Yeni yılda hukuk, yargı ve demokraside reform sürecine ivme kazandırılması kamuoyundaki temel beklentiyi oluşturuyor.
Devamı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen yılın sonlarında başlattığı reform gündemi ilerleyen aylarda yeni anayasa çağrısı ile farklı bir boyuta taşındı.
Devamı
Evrensel hukuk ilkelerini dikkate alan Eylem Planı aynı zamanda uygulayıcılara yönelik bir yol haritası sunmaktadır. Nitekim hak ve özgürlükler noktasında mevzuat değişiklikleri ne kadar güçlü olursa olsun, reformların başarısının belirleyiciliği 'iyi ve doğru' uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.
İnsan Hakları Eylem Planı'nın açıklanmasından sonra tartışılması ve eleştirilmesi son derece doğaldır. Ancak içeriğine dair hiçbir değerlendirme yapmadan tıpkı yeni anayasa çağrısında olduğu gibi baştan mahkum edici yaklaşımların sağlıklı olduğunu söylemek mümkün değil.
Öngörülebilir, izlenebilir ve ölçülebilir nitelikteki somut hedefler ve faaliyetler içeren bu plan, sorumlu idari birimleri veya uygulayıcıları belirlemek suretiyle uygulamadan kaynaklanan sorunları çözme odaklı bir perspektif ortaya koymaktadır.
Hukuk kurallarının toplumsal hayata uygun hale getirilmesi için belli aralıklarla güncellenmesi gerekir.
1982 Anayasası'nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yapılan tüm girişimler anayasayla sınırlandırılmaktan kurtulamadı. Oysa insan haklarını temel alan hukuk devleti kurmak öncelikle anayasanın görevidir.
Devamı
Türkiye'de toplum ve bireylerin çıkarlarını düşünen herkesin açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı gibi temel hak ve hürriyetleri korumayı ve güçlendirmeyi amaçlayan tüm adımları memnuniyetle karşılayacağına şüphe yoktur.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmaları Direktörü Cem Duran Uzun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Hukuk ve İnsan Hakları Araştırmacısı Muharrem Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’de hukuk alanında bu tip eylem planları ve strateji belgelerinin sürekli güncellenmesinin önemli nedenlerinden biri de uygulayıcıya yol göstermektir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hafta İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklamasının ardından gözler gelecek hafta kamuoyuyla paylaşılacak ekonomi paketine çevrildi.
Hukukçular ve akademisyenler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı'nın Türkiye'de yeni bir dönemi başlatacağını belirtti.
Anayasayı bu denli sık tartışmamızda Türk siyasetindeki anayasayı ya da kanunları her sorunun 'mucize çözümü' olarak gören mevzuatçı yaklaşımın etkisi olsa da esas sebep bugüne kadar gerçek anlamda toplumsal katılıma dayanan bir anayasa yapılmamış olmasıdır.
Erdoğan önce ekonomi ve hukuk alanındaki reformları gündeme alıyor. Reform teklifi siyasette ve toplumda yeni bir enerji doğuruyor. Açığa çıkan enerjiyi gören Erdoğan hedef büyütüyor ve Cumhuriyet'in 100. yılında sivil anayasa hedefi koyuyor. Üstelik hazırlanacak sivil anayasanın 150. yıla, 200. yıla götürecek bir kılavuz olması arzusunu toplumla paylaşıyor.
Süresiz nafaka tartışmaları yargı reformuna ilişkin çalışmalar kapsamında medyada yer alan kimi haberlerle yeniden gündeme geldi. Boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan tarafın geçimini sağlayabilmesi için diğer tarafın mali gücü oranında ödediği yoksulluk nafakası, yargı uygulamasında süresiz olarak karara bağlanmaktadır. Süresiz nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkmaktadır. Ayrıca, alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâllerinde ise mahkeme kararıyla nafaka kaldırılmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ay içerisinde yaptığı konuşmalarla ekonomi, demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların haberini verdi. Ayrıntıya girmese de yaptığı vurgularla ve değindiği bazı somut adımlarla bunun sadece geçici bir söylem olmadığını ve devamının geleceğini gösterdi. Yargı ve hukuk alanındaki reformları yürütmesi beklenen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül konuşmalarında Cumhurbaşkanı'nın bu söylemini destekleyen ifadeler kullandı ve geleceğe ilişkin bazı ipuçları verdi.
SETA Ekonomi Araştırmacısı Mevlüt Tatlıyer, ekonomide son durum ve olası fırsatlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Bu raporda kamuoyunda Üçüncü Yargı Paketi olarak bilinen 28 Temmuz 2020 tarihli 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile getirilen değişiklikler ele alınmaktadır.
Kamuoyunda Üçüncü Yargı Paketi olarak bilinen 28.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yargıda yeni bir dijital uygulamaya geçilmiştir.