Mülteci meselesini şimdilerde konuşmaktan bahsediyor. Sunumuna başlamadan önce, bu can yakan meselenin C20 gündemine neden daha önce değil de, şimdi girdiğini eleştiriyor.
Devamı
Suriye'de inisiyatif alan ilerliyor. Kenarda durup inisiyatif alınmasını izleyen de zarar görüyor. Türkiye'nin Cerablus-Azez hattında fiili "güvenli bölge" inisiyatifi karşısında ABD'nin hemencecik kriz yönetme moduna geçmesinin sebebi de bu.
Devamı
Türkiye'nin burada dikkat etmesi gereken nokta, hem insani hem de stratejik açıdan ihtiyaç duyduğu "güvenli bölge"nin oluşturulması ve korunmasında ABD'ye ne kadar güvenebileceğinin hesabını iyi yapmasıdır.
Operasyonlar terörle mücadele ve Ortadoğu gerçekleri bakımından neye tekabül ediyor? SETA Ortadoğu uzmanı, Akşam gazetesi yazarı Ufuk Ulutaş ile konuştuk.
Türkiye'ye terör yaftası yapıştırmaya çalışanların asıl gündemlerini, terör kardeşliklerini ve yapıştırmaya çalıştıkları yaftaları ellerinde patlattı.
PKK sadece harf kalabalığından ibaret tüm saçaklanmalarıyla, Türkiye, Kuzey Irak, Suriye ve İran dörtgeninde operasyonlar çeken, konjonktürel ittifaklar kuran, en yüksek teklifi verenin taşeronluğunu yapan Mezopotamya'nın en kıvrak örgütlerinden birisidir. Türkiye'de devlet karşıtı, Suriye'de rejimin yol arkadaşı, İran'da devlete karşı sağduyulu, Kuzey Irak'ta ise darbe yapabilmek için fırsat kollayan bir yapı PKK. Tutarsızlıklarını ve kutsal değer yokluğunu stratejiye dönüştürmüş ve Ortadoğu'nun içerisinden geçtiği kriz-kaos ortamında fiili durumlar yaratma suretiyle racon kesmeye alışmış bir yapı.
ABD ile Türkiye'nin Suriye'deki öncelikleri birbirinden radikal bir şekilde farklı.
Devamı
STAR'a konuşan Suriye Uzmanı Ufuk Ulutaş, Türkiye sınıra yığınak yapınca ABD'nin Suriye siyaseti değişti. İlk defa muhalifler için DEAŞ'ı vurdular. Suriye'deki oyun Türkiye iç siyaseti için yapılıyor. Biz mülteci akını için girersek meşru olur dedi.
Devamı
Suriye eski Suriye olmayacak çünkü yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesiyle ve milyonlarcasının ülke içinde veya dışında mülteci konumuna dönüşmesiyle Suriye'nin demografik yapısı derinden sarsıldı. Suriye yoğun bir geri dönüş ve diaspora tartışması yaşayacak.
PYD jeo-politik amaçları uğruna bölgede gerçekleştirdiği tehcir ve demografik mühendislik girişimlerini IŞİD ile mücadele parantezine alabileceğini düşünmekte.
Kritik şehir Halep'in düşmesinin kabul edilemeyeceğini Türkiye uzun süredir dillendiriyor. Bunun hem sayıları milyonu bulabilecek yeni mülteci akınıyla Türkiye'ye hem de Esed karşıtı gruplara maliyeti ağır olacaktır.
Suriye'de politik hedeflerin gerçekleştirilmesi adına şöyle bir döngü kurulmuş durumda: Önce IŞİD muhaliflerin kontrolünde olan bir bölgeye saldırıp ele geçiriyor, ardından ABD meşru bir hedef olarak IŞİD'i bombalıyor, yumuşatılan bölgeye ardından YPG güçleri girerek burada kontrolü sağlıyor.
Kobani ile birlikte Suriye'de IŞİD'e karşı savaşacak ve Suriye'yi şekillendirmede işbirliği yapacak partnerini PYD'de bulmuş görüntüsü veren ABD, sadece IŞİD'İn gerilemesinden değil bu alanların PYD tarafından doldurulmasından da memnun görünüyor.
Koordine oldukları zaman rejim ve destekçileriyle baş edebildikleri fikri Fetih Ordusu'nun başarı hikayesiyle tüm muhalefete yayılmış durumda.
Şah Fırat Operasyonu'nun ayrıntılarını değerlendiren SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Süleyman Şah Türbesi üzerinden üretilen vatan toprağı terk edildi söyleminin herhangi bir değerinin bulunmadığını ve konunun iç siyaset malzemesi yapılmaması gerektiğini belirtti.
Suriye meselesinin başında sahip olunan çözüm çeşitliliği zaman geçtikçe, dinamiklerin sayısı can kayıplarına paralel bir şekilde artınca kaybedildi.
Tüm dikkatlerin IŞİD'le havadan mücadeleye çevrildiği bir zamanda Esed rejimi kendisini radardan çıkardığı gibi iki ana strateji izledi.
IŞİD'in Kobani'ye saldırmasıyla birlikte Türkiye'de üç küsur senedir Esed rejiminin katliamlarına karşı pasifizmi vazeden çevrelerin militarist duyguları depreşti. Türkiye'nin yanıbaşındaki Kobani'de yaşananlara seyirci kalmaması gerektiği söylenirken örneğin Azez, Jisr'eş-Şuğur, Atme veya Çobanbeyli başka iklimlerdeymiş havası estirildi. IŞİD'in ve/veya Esed rejiminin muhaliflerle çatıştığı bu şehirler Türkiye'ye tabiri caizse taş atımı mesafesindeyken, bu şehirlerde yaşanan kıyıma karşı üç maymunu oynayan çevrelerin, Kobani ile birlikte coğrafi bilgileri de hafızalarına rücu etmiş oldu. Türkiye'nin Kobani'den kaçan onbinlerce Kürt'e kucak açmasını yetersiz bulan aynı çevreler Kobani'de PKK'nın Suriye kolu YPG'nin silahlandırılmasına kadar varan absürt taleplerini dile getirdi. Türkiye IŞİD'i Ekim 2013'te dünyanın pek çok ülkesinden önce ve ana muhalefetin IŞİD'in sanını bile duymadığı bir zamanda terör listesine aldı. Hatırlatalım o listenin başında senelerdir PKK yer alıyor. Buna rağmen Kandil ve PKK'nın gündemini entelektüellik kılıfında satmaya alışmış çevreler çözüm süreci konusunda tehditkar açıklamalar yapmaya devam ediyor.