Suriye’de Türkiye Düşmanları Yeniden Hareketlendi

Hem Amerika'ya hem de Rusya'ya mesaj veriliyor. Rusya'ya 'Türkiye İdlib'i kontrol edemez' iması yapılıyor. Amerika'ya 'DEAŞ bitmedi' deniyor.

Devamı
Suriye de Türkiye Düşmanları Yeniden Hareketlendi
Kimin Suçu

Kimin Suçu?

Geldiğimiz noktada Washington çekilmeyi konuşurken Ankara, müttefiki tarafından büyütülen bir terör örgütü ile nasıl mücadele edeceğini hesaplıyor.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran İdlib’te yaşanan hareketlilik hakkında değerlendirmede bulundu.

Kuzey Irak’ta olduğu gibi, PKK’nın kendisine rahat hareket alanı bulacağı bir özerk bölgenin oluşturulmasının Türkiye tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.

İdlib’de silahsızlanma bölgesi için Soçi’de varılan anlaşma uygulanıyor. Silahlar çıkarıldı, sırada radikal grupların çekilmesi var. 15 gün içinde Türk ve Rus askerlerinin devriyeleri başlayacak

Ortaya çıkan jeopolitik resim Rusya ve Türkiye arasında bir işbirliğini davet ediyor.

Soçi Zirvesi Sonrası İdlib’in Kaderi, Suriye’nin Geleceği

Soçi mutabakatıyla İdlib'i kapsamlı bir askeri harekatın hedefi olmaktan kurtaran Türkiye hem kendi ulusal güvenliği hem de bölgede yaşayan 3,5 milyondan fazla sivil adına büyük bir kazanım elde etmiş oldu.

Devamı
Soçi Zirvesi Sonrası İdlib in Kaderi Suriye nin Geleceği
Fırat Kalkanı'ndan İdlib e Suriye Politikamız

Fırat Kalkanı'ndan İdlib’e Suriye Politikamız

Türkiye yaptığı iki askeri harekat ile Suriye'de aktif olan DEAŞ ve PKK örgütlerine ağır darbe vurduktan sonra şimdi de İdlib'te hem diplomatik hem de askeri ayağı olan hibrid bir çözümü hedefliyor.

Devamı

Erdoğan ve Putin'in liderlik inisiyatifleriyle ulaşılan İdlib mutabakatı dünya başkentlerinde memnuniyetle karşılandı. Rus-Esed güçlerinin İdlib operasyonundan vazgeçmesi beklenmiyordu. Mutabakatla insani bir felaket ve yeni bir mülteci akını önlendi. Bunun Türkiye'nin diplomatik bir başarısı olduğu aşikâr.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin’in Soçi’de yaptığı görüşmenin sonuçları hakkında değerlendirmede bulundu.

Erdoğan, Türkiye'nin İdlib'de olma kararlılığını 'Bizi Suriye halkı davet etti, Şu anda kimse orada İdlib'de ellerinde Rus bayrakları ile dolaşmıyor, ABD bayrakları ile dolaşmıyor, Alman ya da Fransız bayrakları ile dolaşmıyor. Türk bayrakları ile dolaşıyor.' cümleleriyle sergiledi.

Suriye'de muhaliflerin imha edilmesi üzerine düşünülen bir zafer ilanı Suriye'nin geleceğinde büyük yaralar açacak. Kendini güvende hissetmeyen grup ve bireylerin daha da radikalleşmesi zor olmayacak. Tıpkı 2004 ile 2014 yılları arasında Irak'ta olduğu gibi. Ve çatışmalar sona erse dahi Suriye'nin yeniden inşası ve normalleşmesi mümkün olmayacak.

Rusya’nın amacı Kafkas ve Orta Asya kökenli teröristlerin İdlib’ten çıkamaması. İran ve Rejimle birlikte askeri zafer ilan etmek ve zayıflatılmış muhalefeti, Cenevre sürecindeki en zayıf aktör olarak görmek istiyor..

SETA Stratejik Araştırmalar Uzmanı Dr. Veysel Kurt, "Rusya ve İran, Esed iktidarına yeniden meşruiyet kazandırmak istiyor. Bu yüzden İdlib üzerinden bir zafer ilan etme planı kendileri için hayati bir anlam taşıyor.'' dedi.

Türkiye tüm dünyanın gözlerini kapadığı bir dönemde bölgede son derece kapsamlı bir terörden arındırma mücadelesi yürütüyor. HTŞ tipi örgütlerin silah bırakması için elinden geleni yapıyor. Rusya bu çözüme razı olabilir. Onun için önemli olan Suriye'deki üsleri. Ancak Esed ve İran daha fazlası için bastırıyor.

Rusya ve rejim için İdlib askeri bir zafer olarak lanse edilecek olsa da siyasi olarak Astana sürecini yıkmanın maliyeti daha fazla olabilir. Dolayısıyla İdlib Suriye krizini ne hemen çözecek ne de Esed rejiminin bütün Suriye’yi kontrol etmesini sağlayacak. Tam tersine, nüfuz ve kontrol alanlarını daha fazla pekiştirerek siyasi çözüm sürecini dinamitlemiş olacak.

ABD ve AB başkentlerinin Suriye'deki insani dram ile ilgilenmeleri ve Türkiye'ye destek vermeleri olumlu bir gelişme. Ancak bu desteğin cümlelere dökülmesi yeterli değil. Siyasi süreci canlandıracak diplomatik faaliyetler gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan makalesinde, 'İdlib'e yönelik rejim saldırısı; Türkiye, Avrupa'nın kalanı ve ötesinde ciddi insani ve güvenlik riskleri yaratır.' değerlendirmesinde bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun İdlib’te yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

Zirve gerçekleşti fakat İdlib için bir yol haritası çıkmadı. Rusya ve İran masaya bu amaçla oturmadığını zirve boyunca fazlasıyla belli etti.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Tahran Bildirisi ve Türkiye’nin Suriye meselesi ile ilgili izlediği politika hakkında değerlendirmede bulundu.