“İsrail Sorunu” Büyürken Türkiye’nin “Seçimi”

İsrail, İran nükleer anlaşmasının iptal edilmesi için ABD’yi ikna etmeye çalışarak da Orta Doğu sorunlarını büyütmeye çalışıyor.

Devamı
İsrail Sorunu Büyürken Türkiye nin Seçimi
Nükleer Anlaşmanın Gölgesinde Suriye Krizi

Nükleer Anlaşmanın Gölgesinde Suriye Krizi

İsrail yaklaşan nükleer anlaşmasını fırsat bilerek ABD, İngiltere ve Fransa'nın rejime yönelik operasyonun bir devamı niteliğinde saldırılarını artırdı.

Devamı

Orta Doğu’da uzun yıllardır vekiller üzerinden yürütülen savaşlarda artık sona gelindiği ve bu vekillerin arkasındaki güçler arasında doğrudan çatışma riskinin arttığı epeydir konuşuluyor.

Suudi Arabistan ve İsrail, başta Suriye olmak üzere ABD’nin Ortadoğu ajandasının ilk sıralarına İran meselesini yerleştirmenin peşinde. Öte yandan bu iki aktörün İran merkezli olarak Suriye meselesinde daha fazla inisiyatif alma ve çok daha müdahil bir politika yürütmeye başladıkları açıkça görülüyor. Suudi Arabistan, Trump yönetiminin maliyetlerin karşılanması talebine yeşil ışık yakarken sahada da olma tutumuna eviriliyor.

ABD, İngiltere ve Fransa 14 Nisan sabahı vurdu Suriye rejimini. Zamanlaması ve sonuçları tartışılıyor.

Amerikan Başkanı Trump’ın son kimyasal silah saldırısını gerekçe göstererek Suriye’ye bir saldırıda bulunacağına dair açıklamalarından sonra, Trump geri adım anlamına gelecek tweetler atsa da böyle bir saldırı bekleniyor.

Suriye’den Üçüncü Dünya Savaşı Çıkar mı?

ABD ve Rusya’nın Suriye sorununu masada çözme konusunda başarısız olmasının bu ülkeler arasında doğrudan çatışma riskini artıracağı ve bunun da yeni bir dünya savaşı anlamına geleceği yorumları yapılıyor.

Devamı
Suriye den Üçüncü Dünya Savaşı Çıkar mı
Üçlü Zirve Öncesi Dengeler

Üçlü Zirve Öncesi Dengeler...

Yarınki Erdoğan- Putin- Ruhani üçlü zirvesi Suriye gündeminin hayli yoğun olduğu günlere rastladı.

Devamı

SETA Avrupa Araştırmacısı Kemal İnat Suriye iç savaşı hakkında değerlendirmede bulundu.

Türkiye’nin Rusya ile ittifak ilişkisi içerisinde olduğuna dair giderek yaygınlaşan bir yanılsama ile karşı karşıyayız.

Türkiye'nin Zeytindalı harekatı karşısında Suriye'de varlık gösteren diğer aktörler taktiksel düzeyde yeni hamlelerde bulunmaya devam ediyor.

Bir süredir Suriye yeni bir çatışma evresinde...

Gelinen noktada, Cenevre ve Astana süreçlerine rağmen, ne yazık ki barıştan hayli uzağız. Vekillerin yanında asillerin (ABD, Rusya, İran, Türkiye ve İsrail) de cephede olmasını iç savaşın ancak yeni bir aşaması olarak görebiliriz. Buna "Suriye savaşı 2.0" diyorlar.

Afrin’de PKK’nın yüksekte tuttuğu retoriğinin altında kaldığını canlı yayında izliyoruz.

Amerika dünyayı umursamadıkça kimse Amerika'yı umursamak zorunda değil. Lübnan bile takmaz Amerika'yı. Su bile vermez.

ABD Suriye’de ne yapmak istiyor?

İran'ın son dönemdeki yayılmacılığı çökmüş devletler, cihadçı ideoloji, sosyo-ekonomik durgunluk ve bölgesel rekabetle birlikte Ortadoğu'yu allak bullak ediyor."

İran’ı sınırlandırmak isteyen herhangi bir aktörün ilk yapması gereken, içeriyi tahkim etmektir. Yapay gerekçelerle başlatılan, ideolojik motivasyonlu Katar ablukası, Körfez’in saflarını gevşekleştirmesiyle İran’ın işine yaradı.

İçinden geçtiğimiz dönem kaygan bir zeminde kısa vadeli ittifakların herkesle kurulabileceği bir dönem. Herkesin değişik müttefiklere ihtiyacı var. Ama Kudüs'ü başkent yapma gibi stratejik değeri çok zayıf sembolik bir eyleme karlkışırsanız yok yere güvenliğinizi tehdit altına atarsınız..

Elçiliği Kudüs'e taşıma kararı İsrail'in çıkarına gibi görülüyor. Trump yönetiminin bugünkü dağınık halinde Washington'daki İsrail lobisi tarihi anın geldiğini düşünüyor olabilir.

Bu dört olgu an itibarıyla Ortadoğu’yu şekillendirmeye de devam ediyor.