Sorun Arap Baharı'nda Değil; Statüko Bekçilerinde

Sorun öfkesini kendilerini on yıllardır baskı altında yaşamaya zorlayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarında değil; iktidarlarını ülkelerinin yıkımı pahasına korumaya çalışan diktatörlerde ve bölgesel ihtirasları ve statükoyu korumak için mezkûr diktatörlere tüm ikiyüzlülükle arka çıkan devletlerdedir.

Devamı
Sorun Arap Baharı'nda Değil Statüko Bekçilerinde
Suud'un Korkusu İran'ın Hırsı

Suud'un Korkusu İran'ın Hırsı

Körfez ülkelerindeki Şiiler de İran'ın "yayılmacı" siyasetinden destek buluyor. Zira 11 Eylül sonrası ABD'nin Afganistan ve Irak işgalleri ile önü açılan İran, Arap isyanlarının bölgeye getirdiği kaostan en çok istifade eden ülke oldu.

Devamı

Ortadoğu’da devam eden krizin temelinde bir mezhep görüntüsü bulunabilir ama temel neden bir iktidar boşluğundan kaynaklanmaktadır.

Mezhep unsurunun bu görünürlüğüne rağmen mevcut gerilimi "mezhep savaşı" olarak yorumlamak, oldukça sorunlu ve tehlikeli bir yaklaşım.

Ortadoğu’nun sürüklendiği kaos ortamını kendi nüfuzunu artırmak için bir fırsat olarak değerlendirmek isteyen İran “Hizbullah modeli” silahlı güçler oluşturulmasına destek vermiş Kasım Süleymani gibi figürleri cepheye sürmekten geri durmamıştır. Bu tavır, Suudi Arabistan’ın güvenlik kaygılarını artırmış ve aynı sertlikte cevap vermesine yol açmıştır.

Veysel Kurt, ülkenin içerisinde bulunduğu siyasi çıkmazın, çatışmaların önüne geçilmesini engellediğini belirtti.

Beşika'ya Asker Sevki ve Irak Denklemi

Ankara, Başika adımıyla daha da sıkışacak Irak denkleminde yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.

Devamı
Beşika'ya Asker Sevki ve Irak Denklemi
Analiz quot Devrim quot den Askeri Müdahaleye Yemen

Analiz: "Devrim"den Askeri Müdahaleye Yemen

Analiz, 2011 yılının Ocak ayından itibaren Yemen'de siyasi değişim talepleriyle başlayan kitlesel gösterilerden Suudi Arabistan önderliğindeki uluslararası operasyona uzanan siyasal süreci analiz etmektedir.

Devamı

Muhammed Mursi, ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yaparak, körfez ülkeleri yönetim ve halkları nezdinde oluşan bütün endişeleri gidermeyi hedefledi.

IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyon hava operasyonlarını hızlandırmaya başlamıştı ki, Yemen'de Husiler sürpriz bir şekilde başkent Sanaa'yı ve haliyle Yemen'i geçirdi. Bu olay gösteriyor ki; Irak'tan sonra Yemen'de de sıradışı gelişmeler yaşanacağa benziyor.

Arap isyanları sonrasında halktan yana tavır alan, bölge sorunlarında arabuluculuk yapan ve Mısır'da gerçekleşen askeri darbeyi tanımayan Katar, Suudi Arabistan'ın da baskılarıyla tavır değişikliğine gitmiş görünüyor.

Suudi Arabistan'ın ve çırağı Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) temsil ettiği Körfez monarşileri mezkur İslamcıfobi'nin en pervasız sahiplenicilerinden.

Hanedan içi iktidar kapışması ihtimali S. Arabistan siyasetinin en kritik konusudur. Tahta kimin çıkacağı Kral Abdullah döneminde oluşturulan ve 35 prensten oluşan Biat Konseyi sayesinde şimdilik sorunsuzca belirlenmektedir.

Abdullah Yegin, Yemen'de Ensarullah hareketinin (Husiler) meclisi feshederek yönetimi ele geçirmesinden sonra yaşanan krizin, İran ve Suudi Arabistan arasındaki mücadelenin yeni bir aşaması olduğunu belirtti.

Ortadoğu'da halkların tercihinin iktidar olmasından en fazla rahatsız olan ülke olarak İsrail, karşı-devrim sürecinde Müslüman Kardeşler'in bölgesel çöküşüne "sessizce" büyük katkılar sağladı.

İsmine heyecanlı bir şekilde Arap Baharı dediğimiz olgunun henüz tamamlanan bir süreci yok. Farklı süreçler bir arada devam ediyor fakat bu süreçlerin ortak özelliği hiçbirisinin kemale ermemiş olması.

Önümüzdeki dönemde Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerde iyileşme gözleneceğini öngörmek isabetli olacaktır.

Demokratik ve halkın taleplerine karşılık veren İslami bir söylemin siyasi iktidar olması, Riyad başta olmak üzere Körfez'deki tüm monarşiler için acil ve yakın bir tehdit olarak algılandı ve ötekileştirildi.

İran'ın gücünden rahatsız olan çevrelere göre bölge Sünni IŞİD'den kurtulurken Şii IŞİD oluşturulması tehlikesi ile karşı karşıya. Şii milislerin terörizm bağlamında Batı başkentlerine tehdit oluşturmaması bu ihmalin ana açıklayıcı sebebi.

Suriye'de muhalefetin dört senelik direnişidir zor olan, Beşşar'ın hala Şam'daki başkanlık sarayında oturması değil.

Pek çokları tarafından mezhep çatışmasına indirgenen ‘İran tehlikesi' esasında Körfez ülkelerinin siyasi ve fiziki varlıklarını etkileyen bir güvenlik sorunu olarak değerlendirilmelidir.