PKK terörüyle arasına sınır çizemeyen HDP, demokratik sabrı sonuna kadar zorladı.
Devamı
Kapatma davasının süresi Anayasa Mahkemesinin gündemine ve partinin savunmada kullandığı zamana bağlı.
Devamı
HDP sivilleşebilseydi bugün parti kapatma davalarını konuşuyor olmazdık. Gönül isterdi ki HDP'den bir kişi dahi olsun çıkıp PKK'yı kınayabilsin, "operasyonlar dursun" demek yerine "PKK öldürmeyi bıraksın" diyebilsin.
İYİ Parti ittifak sistemi sayesinde 2018 seçimlerinde yüzde 10 barajının çok az altında kalsa da parlamentoya girdi. Bazen milliyetçiliğe bazen de merkez sağa kayan bir siyasi çizgi benimsedi ve bu çizgiyi sürekli değiştirebildi. Tüm bunlara muhalefet ittifakı olan Millet İttifakı çatısında siyaset yapabildiği için ulaşabildi.
Muhalefetin 'her ne pahasına olursa olsun' Erdoğan’ı devirme hedefi HDP ile iş birliğini zorunlu kılıyor. HDP ile iş birliği ise PKK terörüne karşı mücadelede gerekli olan kararlı tavrın gösterilmesini engelliyor.
PKK'nın 'uçak bombardımanı sırasında öldüler' yalanı bu kadar kolay satın alınmamalıydı. Terörle mücadelede ince çizgiyi aşmak terör propagandasına yarar. Ülkemize ve demokrasimize onulmaz zararlar verir.
Eğer bugün HDP'nin kapatılmasını 'demokrasi' zemininde konuşacaksak bu noktaya kadar gösterilmeyen tepkileri de konuşmamız gerekiyor. HDP hukuki bedel ödemesin diyenler, HDP'nin siyasi bedel ödemesini engelleyen CHP'yi de tartışmalı. CHP'li siyasetçiler HDP'nin terör suçlusu eski genel başkanını hapishanede ziyaret sırasına girmişken hangi siyasi baskı HDP'yi demokratik zemine çekebilir?
Devamı
Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığını gördüğü hâlde PKK kimden cesaret alarak silahsız rehineleri katlediyor?
Devamı
PKK terör örgütü neden sivil vatandaşları katlediyor? PKK sivil hedeflere ne tür saldırılar gerçekleştiriyor? PKK’nın sivil hedeflere yönelik saldırıları nasıl tepki buluyor? Terör örgütleri sadece sivil hedeflere mi saldırır? PKK’nın sivil hedeflere saldırmasının önüne nasıl geçilebilir?
Ankara, Kandil ile Sincar ve Sincar ile Suriye'deki YPG kontrolündeki bölgelerin irtibatını kesmekte ısrarcı.
Bazı Batılı ülkelerin büyükelçilikleri bile, 'PKK’lı teröristlerin gerçekleştirdiği saldırıda' diyerek taziye mesajı yayınlarken, Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP’nin siyasetçileri PKK terör örgütü demeden açıklama yapmayı tercih ettiler.
Dünyanın neresinde olursa olsun infiale yol açacak kadar korkunç bir terör eylemi yaşadık. Ama siyasi polemiklere ve sosyal medya tartışmalarına bakarsanız bu konuda bile sorun yaşadığımız görünüyor.
PKK terör örgütünün ne kadar hain ve kalleş bir örgüt olduğunu görmeyenler Gara'ya baksın. 13 sivili başlarına kurşun sıkarak şehit eden bir katil sürüsünden bahsediyoruz. 40 yıldır Türkiye'nin ayağına vurulmuş bir prangadır. Sahipleri bellidir. Hedefleri ortadadır. En çok da Kürtlere zarar vermiştir. Zayıfladıkça da daha alçak bir tavra bürünmektedir.
Avrupa'da HDP'nin sicilinden çok daha hafifine sahip oldukları halde kapatılan siyasi partilerden haberdarız. Türkiye'nin de terör propagandasına seyirci kalması düşünülemez. Ancak parti kapatmaların Türkiye'de terör sorununu çözmediğini, aksine PKK'nın eline propaganda kozu verdiği düşünülebilir.
Millet İttifakı partileri, geçmişte uzlaştıkları bir metne şu an sahip çıkamıyorlarsa, nasıl bir araya gelip de güçlendirilmiş parlamentarizmin ilkeleri konusunda anlaşacaklar?
CHP ve onu destekleyen kesimler de HDP’yi normalleştirmek için bu tartışmanın sözcülüğünü yapacaklardır. Ama kesin olan şudur: HDP, PKK’yı bir terör örgütü olarak görmediği müddetçe Türkiyelileşemez. Ancak bir pazarlama tekniği olarak bu ifadeyi kullanır.
Terör örgütünün üzerine gidildikçe askeri çözülmenin yanında siyasi çözülme de artıyor. Tutuklanan ve görevden alınan HDP'li eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in itirafları çözülmenin son örneklerinden.
HDP'deki tıkanmışlık hali kriz üretmeye devam ediyor.
HDP gibi PKK'nın doğrudan siyasi uzantısı olan ve siyasi hedefini hepimizin çok net bildiği bir yapının Türkiyelileşme gibi bir meseleye gerçekten yanaşmayacağı çok açık. Örgüt izin vermediği müddetçe HDP'liler bu konuyu tartışmaya dahi açamaz.
Muhalefet bu çıkmazdan nasıl kurtulabileceğini tartışıyor. 'Muhalefet çözüm üretecek yerde değil' algısı değişmiyor. 'İktidarın dünyayı daha iyi okuduğu ve gereğini yaptığı' kanaati gücünü koruyor.
Kamuoyu anketlerinde AK Parti’nin oy oranının düştüğünü iddia edenler, nedense CHP’nin oy oranının milim yukarıya gitmediğini, hatta birçok ankette son aldığı oylardan düşük çıktığını görmezden geldiler.