Libya krizinde temel konular üzerinde anlaşmazlıklar varlığını korumaya devam ederken 21 Ağustos'ta ilan edilen ateşkesin ardından uluslararası ve yerel aktörlerin müzakereleri hızlanmış durumda.
Devamı
Kendisini Avrupa’nın siyasi ve askerî lideri (ve muhtemelen zamanın Napolyon’u) zanneden Macron’un maceracı Libya politikasını seyretmekle meşgul diğer Avrupa ülkeleri. İçlerinden “Rusya’yı kapımıza kadar getirdi ama vardır bir bildiği” ya da “gayri-meşru, isyancı Hafter’i destekliyor ama Avrupa’nın çıkarları için gerekliyse olsun” diyorlardır belki ama büyük ümitler bağlanan Macron’u başarıya ihtiyacı olduğu için desteklemek zorunda hissediyorlar. Zira Macron’un başarısızlığı Fransa’nın aşırı sağcı Le Pen’in eline düşmesi ve bu da AB’nin sonu anlamına gelecektir.
Devamı
İçeride yaşadığı sorunlar Macron’un gündemi iç politikadan dışarıya çekmek için adımlar atmasına ve Fransız dış politikasının zaten müdahaleci ve agresif olan çizgisini daha da belirginleştirmesine yol açtı.
Beyrut limanını yok eden patlama ve Yunanistan ile Mısır'ın provokasyonu bölgedeki gerilimi yeniden yükseltti. Atina ve Kahire, Ankara'nın Kasım 2019'da Trablus ile imzaladığı ve BM'ye bildirdiği deniz yetki anlaşmasının tam hilafına olan sözde münhasır ekonomik bölge anlaşması imzaladıklarını önceki gün duyurdu.
1975'ten bugüne birbiri ardına gelen iç savaş, dış güçlerin işgale varan müdahaleleri, terör, yoksulluk ve hükümet krizleri ile "Lübnanlaşma" kavramı iyiden iyiye literatüre yerleşmiş oldu.
Libya krizinde etkili olan aktörler arasında, Kovid-19 salgınının etkisine rağmen daha önce hiç olmadığı kadar yoğun ikili ve çok taraflı diplomatik görüşmeler yaşanıyor.
Libya’daki krize fazla müdahil olmayan İsrail yönetiminin, yakın olduğu tarafa dair renk vermemeye çalışsa da Mısır'ın etkisiyle ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e askeri destek sağladığı ifade ediliyor.
Devamı
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, Mısır’ın Libya’ya askeri müdahale ile ilgili aldığı tezkere kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Mısır’ın Libya politikası üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye karşısında Yunanistan ve GKRY’nin maksimalist taleplerine ve onların Ankara ile yaşadığı anlaşmazlığı kendi çıkarları için kullanmak isteyen Fransa’nın ihtiraslı politikalarına destek vermesi AB’nin yapacağı ciddi bir hata olur.
Merkel'in olumlu girişimi tüm AB başkentlerinde desteklenmeli. Doğu Akdeniz'deki gerilime kısa bir mola verildi.
Türkiye’nin dış politikada seçmiş olduğu bağımsız ve kendi halkının çıkarını önceleyen yol bazı küresel ve bölgesel aktörlerle kendisini karşı karşıya getiriyor.
Libya krizinde kritik Sirte-Cufra cephesi için iki tarafta da hazırlıklar devam ediyor. Vatiye Hava Üssü'nün muhtemelen BAE uçakları tarafından vurulması ile tarafların kararlılığı bir kez daha görüldü. Ankara bu tür bir saldırının tekrarlanmaması için önlemlerini alırken, dün Libya ve Malta içişleri bakanları Milli Savunma Bakanı Akar ile görüştüler. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde BM'nin desteği ile Libya'da "yeni bir anlaşma" yapılacağını söylemişti. Bu anlaşmanın ne olduğu hayli merak konusu. Trablus, 2015 şartlarına dönmek için Sirte ve Cufra'yı almak istiyor. Bingazi tarafı ise bunun petrol bölgelerinin kontrolünü ve Hafter'in tüm desteğini kaybetmesi anlamına geleceğini iyi biliyor. Türkiye ve Rusya dahil etkili güçlerin diplomatik çabaları Sirte-Cufra çatışmasını engeller mi? Petrol gelirinin dağılımı üzerine anlaşılırsa, Sirte batıya, Cufra doğuya bırakılarak bir pazarlık yapılır mı? Yakında göreceğiz.
Dış politikada nasıl da her başlık birbirine hızla bağlanabiliyor. Suriye sadece Suriye'den ibaret olmadığı gibi Libya da sadece Libya'dan ibaret değil. Bir yere dokunduğunuzda hemen bir başkasından ses gelebiliyor. Sanki bir duvardaki tuğlalar gibi. Birini yerinden oynattığınızda diğerleri de sarsılmaya başlayabilir. O nedenle her an beklenmedik sonuçlarla karşılaşmak mümkün. Önümüzdeki dönemde bu tuğlalardan kimileri kendilerine güvenli kaleler inşa ederken kimileri de yıkılan duvarların altında kalacak gibi görünüyor.
Kitap, bölgesel ve küresel aktörlerin Libya politikalarını incelemektedir. Libya krizinin içinden geçtiği süreci ve Türkiye’nin hem sahada hem de masadaki tavrını ayrıntılı bir şekilde ortaya koyarak bu konu hakkında detaylı bilgiler vermeyi amaçlamaktadır
"Yakın markaj" tanımlamasını Milli Savunma Bakanı Akar ve Genelkurmay Başkanı Güler'in Trablus'a yaptığı ziyaret dahil son dönemdeki karşılıklı diplomasi trafiği için kullandı.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Fransa’nın zaten uzun süre sorunlu ilişkilere sahip olduğu NATO’yu istediği yönde harekete geçirme konusunda etkisi yok ama AB içerisinde ciddi bir etkinliği olduğuna kuşku yok.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile İsrail arasında çok uzun bir müddettir herkesin malumu olan ancak açık şekilde deklare edilmeyen bir iş birliğinin olduğu ortadadır. Arap coğrafyası içerisinde İsrail ile yakınlaşma ve normalleşme adımlarının öncülüğü görevini yürüten BAE ekonomik ve sosyal alanlardaki etkileşimi izhar etmekten çekinmediğini göstermiştir. Gerek İsrail'in attığı her illegal adıma Arap dünyasında meşruiyet sağlamaya çalışması gerekse Tel Aviv yönetimine karşı oldukça sessiz ve tepkisiz duruşu Abu Dabi'nin İsrail pozisyonunu resmeden tutumlardır.
Libya'da darbeci General Halife Hafter'in petrol üretimini engellemesi sonucunda ülkenin yıl başından bu yana kaybı 6 milyar doları aştı. Libya'nın piyasadan uzaklaştırılmasının etkilerini konunun uzmanlarına sorduk.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Libya bağlamında AB’nin güvenliği konusu üzerine değerlendirmelerde bulundu.