Küresel Bölgeselleşmenin Ortadoğu Ayağı: Yeni Dönemde Türkiye-Körfez İşbirliği

Uluslararası sorunları çözmek ve küresel güçlerin yıkıcı etkilerinden kurtulmak amacıyla başlatılan bölgeselleşme süreçleri hem küresel güç rekabetinin sertliğini yumuşattı hem de bölgesel güçlerin uluslararası siyasette daha bağımsız bir politika izlemelerini sağladı.

Devamı
Küresel Bölgeselleşmenin Ortadoğu Ayağı Yeni Dönemde Türkiye-Körfez İşbirliği
Küresel Ekonomik Yönetişim Batı Hegemonyası Sona mı Eriyor

Küresel Ekonomik Yönetişim: Batı Hegemonyası Sona mı Eriyor?

IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası kurumlar dünya savaşı sonrası ABD öncülüğünde kuruldu ve küresel ekonominin önemli birer parçası haline getirildi. IMF ekonomik krizlere acil müdahale görevini alırken liberal piyasa şartlarını gözetti. ABD’nin izni olmadan kurtarma paketleri devreye alınmazken, Dünya Bankası ülkelerin fiziksel altyapılarını iyileştirmek için kredi verdi. Dünya Ticaret Örgütü’nün öncülü GATT sistemi ise küresel ticaretin Batılı ülkelerin hegemonyası altında sürdürülmesine yardımcı oldu.

Devamı

Belirsiz ve çoklu rekabetlerle dolu uluslararası ortama en hazır ülkelerden birisi Erdoğan yönetimindeki Türkiye. Son beş-altı yılda Türk dış politikasında yaşanan en büyük dönüşüm bölgesel ve küresel krizlere yaklaşımda oldu.

'İnsanlığın koşar adım büyük bir kaosun içine sürüklendiğini' söyleyen Erdoğan, BM sistemini reform etmeye ve daha adil ilişkiler kurmaya çağırıyor.

ABD doğal olarak Çin ile artık kaçınılmaz hale gelen hegemonya mücadelesini kendisine avantaj yaratacak şartlar altında vermek istiyor.

Fikri iktidar, yani toplumuna liderlik yapabilecek ve küresel ölçekte etki oluşturabilecek seviyede düşünce üretebilme kapasitesi meselesi öncelikle elit eğitimidir. Bilgi elitlerini çıkaramayan bir toplumun düşünce üretebileceği iddiası 'demokratik bir safsatadır'.

Ağır İdeolojik Kampanya

Türkiye'ye yönelik ağır ideolojik kampanyanın hedefi, Ankara'nın Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz'deki yeni hamlelerinin taktik kazanımlardan stratejik kazanımlara dönmesini engellemek.

Devamı
Ağır İdeolojik Kampanya
Odak Koronavirüs Sonrası Küresel Yönetişimi Yeniden Düşünmek

Odak: Koronavirüs Sonrası Küresel Yönetişimi Yeniden Düşünmek

Uluslararası örgütler daha çok uluslararası sistemi kontrolü altında devlet ya da devletlerin iradesiyle ortaya çıkan, uluslararası siyasetin aktörü olabilen, genellikle uluslararası sistemdeki mevcut işleyişe yardımcı olan ve böylece statükonun devamına katkı yapan kurum ve kuruluşlardır.

Devamı

Malezya'da gerçekleştirilen 2019 Kuala Lumpur zirvesi İslam coğrafyasının kendi sorunlarını tartıştığı, teşhis ettiği, değerlendirdiği ve çözüm aradığı bir toplantı olarak kayıtlara geçti.

ABD'nin tek yanlı siyaseti ve diğer üye ülkelerin rızasını aramaması G7 platformunu da olumsuz etkilemektedir.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman ABD’nin dönüşen siyaseti çerçevesinde etkilenen küresel siyaset hakkında değerlendirmede bulundu.

Batıcıların mümeyyiz vasfı, Batı'yı her hususta örnek almak gerektiğine inanmalarıdır.

Erdoğan'ın çabası Türkiye'nin "Afrika açılımını" pekiştirmek.

Trump’ın başkan olmasının üzerinden sadece bir yıl geçti. Ama süper güç, tek kutuplu dünyanın lideri olarak anıla gelen ABD’nin yaldızları yavaş yavaş dökülmeye başladı. Ekonomiden diplomasiye, siyasete ülke en sancılı dönemini yaşıyor. Artık koca ülkenin derin yalnızlığı konuşuluyor. Ortadoğu siyaseti iflas eden ABD’nin içinde bulunduğu kriz..

Son birkaç senedir ABD’nin Türkiye’ye yönelik türlü operasyonlarına rağmen Türkiye ilişkideki ‘sorunlu ebeveyn’ rolünü oynuyor.

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kardaş, "Bireysel olarak Trump'ın mizacı onu siyaseten güçlü biri haline getirdi. Şu anda ise topal bir ördek görüntüsü var Trump'ın." dedi.

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Altun, dış politikada 2017'nin Türkiye açısından kazanımlarla dolu bir yıl olduğunu belirterek "Fırat Kalkanı harekatı, Kudüs krizinin çözümüne dair adımlar atılması Türkiye'nin somut başarıları oldu" dedi.

ABD bölgede hegemonik bir güç olmasına rağmen bu rolü hakkıyla oynama konusunda sıkıntılar mı yaşamaktadır? Yoksa ABD bölgede hegemonik bir güç olmaktan uzak ve nüfuzu da sallantıda olan bir devlet midir? Başka bir şekilde ifade edecek olursak, ABD-İsrail ikilisi böylesi bir karara, bölgede güçlerinin zirvesine çıktıkları için mi, yoksa bir düşüş yaşadıkları için mi imza attılar?

ABD öylesine rakipsiz ve öylesine rahat ki, çekildiğinde yerine gelebilecek bir rakipten bile endişe duymuyor. Ailesini sömüren şımarık bir çocuk gibi elindekilerin kıymetini bilmektense, ailesine küsüp kendisini odasına kapattığında daha mutlu olacağını zannediyor. .

Sadece Batı dünyası ile Doğu dünyası arasında bir mücadele yok. Aynı zamanda Batı dünyasının içinde de çok ciddi mücadele var.