Batı ile Sisi'nin Ortak Zemini ve İdam Kararı

Batı net bir şekilde İslam coğrafyasında derdinin demokrasi olmadığını, İslami hareketlere olan nefretinin Mısır'dan Türkiye'ye kadar İslam coğrafyasıyla ilişkilerindeki en belirleyici faktör olduğunu açık etmiştir.

Devamı
Batı ile Sisi'nin Ortak Zemini ve İdam Kararı
İran'ın Suriye'de Ne İşi Var

İran'ın Suriye'de Ne İşi Var?

İran "Esed'e göstericilere şiddet uygulama dedik; sözümüzü dinlemedi" iç rahatlatmasından Suriye'de cephede şiddeti yöneten ve rejimi ayakta tutan sütunluğa geçiş yaptı.

Devamı

Salih Husilerle anlaştığı dönemde, Suudi Arabistan'da yaşamaktaydı. O dönemde ülkeyi Kral Abdullah yönetmekteydi. Haliyle Krallık Divanı'nın Husi-Salih anlaşması biliyor olduğu iddia ediliyor

Suriye'de muhalefetin dört senelik direnişidir zor olan, Beşşar'ın hala Şam'daki başkanlık sarayında oturması değil.

İran'ın gücünden rahatsız olan çevrelere göre bölge Sünni IŞİD'den kurtulurken Şii IŞİD oluşturulması tehlikesi ile karşı karşıya. Şii milislerin terörizm bağlamında Batı başkentlerine tehdit oluşturmaması bu ihmalin ana açıklayıcı sebebi.

Demokratik ve halkın taleplerine karşılık veren İslami bir söylemin siyasi iktidar olması, Riyad başta olmak üzere Körfez'deki tüm monarşiler için acil ve yakın bir tehdit olarak algılandı ve ötekileştirildi.

Yemen, İran-Suudi Arabistan Mücadelesine Sahne Oluyor

Abdullah Yegin, Yemen'de Ensarullah hareketinin (Husiler) meclisi feshederek yönetimi ele geçirmesinden sonra yaşanan krizin, İran ve Suudi Arabistan arasındaki mücadelenin yeni bir aşaması olduğunu belirtti.

Devamı
Yemen İran-Suudi Arabistan Mücadelesine Sahne Oluyor
Esed-Hizbullah-Muhalifler Üçgeni

Esed-Hizbullah-Muhalifler Üçgeni

Suriye'nin güneyinde muhaliflerin kurduğu ve nispeten harmonik bir şekilde hareket eden koalisyonun hâkimiyet alanı sanıldığından daha geniş ve kritik bir alanı kapsar. Esed rejiminin Ürdün, İsrail ve Irak'la sınır teması neredeyse hiç yoktur.

Devamı

Suudi Arabistan'ın ve çırağı Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) temsil ettiği Körfez monarşileri mezkur İslamcıfobi'nin en pervasız sahiplenicilerinden.

İsrail helikopterleri, %80'ini Suriyeli muhaliflerin kontrol ettiği Kuneytra bölgesine yönelik düzenlediği hava saldırısında Lübnan Hizbullah'ının ve İran Devrim Muhafızları'nın Suriye'deki kilit liderlerini öldürüyor.

Türkiye'nin soğuk savaş döneminde stratejik aklını yönettiğini düşünenler de, soğuk savaş sonrası kendilerini ABD ve bölgesel uzantılarının Türkiye şubesi rolüne sokmaya çalışanlar da İsrail faktörünü her zaman akıllarının bir tarafında tuttular.

Burhanettin Duran, hükümet Çözüm Süreci'ne diğer Kürt aktörleri daha fazla katmaya çalıştığında, PKK çizgisinin, hegemonyasının azalması kaygısı ile başka provokasyonlara da girişebileceğini belirtti.

Sadece birbirlerini yeseler neyse de olan maalesef ahir zaman senaryolarının merkezi konumunda bulunan Ortadoğu'ya ve onun cefakar halklarına oluyor.

ABD Esed'li çözüm için bir adım atsa, Beşşar Obama'ya koşa koşa gelecek. Ağzında PYD'lilerinkine benzer “birruh biddem nefdike ya Obama” sloganlarıyla.

Medyanın “Türkiye'nin Kobani politikası” başlığı altında okuduğu meselenin, “Türkiye-ABD ilişkileri” ve “Türkiye'nin Ortadoğu politikası” başlıkları altında değerlendirilmesi gerekiyor.

KCK ve HDP'nin "Her yer Kobani" sloganıyla sokaklara çağırdığı "fırtına gençliğin" öfkesinin ve şiddetinin cesameti hepimize 1990'ları hatırlattı. Çözüm süreci ile "Türkiyelileştiği" düşünülen Kürt milliyetçiliğinin şiddet üzerinden siyasi alan kazanma isteğinin depreştiği tezi gündeme geldi. Yakın tarihimize baktığımızda Türkiye siyasetinin en karanlık onyılları olarak 1970'leri ve 1990'ları biliriz. İlkinde sol- sağ ayrışması etrafındaki ideolojik çatışma ikincisinde ise Türk- Kürt ayrışması etrafındaki etnik çatışma ülkemizde hem istikrar hem de güvenlik sorunu yaşatmıştı.

Böylesi zamanlarda her cümleye besmele gibi 'inadına barış' diyerek başlamak gerekiyor... Bir ayını doldurmak üzere olan IŞİD'in Kobani kuşatmasının vahim boyutlara ulaşmasının ardından HDP'nin süresiz eylem çağrısıyla insanların sokaklara dökülmesi sonucunda 36 vatandaşın ölümü ve yüzlerce insanın yaralanması ile kontrolden çıkan olaylar önemli bir siyasi maliyet üretti. Başbakan Davutoğlu yaptığı açıklamada sokak olaylarını Çözüm Süreci parantezinden çıkardı ve süreci önceleyen bir tutum sergiledi. HDP eşbaşkanı Demirtaş ise eylemlerin ulaştığı boyut itibariyle sorumluluk ve inisiyatif almaktan kaçınarak Öcalan ile yazıştıklarını ve Öcalan'ın herkese "diyalog ve müzakereyi hızlandırmayı tavsiye ettiğini" aktardı.

Türkiye bir kez daha kanlı sokak siyasetinden medet uman aktörlerin terör eylemleriyle karşı karşıya. Kanlı sokak siyaseti, meşruiyetini ve varlık zeminini yitirmiş kirli unsurların tevessül ettikleri bir yol. Bu unsurları sadece yerli unsurlar olarak düşünmek de doğru değil. Düpedüz uluslararası bağlantıları olan ve hatta uluslararası aktörlerin manipülasyonu ile hareket eden unsurlar bunlar. Sorunun uluslararası boyutu ortadayken, sadece Türkiye'nin içine bakarak analiz yapamayız. Hedef, çözüm sürecini bitirmek.

Ortadoğu siyaseti daha önce içerisine sokulmuş kategoriler dışında tekrar yazılmalı. Çünkü önce Irak işgali ardından da Arap Baharı diye isimlendirilen süreç Ortadoğu siyasetine dair basma kalıp analizleri yerle bir etti.

Bu geçiş döneminin ürettiği türbülansın ortasında; paniğin ürettiği bu davetin cazibesine katılmayan, kapasite artırımına ve düzenin mimarisine odaklananlar siyaset üretmeye devam edecekler.

İsrail, Amerika'nın Gazze katliamına destek vermiş olması, Sisi'nin darbesini görmezden gelmesi, Suriye'de sessiz kalmasını, Maliki'nin dikta yönetimini seyretmesini yeterli bulmuyor.