İran’ın nükleer çalışmaları konusunda atacağı adımlar şimdi daha da ağırlaştırılmış olan Amerikan yaptırımlarının sona ermesi için kesinlikle yeterli olmayacak. Washington yönetimi, İran’ın bütün dış politikasını değiştirmek istiyor.
Devamı
Bölge Müslümanlarına “emanet” duygusu vermeyen, kendi vatandaşlarını bile bir otele hapsedip servetlerine el koyan ve diplomatik temsilciliklerinde muhalifleri infaz eden bir yönetim nasıl “İki Kutsal Harem’in Hizmetkârı” olabilir ki?
Devamı
Yemen Kültür Bakan Yardımcısı Cabir, BM'nin Yemen'den sorumlu yetkililerini özellikle Husiler konusunda uyardıklarını belirterek, "Ancak, BM cellat ile kurbanı aynı kefeye koymaya devam ediyor." dedi.
Yemen Türkiye Büyükelçisi Abdullah Ali Fadhel Al Saadi: “Resmi hükümetin önünde izleyebileceği iki yol var. İlki barışçıl ve siyasi yol. Diğeriyse askeri yol. Husiler askeri olarak kaybettiklerini hissederlerse görüşme masasına dönecek, uzlaşı ve tavizlere yanaşacaklardır. Hudeyde’deki askeri operasyon da Husileri görüşmelere zorlamak ve artık donma noktasına gelen görüşmelerde bir yere varmak için önemli ve etkin bir adımdır.”
Bölgesel anlamda İran karşıtı bir blok oluşurken, ABD yönetimi de Tahran’a karşı kendi enstrümanlarını devreye sokmuştur. Bu enstrümanların başında ekonomik yaptırımlar gelmiştir.
Nükleer müzakerelerden çekilmesinin ardından Trump yönetimi İran'dan yana oldukça kritik on iki maddelik bir talep listesi yayınladı.
Yemen’de iç savaşın, muhtemel senaryolardan en kötüsüne doğru gittiğini söylemek abartı olmayacak.
Devamı
Muhammed bin Selman’ın stratejik müttefikleri olan ABD ve İsrail’in uzun vadeli stratejileri belirsizliğini korumaktadır. Nitekim bu ülkelerdeki liderliklerin iktidarını konsolide etme konusunda zorluklar çektiği unutulmamalıdır. Suriye ve Yemen’de kendi çıkarları doğrultusunda dönüşümlerin gerçekleşmesini başaramayan Riyad yönetimi, Katar krizinde de tüm çabasına rağmen ciddi bir etki yaratamamıştır.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş Yemen Eski Lideri Salih’in ölümünün ardından bölge hakkında değerlendirmede bulundu.
İsrail, temelde Suudi Arabistan’ın İran endişesini paylaşmakla birlikte Suud kadar geniş coğrafyaya yayılmış bir İran’la mücadele yürütmeyi planlamamakta.
Röportaj: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Insight Turkey Dergisi Editörü Prof. Muhittin Ataman: "Körfez ülkeleri ciddi bir şekilde ABD ve İngiltere'ye bağımlı hareket ediyor. Sadece siyaset alanı değil, ekonomi ve eğitim alanı da bu iki ülkenin kontrolünde... ABD yönetimi ve Bin Selman elbirliğiyle bölgeyi bir bilinmeze sürüklüyor"
Körfez bölgesinde ve Ortadoğu’da artan gerginliğin bölgedeki hiçbir aktör açısından fayda getirmeyeceği unutulmamalıdır. Bu noktada Türkiye’nin artan tansiyonu düşürme ve taraflar arasında uzlaşı sağlanması konusunda önemli bir sorumluluğu bulunmaktadır.
Sonucu belirleyecek olan şey, Suudun İran'ı sınırlandırma hedefini iç ve dış siyasetini konsolide ederek yürütebilme kapasitesinde yatıyor. Şimdilik Suriye, Yemen ve Lübnan'da gidişat kötü, Irak'ta henüz değişen bir şey yok.
Suudi Arabistan'daki gelişmeler ne anlama geliyor?
Kuzey Irak Yönetimi tüm tavsiye, ikaz ve tehditlere rağmen 25 Eylül’de gitti referanduma. Olacaklara dair bir öngörü de vardı. Referandumdan sonra yaşananlar o ihtimaller dâhilinde olan şeyler mi, yoksa sürprizler de var mı?
Türkiye nasıl Irak’ın Kerkük operasyonuna destek verdiyse şimdi Bağdat ve Tahran’ın da Türkiye’nin PKK konusundaki taleplerini yerine getirip PKK’ya karşı savaş açması gerekiyor.
Mevcut şartlar altında Barzani’nin mutlak bir self-determinasyon hakkı yoktur, Irak’taki Türkmenlerin de Yemen’deki Husilerin de Lübnan’daki Hıristiyanların da böyle bir hakkı yoktur.
İşin acı tarafı savaşın bir ucunda İran'ın, öbür ucunda Suudi Arabistan öncülüğündeki Körfez ülkelerinin olması.
Mısır’daki darbe yalnızca Mursi'nin yerine Sisi iktidarını tesis etmekle kalmadı, aynı zamanda bütün Ortadoğu'da yaşanan değişim rüzgarlarının tersine dönmesine zemin hazırladı.
Körfez bölgesi yaşanan krizle onarılması güç hasarlar almış, önceki yıllarda kapalı kapılar ardından devam eden gerginlikler ilk kez bu derece açık biçimde ortaya çıkmıştır.
Son dönemde bölgesel siyasette daha etkin bir aktör olma hedefindeki BAE, bu çerçevede hem Ortadoğu hem de Afrika Boynuzu'nda önemli stratejik hamleler atmıştır.