‘Beka’ ve ‘Kürdistan’ Tartışması

Yerel seçim kampanyalarındaki ana ideolojik tartışma "beka meselesine" odaklandı.

Devamı
Beka ve Kürdistan Tartışması
2019 da Siyaseti Ne Bekliyor

2019’da Siyaseti Ne Bekliyor?

2019 ve sonrası, blok siyasetinin öne çıktığı, AK Parti ve CHP’nin siyasi alanın taşıyıcılığını üstlendiği, ancak MHP’nin de bu siyasal alan içerisinde bazı konuların belirleyiciliğinde anahtar bir role sahip olduğu bir dönem olacaktır.

Devamı

Gelecekte tarihçiler bu anlamda 2018 yılını önemli bir değişim yılı olarak farklı açıklardan ele alacaklardır. Çünkü 1876 ilk Osmanlı Anayasası ile uygulamaya koyduğumuz; kesintilerle, sorunlarla ve yönetim krizleri ile birlikte 2018’e kadar yönetim modelimiz olan, parlamenter sistem sona ermiştir.

Bu çalışmada Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) iç ve dış siyasete yönelik gündemleri, 24 Haziran parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçim süreçlerindeki pozisyonları, FETÖ ve PKK ile mücadeleye yaklaşımları ve partilerin kendi iç gündemleri ele alındı. Bununla birlikte 24 Haziran parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yeni sisteme fiilen geçiş ile birlikte Türkiye siyasetindeki dönüşümün temel dinamikleri incelenerek partilerin bu süreçteki pozisyonları değerlendirildi. Ayrıca söz konusu dönüşüm sürecinin en önemli kurumu olan Cumhurbaşkanlığının 2018’de iç ve dış siyasetteki etkinliğine ve süreçteki rolüne özel olarak değinildi.

Önümüzdeki yerel seçim sürecinde HDP’nin PKK’yla organik bütünlüğünden sıyrılıp bir siyasi parti gibi seçim yarışında olması gerekir ancak hepimiz biliyoruz ki parti yine PKK’nın sözcülüğünü yapacak. Ancak bir farkla, partinin artık PKK için hendek kazdırabileceği iş makineleri yok.

HDP'nin tüm varlığını PKK'ya adaması doğal olarak bu partiyi terörle mücadelenin hedefi haline getirdi.. Ancak bölgede HDP'nin de kemikleşmiş bir tabanı olduğu düşünüldüğünde yarışın yine AK Parti ile HDP arasında geçeceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.

Kayyum Atanan Belediyeler ve HDP

HDP/BDP’li belediyeler, “belediyelerde fiilen çalışmadıkları hâlde çalışıyormuş gibi gösterilen “Kandil referanslı” “bordro işçileri”ne verilen usulsüz maaşlar, işe alınan kadrolu veya sözleşmeli çalışanlardan bir defaya mahsus alınan işe yerleştirme komisyonları, kimi çalışanların maaşlarından bağış adı altında düzenli olarak yapılan kesintiler ve yüklenici firmalara verilen belediye ihalelerinden alınan komisyonlar” üzerinden PKK’ya finansman sağlamışlardır.

Devamı
Kayyum Atanan Belediyeler ve HDP
HDP nin CHP ile İttifak Siyaseti

HDP’nin CHP ile İttifak Siyaseti

HDP’liler, CHP ile yerel seçimler için açıktan bir müzakere başlaması ile HDP’nin tekrar gündemin ön sıralarına gelebileceği beklentisindeler..

Devamı

2016'dan bugüne süren kayyum görevlendirmeleri Türkiye için terörle mücadelede yeni bir uygulamadır ve veriye dayalı, sistematik bir çalışma konusu olmalıdır. Elinizdeki bu rapor böyle bir amaca hizmet etmektedir.

CHP-HDP ilişikisi yeni bir boyut arz ediyor. Malum, bu ilişki 7 Haziran 2015 seçimlerine giderken iyice ayyuka çıkmıştı. Bir CHP'li vekilin 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra bir HDP yöneticisine söylediği "birlikte iyi salladık" lafı bu ilişkiyi en iyi sembolize eden ifadeydi.

36. Olağan Kurultayı'na giden CHP'de genel başkan değişimi beklenmiyor.

Çaresizlik kaçınılmaz olarak CHP'yi daha da agresif bir siyaset izlemeye savuruyor.

"Bizim medeniyetimiz adalet temelli olarak ortaya çıkmış bir medeniyettir"

Türkiye’de iç siyasetin gündemini uzun süredir “seçim sistemi ve barajı”, “partiler arası ittifak”, “blok siyaseti”, “yeni siyasal oluşumlar”ı içerisinde barındıran bir kavramlar seti meşgul ediyor.

ABD'de Türkiye aleyhine açılan bir davaya FETÖ, CHP, HDP ve bilumum gayrı milli aktör destek oluyorlar.

İktidarın sorumluluklarını yüklenmek yanında kendi muhalefetini de üretmek zorunda bırakıldı AK Parti.

CHP yine kolaya kaçıyor. Günlük kısa vadeli çıkarlar için siyaseti terk ediyor; kaosu, karmaşayı ve sokağı gösteriyor.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın milli seferberlik ilanı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Silahları gömmeyen bir örgüt ile süreç yürütecek bir iktidarın karşılaşacağı tehlike "baldıran zehri" içmekten fazlasıdır. Türkiye halkını ikna edemeyen bir süreç denemesi Kürtleri de geri dönülemez şekilde tümüyle kaybeder.

Demirtaş, 7 Haziran’a gidilirken kullanılan “halklar” ifadesinden “halk” ifadesine geçiş dışında, yani “Türkiyelilik” siyasetinden “Pankürdist” bir siyasete evrilmeyi bir kez daha somutlaştırmaktan başka, yeniden bir halk ayaklanması çağrısını dillendirmektedir.