART seçimleri AK Parti'ye kuvvetli bir mesaj vermişti. 23 Haziran'da yenilenen İstanbul seçimlerinde farkın AK Parti aleyhine açılması seçmenin AK Parti'ye verdiği mesajın ciddiyetini arttırdı. Her şeyden önce karamsar olmamak ve panik yapmamak gerekiyor. AK Parti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü liderliği, yetişmiş nitelikli insan kaynağı ve kurumsallaşmış yapısı ile mesajın gereğini yapacaktır.
Devamı
SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, CHP – HDP işbirliğini ve CHP’de bundan sonraki süreçte yaşanabilecek parti içi dönüşüm üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır, 23 Haziran İstanbul seçimi sonuçları sonrasında yeniden tartışılmaya başlanan toplumdaki sosyolojik değişim üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, AK Parti karşıtlığında birleşen Millet İttifakı bileşenleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Avrupa Araştırmacısı Zeliha Eliaçık, Türk toplumunun dünya ile kurduğu ilişki ve bunun Türkiye’nin iç siyasetine yansıması üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, 23 Haziran seçimlerinden sonra sosyal medyada hükümete yakın isimlere yönelik başlatılan linç kampanyası üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, siyasal alanın yeniden şekillenirken geleneksel siyaset tarzlarının zayıflaması ve geleneksel siyaset tarzlarına alternatif hareketler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, 23 Haziran İstanbul seçim sonuçları üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, 23 Haziran İstanbul seçimleri üzerine genel bir değerlendirme yaptı.
SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Türkiye’nin önünde seçimsiz geçecek olan dört sene üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, uzunca bir süredir devam eden ve 23 Haziran İstanbul seçimlerine etki eden uluslararası basın kuruluşlarının sosyal medya üzerinden kurduğu ağ düzeni üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, 23 Haziran İstanbul seçimlerinin ardından ortaya çıkan tabloyu 31 Mart seçimleri sonrası yapılan eleştiriler bağlamında değerlendirdi.
SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, 23 Haziran İstanbul seçimleri öncesinde Türkiye’de demokrasinin işlevselliği üzerine yapılan olumsuz algı çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır, 23 Haziran İstanbul seçim sonuçları üzerine değerlendirmelerde bulundu.