Trump, İran’ı Çevreleyebilir mi?

Dış politika konusuna bir işadamı olarak yaklaşan Trump'ın Ortadoğu politikasında şimdilik öne çıkan en önemli husus İran'ı çevreleme politikası.

Devamı
Trump İran ı Çevreleyebilir mi
Terörle ve İran Yayılmacılığıyla Kim Mücadele Edecek

Terörle ve İran Yayılmacılığıyla Kim Mücadele Edecek?

Trump kabinesinin tamamının üzerinde anlaştığı nadir konulardan birisi İran. Bu konuda Suud’la örtüşmeler var.

Devamı

Bu çalışmada İran'da gerçekleştirilen 12. dönem cumhurbaşkanlığı seçimleri analiz edilmektedir.

Taliban'ın 21 Nisan’da Mezar-ı Şerif'te gerçekleştirdiği katliam, yıllardır siyasi, askeri, etnik, sosyo-kültürel ve ekonomik sorunlar girdabında boğuşan Afganistan’ı daha derin bir kaosa sürükledi.

Terör örgütleri yapılanmalarında genelde “hiyerarşik” ve “ağ tipi” tarzında iki çeşit yöntem kullanmaktadırlar. Bazı örgütler ise hiyerarşik ve ağ tipi yapılanmanın karışımından oluşan melez bir yöntemi benimsemektedir. FETÖ’nün diğer birçok örgütte olduğu gibi öncelikle hiyerarşik bir yapıya sahip olduğu açıktır. Buna rağmen örgüt militanlarının deşifre olmasını engellemek adına hücre tipi yapılandığı da bilinmektedir. Bundan dolayı FETÖ’nün ağ tipi ve hiyerarşik yapılanmayı birleştiren melez yöntemi benimsediği anlaşılmaktadır.

Ufuk Ulutaş, Suudi Arabistan ve Amerika arasındaki gerginlik ve Amerika’daki İran lobisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Suud-ABD Gerginliği ve Amerika'daki İran Lobisi

Ufuk Ulutaş, Suudi Arabistan ve Amerika arasındaki gerginlik ve Amerika’daki İran lobisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Suud-ABD Gerginliği ve Amerika'daki İran Lobisi
İran Seçimlerinin Ortadoğu'ya Etkisi

İran Seçimlerinin Ortadoğu'ya Etkisi

İran’da İç siyasetin, ambargoların kalkmasıyla gelecek ekonomik canlılıkla kontrollü şekilde rahatlatılması beklenebilir. Ancak dış politika, temel mecrasında akacaktır.

Devamı

Meclis ve Uzmanlar Konseyi seçimlerinin önemi nedir? Seçimler ne kadar demokratiktir? Seçimlerde hangi fraksiyonlar yarışacaktır? Halk bu seçimlerde nasıl bir tutum sergileyecektir?

İran’a uygulanan yaptırımların İran ekonomisine maliyeti ne oldu? Batılı şirketlerin nükleer anlaşma sonrasında İran’a yaklaşımları nasıl değişti? Ruhani’nin İtalya ve Fransa ziyaretinin ekonomik yansımaları nelerdir?

İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ambargonun kaldırılmasından hemen sonra vakit kaybetmeden Çin'den Avrupa ülkelerine kadar geniş bir yelpazede yatırım ve ticaret turuna çıkması, tüm tarafların İran'ın küresel ekonomiye entegre olmasını istediğini gösteriyor.

Bölge daha güvenli mi olacak gerçekten? Nükleer çatışma açısından öyle. Ancak bölgedeki kaosun asıl sebebi olan konvansiyonel çatışmalar ve vekalet savaşları açısından aynısını söyleyemeyiz.

Nükleer meseledeki anlaşmaya ve ambargoların kaldırılmasına normal şartlar altında hiçbir akil aktör itiraz etmezken; bu yakınlaşmanın an itibariyle Ortadoğu’da özellikle Suriye’de katliam ve işgal yürüten İran’ı daha da cesaretlendireceği fikri endişelere sebep olmakta.

Acaba olanlar gerçekten idam kararına öfkelenen halkın kendiliğinden gelişmiş bir tepkisi miydi yoksa planlanmış bir girişim miydi?

Abdullah Yegin: “Suudi Arabistan, çok sert tepki vermesini öngörerek uluslararası sistem içerisinde İran’ın sert yüzünü, uluslararası sisteme hatırlatmayı da düşünmüş oldu.”

Yaşananları bir mezhep çatışması veya savaşı olarak görmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Olan biten bir mezhep çatışması değil mezheplerin enstrüman olarak kullanıldığı çıkar, güç ve hakimiyet mücadelesidir.

İran hem bölgede oluşan güç boşluğunu hem de muhtelif ülkelerdeki Şii unsurları kullanarak bir yayılmacılık stratejisi izledi. İran’ın Şii nüfus üzerinden yürüttüğü tehlikeli stratejinin trajik sonuçları bütün bölge insanlarını yakından ilgilendirmektedir.

BATI’DAKİ çoğulculuk tartışmalarının 11 Eylül’den sonra yeni bir boyut kazanacağına ve bu saldırıların ardından güvenlik merkezli yaklaşımların yükselişe geçeceğine herkes kesin gözüyle bakıyordu. Fakat Avrupa ve Amerika’daki çoğulculuk ve çok kültürlülük tartışmalarının Müslüman topluluklar üzerinden yapılıyor olması, yeni ve endişe verici bir eğilime işaret ediyor

Geçtiğimiz Temmuz ayında Washington’da yapılan bir toplantıda ABD’nin eski Türkiye büyük elçilerinden biri AKP hükümetinin önünde duran büyük sorunları değerlendirirken, en büyük meydan okumanın AB üyeliği, ekonomik başarı yahut PKK meselesi değil, Türkiye’deki kültür savaşını kazanıp kazanmayacakları olduğunu söylüyor. Büyük elçiye göre AKP’nin meşruiyet savaşı, hükümet etme performansı değil, kültür savaşında izleyeceği politikalar tarafından belirlenecek.Büyük elçinin ifadesiyle bu ‘50 yıllık kültür savaşı’, AKP’nin ne kadar gündeminde bilemiyoruz. Fakat şu kadarı açık: Amerikalılar Türkiye’de yükselişe geçen Amerikan karşıtlığını büyük bir kültür savaşının parçası olarak görüyor