15 Temmuz Etkisi ve Ayasofya

15 Temmuz destanının dördüncü yıldönümü. Meşum FETÖ darbe girişimini bastıran milli iradenin tecellisini yeniden anma zamanı.

Devamı
15 Temmuz Etkisi ve Ayasofya
Partilerin Güncel Siyasi Hesapları

Partilerin Güncel Siyasi Hesapları

Güncel parti siyasetinin gündeminde sosyal medya düzenlemesi, Ayasofya, çoklu baro teklifi, İstanbul Sözleşmesi, LGBT, Z kuşağı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin temel belediyecilik hizmetlerindeki gerilemesi gibi konular var.

Devamı

AK Parti'li muhalifler bir süredir AK Parti'nin derin bir krizde olduğu tezini işliyor..

Sonuç olarak, Millet İttifakı ve HDP ile seçimlerde yapılan “güç birliğinin” bir gereği ve bu birlikteliğin 2023’e kadar taşınma kaygısı, CHP siyaset dilini giderek HDP siyasal söylem gramerine yaklaştırıyor. Meselenin temel izahı kısaca bu şekildedir...

HDP, PKK terör örgütünün emrinden çıkamayacağı için Edirne ve Hakkâri’den Ankara’ya yürüyüş başlattı. Ancak, bölge halkı sokakta HDP’ye destek vermeme kararını sürdürdü. Sonuçta; HDP sokaktan beklediği desteği göremedi. PKK’nın 1 Haziran’da emrini verdiği yürüyüş, parti yöneticileri ve milletvekillerinin katıldığı küçük gruplarla sınırlı kaldı.

Gazeteci Cüneyt Özdemir'in HDP milletvekili Garo Paylan ile yaptığı bir yayında ısrarlı sorularına rağmen Paylan'ın PKK için bir türlü terör örgütü diyememesi ise aslında hepimizin bildiği ama kimilerinin bilmezlikten geldiği HDP-PKK ilişkisini tekrar gündeme getirdi.

Başkasının Yerine Özür Dilemek

Herhangi birisine küfür etmenin yanlış olduğunda aklı başında olan herkes hemfikir. Hele ki bir hanıma kocasının yapıp ettiklerinden dolayı cinsiyetçi küfür etmeyi kimse kabullenemez.

Devamı
Başkasının Yerine Özür Dilemek
Millet İttifakında Yürüyüş Tartışması

Millet İttifakında “Yürüyüş” Tartışması

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Millet İttifakı içinde yaşanan son tartışmaları değerlendirdi.

Devamı

SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, HDP ve Millet İttifakı etrafındaki tartışmaları değerlendirdi.

Geçtiğimiz hafta CHP milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP milletvekilleri Musa Farisoğulları ve Leyla Güven aldıkları kesin hükümlerin TBMM Genel Kuruluna bildirimi ile milletvekillikleri düşmüştü.

Kılıçdaroğlu, yeni kurulan partilerin de içinde olduğu, muhalefetin ittifak potansiyelini feda etmek istemiyor.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mayıs sonundan bu yana iktidarın muhalefeti "sokağa dökerek OHAL ilan edeceğini" iddia ediyor. En son 3 CHP ve HDP'li ismin milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra bu söylemini genişletti.

Önümüzdeki dönemde siyasal alanı yeniden şekillendirmeye dönük özellikle muhalefet kanadında ve medyasında bolca anket yayınlanmaya devam edecek. Yakın bir dönemde seçim olmadığı hâlde, sık sık yayınlanan bu anketler özellikle muhalefetin konsolidasyonu ve yeni kurulan partilerin öne çıkarılması gibi belirli amaçlara matuf olarak yorumlanacak.

George Floyd'un ırkçı polis şiddetiyle öldürülmesine tepkiyle ABD'de 140 şehre yayılan protestolar ve Başkan Trump'ın orduyu kullanma tehdidi "sokak" olgusunu yeniden öne çıkardı. Yeniden diyorum çünkü sokak hareketleri ile siyaseti şekillendirme arayışı sadece son 30 yılda bile birçok kez gündemi işgal etti. 1989'da Çekoslovakya'da başlayarak Doğu Avrupa'da etkili olan Kadife devrimler, komünist rejimleri sona erdiren bir demokratikleşme dalgası olarak görüldü. Çekoslavakya'nın bölünmesine sebep olsa da genelde Kadife devrimler barışçıl olmaları sebebiyle olumlu bulunur.

SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar, sosyal medya platformları aracılığıyla yapılan provokasyonlar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Tüm dünyada olduğu gibi sosyal medyada bilgi kirliliği, yalanın sıradanlaşması, iftira konusu Türkiye'nin de gündeminde. Bunu son olarak Ankara'da Barış Çakan cinayetinde gördük. CHP, HDP ve FETÖ'cü hesaplar bunun bir Kürtçe şarkı cinayeti olduğunu iddia etmişti. Bununla ilgili sosyal medyada bir yalan haber bombardımanı başladı. Oysa gerçek çok farklıydı. Barış Çakan "ezan okunuyor müziğin sesini kısın" demişti. Çalınan şarkı Kürtçe değildi. Ayrıca uyarılan kişi değil uyaran Barış Çakan öldürülmüştü. Ancak hiçbiri paylaştıkları bu yalan haberi sosyal medyadan silmedi. Hala bu yalan haber sosyal medyada yaygınlaşıtırılmaya devam ediliyor...

Yeni partilerin özgün bir siyasi çizgiyi bulması hesaplaşmadan geçer. Bu hesaplaşma çok yönlü ve seçmene yeni ümitler verecek kıvamda yapılmak durumunda. GP ve DEVA'nın zorlandığı şey, ayrıldıkları AK Parti'yi ve lideri Erdoğan'ı eleştirebilme ya da parti kurabilme cesareti gösterme konuları değil. Bu noktayı çoktan geçtiler, asıl sıkıntıları başka bir yerde.

Koronavirüs salgının küresel düzeyde yayılmaya başladığı Şubat 2020 itibarıyla, Türkiye gerekli önlemleri alarak salgının yurt içinde yayılma hızını önemli derecede yavaşlatmıştır. Türkiye'de koronavirüs salgını 10 Mart 2020 tarihi sonrasında görülmeye başlamışsa da 1,5 ay gibi kısa bir sürede AB ülkeleri ve ABD'ye kıyasla çok daha az can kaybı ve nüfusa oranla düşük vaka sayısı ile salgını tam anlamıyla kontrol altına almıştır.

Farklıların üzerini kapatan örtüler, sahadaki zorlu denemeler karşısında yeterli gelemiyor. Örtü, İYİ Parti tarafına çekildiğinde, HDP tarafı açıkta kalıyor. HDP tarafına çekildiğinde ise diğerleri açıkta kalıyor. En sonunda bir o yana bir bu yana çekiştirilen örtünün tam ortadan yırtılacağı endişesi giderek yükseliyor.

İYİ Parti tuhaf bir tavır içinde. Bu zamana kadar Millet İttifakı'ndan çok memnun bir görüntüleri vardı. Ama son günlerde değişik açıklamalar geliyor. Bunların içinde en anlamakta zorlandığım şey HDP ile yaptıkları ittifakı inkâr etmeleri. Daha önceleri bu kadar diretmezlerdi. Şimdilerde daha bir milliyetçi görünme çabası dikkati çekiyor. Artık bir pişmanlık mı var yoksa yeni bir plan mı hep beraber göreceğiz.

Akşener'in "HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırdığını" söyleyerek başlattığı tartışma, ittifakların geleceğini gündeme taşıdı. Kendisine manevra alanı açan Akşener, hem HDP'nin PKK terörüyle arasına mesafe koyamadığını hatırlattı. Hem de "üçüncü bir ittifak mı kuruluyor?" polemiklerini canlandırdı. Canlandırdı diyorum zira SP Genel Başkanı Karamollaoğlu Kasım 2019'dan itibaren "yeni ittifaklar kurulabileceği" görüşünde.