Avrupa’nın Tavrı: Durmak Yok, Yıpratmaya Devam

Avrupalıların da Türkiye halkının tercihlerine saygı duyması ve referandum sonucunu kabul etmesi gerekiyor.

Devamı
Avrupa nın Tavrı Durmak Yok Yıpratmaya Devam
Buyurun Siyaset Meydanına

Buyurun Siyaset Meydanına

Şimdiden yeni dönemde yapılmaması gereken en temel hatayı yapmaya başladı CHP. Referandumda hayır oyu veren yüzde 48'lik seçmen grubunu kendisinin 'çantada keklik' seçmeni zannediyor.

Devamı

Ya gerçekten PKK ile beraber ve aynısınız ya da yüzde elli değilsiniz. Bu kimlik krizine acilen çözüm bulmanız gerekiyor. Yok öyle işinize geldiğinde farklı işinize geldiğinde aynı.

Kimse kusura bakmasın. Burası Mısır değil. Muz cumhuriyeti hiç değil. Bu halkın zaferine gölge düşüremezsiniz.

Referandumla ilgili herhangi bir yorum yapmak yasak. Ben de referandumdan hiç bahsetmeden, daha önceden yazılmış çizilmiş, söylenmiş sözleri köşeme taşımaya karar verdim.

Sadıktan “evet”in çıkması, millet egemenliğinin kesintisiz devamı anlamına gelmektedir.

17 Nisan’a Hazırlık

"Evet" mi "hayır" mı sorusu az çok cevabını buldu, şimdi herkes 17 Nisan'a yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin seçmenden vize aldığı Türkiye tablosuna hazırlanıyor.

Devamı
17 Nisan a Hazırlık
Dönemece Saatler Kala

Dönemece Saatler Kala

Sonuç ne çıkarsa çıksın, alınan yol ve gelinen nokta itibariyle etkiler kaçınılmaz olacak.

Devamı

Siyasette güven, uzun dönemde sahicilikle inşa edilir. Pozisyon ve konjonktür siyaseti ile değil.

Parlamenter sistem koalisyon demektir. Koalisyon zayıflık demektir. Koalisyon aşırılıkçılık demektir. Cumhurbaşkanlığı sistemi ise güçlü hükümet demektir.

Derdimiz, Türkiye'nin yakaladığı bu tarihi fırsatı değerlendirmesine katkıda bulunmak. Elimizden geldiğince, karınca kararınca.

Türkiye ekonomisi, artık mevcut sistemle ulaşabileceği son noktaya gelmiş bulunmaktadır. Bu sistemle yeni bir başarı hikayesi yazmanın ne kadar zor olduğu açık.

Bu millet çok dert çekti. Çok engel aştı. Bazen yoruldu. Bazen tekledi. Ama çok da yol kat etti. Yılardır verdiği mücadelenin sonunda kendisini var etti.

Liderlerin tartışma programları seçmen nezdinde Kılıçdaroğlu'nun zannettiği gibi özlenen bir şey değil, aksine eski Türkiye'nin siyasetine dair olumsuz bir hatıra, eski Türkiye'ye ait bir manzara

2013'ten bu yana "Erdoğan düşmanlığı" çatısı altındaki "iç savaş" senaryosu devam ediyor. Elbette bu siyasal iletişim stratejisinin arkasında da FETÖ var.

FETÖ ve benzeri çevrelerin yurt dışında bilinçli manipülasyonlarının ve yoğun çabalarının etkisiyle, olumsuz algı yaygınlaşıyor.

Etkin ve istikrarlı bir devlet yönetimini amaçlayan Cumhurbaşkanlığı sisteminde muhtemel krizlere karşı, karşılıklı seçimlerin yenilenmesi gibi bir çözüm yolu öngörülmüştür.

Terör bahanesiyle Türkiye dahil sekiz ülkenin havayollarının ABD’ye direkt uçuşlarında elektronik cihaz sınırlaması, ekonomik alanda yeni nesil bir korumacılık uygulamasıdır. Bu karar, serbest rekabeti önlemek için alınmıştır ve Amerikan, Alman, Hollanda, Fransız ve İngiliz havayolu şirketlerine haksız rekabet imkanı sağlayacaktır.

Türk-Alman ilişkilerinde 2013 yılından itibaren ortaya çıkan ve gün geçtikçe derinleşen krizin konjektürel değil yapısal bir soruna işaret ettiği artık ayan beyan ortada.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'nin 3. Olağanüstü Kongresi'nde başta FETÖ, PKK ve DEAŞ ile mücadeleye ilişkin dile getirdiği kararlılık vurgusuna işaret etmek ve süreci mücadele ve reform ekseninde değerlendirmek gerekmektedir.

Ana muhalefet partisi CHP'nin son aylarda başvurduğu siyasi söylem aslında geçmişten bu yana sürdürdüğü siyasetin de bir yansımasıdır.