Mısır'da şimdi paradoksal şekilde tamamen seküler, liberal ve Nasırcı pozisyonlar tarafından domine edilerek darbe sonrası süreçte sivil siyasetin alanını daraltan ve Asker-Yargı-Polis devletinin kurumsal alt yapısını oluşturan yeni bir Anayasa var karşımızda.
Devamı
İslamofobi'nin üçüncü dünyadaki derin etkilerinin daha görünebilir olduğu son dönemde Angola meselesi bu konunun yeniden tartışılmasının önünü açacaktır.
Devamı
Bir asır önce batının kolonyal savaşlarını bölgeye ihraç etmesine benzer şekilde, bugün de, batı merkezli küresel düzenin yaşadığı tıkanma bölgemize yansımaktadır.
Dört yıl aradan sonra tekrar sandığa giden Almanya, merakla 22 Eylül Pazar günü yapılacak federal seçimleri bekliyor. İktidardaki Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) ve anamuhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD)'nin oy oranları seçim öncesi yapılan tüm anketlerde sabit görünürken, seçim sonucunu belirleyecek liberaller, yeşiller ve solcuların sandıktan hangi oy oranlarıyla çıkacakları merak konusu. Bunların yanı sıra, seçimlerin bir de büyük bir bilinmeyeni var: Kriz sürecinde Almanya'da mevcut düzeniyle Avro'ya ve Merkel başkanlığındaki hükümete karşı ciddi bir toplumsal tepkinin oluşmasıyla birlikte kurulan Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD)'nin, özellikle iktidardaki Hıristiyan muhafazakârlar ve liberallerden oy çalarak barajı aşabileceği ve dengeleri değiştirebileceğinin çok da uzak bir ihtimal olmaması.
Darbe karşıtları verdikleri mücadele ile darbecileri devirememiş olsalar da darbeciler için mevcut durumu sürdürülebilir olmaktan çıkarmış durumdalar.
SETA Başkanı Taha Özhan, Mısır'da darbenin görünen sahnesinin çöktüğünü, görünmeyen aktörlerin ise krizde olduğunu söyledi. Mısır'daki son gelişmeleri Sabah Gazetesinden Dilek Güngör için değerlerinden SETA Başkanı Taha Özhan, "Ordu darbeyi siyasal sürece dönüştüremez" yorumunda bulundu.
I. Dalga ile diktatörleri sahneden çekilmeye zorlayan Arap İsyanları, II. Dalga ile eski düzeni ve müesses nizamları dönüştürme hedefi güdecek.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, TRT Türk'te yayınlanan Görüş Farkı adlı programda Mısır'da yaşanan askeri darbe sonrası Mısır'ın siyasi aktörleri üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
Mısır'daki darbe bir sivil düzensizlik anında ordunun meşru hükümeti korumaması yoluyla gerçekleştirilmiş bir darbedir. 3 Temmuz darbesi, bizdeki 28 Şubat darbe süreci gibi bir veto darbesi'dir.
Lübnan içinde Şii elitler düzeyinde de tartışmalı hale gelen Hizbullah, Suriye krizine fiili olarak dâhil olduklarını itiraf ederek, Rusya ve İran'ın bile resmi olarak kabul etmedikleri dev bir siyasi basiretsizliğe imza attı.
Kürt meselesinin' çözümü ve PKK'nın silahsızlanması' başlıklarında, en popüler konuların başında ise çatışma çözümleri' denilen, 20. yy ikinci yarısında icat edilen karma disiplin gelmektedir. Batılı sosyal muhayyilenin, Hıristiyanlığın ezici bir şekilde anlam dünyasını belirlediği savaş ve barış', iyi ve kötü', çatışma ve uzlaşma' ve çile ve refah' gibi dikotomik tarifler etrafında oluşan çatışma çözümleri dünyasının, batı dışı toplumlar için ne kadar anlam ifade ettiği şüphelidir. 19. yüzyıl pozitivizminin nihai kavramsal çerçevesini belirlediği çatışma' ve çözümleri', II. Dünya Savaşı sonrası dönemde ise ete kemiğe bürünecek şekilde metodolojisine ve uygulamalarına kavuşmuş oldu.
Antisiyonizm ile antisemitizm arasında oldukça belirgin bir çizgi olmasına rağmen, İsrail yanlısı çevrelerde antisemitizmin tanımını antisiyonizmi de içine alacak şekilde tahrif etme eğilimi vardır.
Kalabalık: Mısırdaki tartışmalar anayasa maddeleriyle ilgili değil. Tartışmalar daha çok komisyonda çoğunluğun İslami akımlardan oluşması üzerinde yoğunlaşıyor.
Mısır sancılı bir demokratikleşme ile askeri-yargı vesayeti arasında tercih yapacak. Birincisinin ismi siyasal türbülans. İkincisi ise Mısırın yıllarca mahkum olacağı Mübarekizmin önünü açabilecek bürokratik oligarşi.
Yeni Ortadoğuda eski metotlarla ayakta kalabilmek mümkün değildir, Suriye rejimi bunu İsrailden daha önce anlayacaktır.
"Muhalefet dağınık" ve/ ya "Türkiye'nin Suriye politikası çöküyor" laflarını kullanmaktan patolojik bir haz alanlar, Doha'dan da umduklarını bulamayacaklar.
Doğru ile yanlışı ayırt etmek, Ortadoğu’dan uzun yıllar boyunca ayrı tutulmuş Türk halkına düşmektedir. Unutulmamalıdır ki yarım doktor candan, yarım ‘Ortadoğu uzmanı’ ise izandan eder.
Türk halkı bugün, Avrupa'da siyaset yapım sürecini giderek etkisi altına alan ve artan ölçüde dönüştüren korku siyasetine daha az prim vermektedir.
İsviçre'de geçtiğimiz pazar günü yapılan referandumdan, bu ülkedeki camilere minare inşası yasağı çıktı.
Türkiye'de toplumda toptan bir Batı ya da Hıristiyan karşıtlığının değil, Batılı devletlerce yürütülen siyasete yönelik bir karşıtlığın söz konusu olduğunu ortaya koymaktadır.