Bu aralar nasıl olsa "Türkiye'de akademisyenlere zulmediliyor" tiyatrosu oynanıyor. O oyunda bir parça da Koray Bey arzı endam etsin demişler belli ki.
Devamı
CHP kurultayından geriye Kılıçdaroğlu’nun rakamsal olarak yarısına ancak yetişebildiği, nitelik olarak ise mukayese edilmelerinin bile imkânsız olduğu Erdoğan’a ettiği hakaret kaldı.
Devamı
Sahnedeki partileri konuşurken nasıl birinin "üretici", diğerinin "yağmacı" olduğunu söyleyebilirsek, aynı zamanda bir partinin içinde yer alan farklı aktörleri de böyle tasnif edebiliriz.
Fahrettin Altun: “Sosyal medyayı, siyasal mühendislik çabası olarak kullanan bir kesim var. Bu kesim örgütlü bir şekilde sanal medyayı kullanmaktadır. Var olan gerçeklikten başka bir sanal gerçeklik inşa etmektedir.”
Önümüzde devletin milletiyle helalleşirken, kötülükle hesaplaşmaya devam edeceği bir dönem var.
Vandallığın ve ahlaksızlığın siyaset zemini haline geldiği bir ortamda maalesef patlayan bombalar, akan kan ve gözyaşları da siyasallaşmıştır.
İsmail Çağlar: “Terör eylemine toplum olarak gereken tepkiyi veremememizin sebebini biraz gerilerde aramamız lazım.”
Devamı
Türkiye'nin sancılı dönemlerinde, eleştirilmek pahasına aldığı 'soğukkanlı kararlarıyla' bilinen Gülen Cemaati'nden Yeni Türkiye'de benzer bir rasyonalite beklenmektedir.
Devamı
Huzurunda olunmaktan dini bir neşve duyulan Atatürk, kurduğu Cumhuriyetin tehlikede olduğu söylemi ile muhalif bir hareket oluşturmada manevi bir unsur olarak canlandırılmaktadır.
Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Grubu'nun başkanlığını yapan Yılmaz Ensaroğlu, "Silahsızlanmanın, eylemsizliğin ve silahlı unsurların yurt dışına çekilmesinin sorunun çözümünün demokratik yöntemlerle konuşulduğu bir dönemde eğer silahlı mücadelenin, silahlı örgütün kuruluş gününü bayram ilan ediyorsanız, doğal olarak toplum sizin barıştan, çözümden yana samimiyetinizi sorgulamaya başlar" dedi.
Tunus'ta olası bir askeri darbe, içinde marjinalliği barındıran bir seçenek olmakla birlikte Tunus ordusunun siyasi ve ekonomik denklemdeki yerinin ehemmiyetsizliği açısından çok uzak bir ihtimaldir.
ABD 11 Eylül sonrası neocon odakların ete kemiÄŸe büründürdüÄŸü Ä°slam nefreti sorunuyla yüzleÅŸmek zorundadır.
Türkiye’nin Suriye imtihanından uzak durması ahlaki ve jeopolitik iddialarından vazgeçmesi anlamına gelir.
12 Haziran'a yaklaÅŸtıkça, liderlere ve meydanlara odaklanan siyasi tartışmalar, medyanın da ağırlıklı gündemi haline geldi.
Hürriyet gazetesinin 1966’dan beri mensubu, 1974’ten beri de baÅŸyazarı olan Oktay EkÅŸi, 28 Ekim 2010 tarihli köÅŸe yazısından dolayı istifa etti.
Ä°srail, bir süredir ‘dostlarını’ diplomatik yollardan zor durumda bırakmayı adet edindi. Türkiye’nin Ä°srail Büyükelçisi’nin zatında Türkiye’yi küçük düÅŸürme niyetiyle ortaya konulan mizansene benzer bir hakarete yakın zamanda ABD BaÅŸkan Yardımcısı Joe Biden da maruz kaldı. Biden’in Arap-Ä°srail görüÅŸmelerine yeni bir sayfa açmak için yaptığı Ä°srail seyahati sırasında Ä°srail, DoÄŸu Kudüs’te 1600 yeni konuta izin verdiÄŸini açıkladı. “YerleÅŸimlerin dondurulması” meselesinin ABD yönetiminin Arap-Ä°srail barış sürecindeki en büyük önceliÄŸi olduÄŸu dikkate alındığında, bu açıklamanın Biden’in ÅŸahsında ABD yönetimindeki barış yanlılarına özellikle Obama’ya, karşı yapılan büyük bir diplomatik gaf olduÄŸunu söylemek mümkün. Bu gaf, Ä°srail’in Washington Büyükelçisi Michael Oren’in sözleriyle iki ülke arasında “son 35 senenin en büyük krizinin” patlak vermesine neden oldu. Biden, Netanyahu ile yiyeceÄŸi akÅŸam yemeÄŸine geç katıldı, basın toplantısında yerleÅŸim kararını OrtadoÄŸu barışına engel olarak gördüÄŸünü söyledi, ABD DışiÅŸleri Bakanlığı kınama mesajı yayınladı, Hillary Clinton Netanyahu ile sert bir telefon görüÅŸmesi yaptı, Obama’nın BaÅŸmüÅŸaviri David Axelrod yeni yerleÅŸimleri ABD’ye yapılan bir hakaret olarak gördüÄŸünü açıkladı, Clinton’in AIPAC toplantısındaki konuÅŸmasında Ä°srail’in yerleÅŸimler politikasını eleÅŸtiren kısımlar yer aldı...
Ä°srail’in Kudüs’te iÅŸgal altında tuttuÄŸu bölgelerde yeni 1,600 konut inÅŸa edeceÄŸini duyurması bütün dünyada tepkilere neden oldu. Aslında yeni bir durum söz konusu deÄŸil. Ä°ÅŸgal altındaki Filistin topraklarında, kulaÄŸa ilk anda oldukça masum gelen ‘yerleÅŸimci’ kılıfı altında yıllardır toprak gaspı devam ediyor. ‘YerleÅŸimci’ ya da daha rafine bir kullandığını düÅŸünenlerce ‘Yahudi Mahallesi’ denilen bölgeler adeta bir Filistin devleti ihtimalini ortadan kaldıracak derecede stratejik ve hız kesmeden artmaya devam ediyor. Sadece geçen sene içerisinde Batı Åžeria’da ‘yerleÅŸimci’ iÅŸgalleri %5 civarında arttı. Aynı ÅŸekilde Ä°srail’deki yahudi nüfusun yaklaşık %5’i de bu iÅŸgal bölgelerinde yaÅŸamaktadır. Filistin’deki iÅŸgalin içerisinde baÅŸka bir iÅŸgal yaratılmış durumda. Yıllar içinde Ä°srail nüfusunun %5’i bu iÅŸgal bölgelerine oldukça kanlı bir ÅŸekilde ‘yerleÅŸti’. Ne var ki, 9 Mart’ta ABD BaÅŸkan yardımcısının ziyaretine denk gelen 1,600 yeni ev projesi Amerika’dan ‘beklenmedik’ bir tepki aldı.
HER yerde olduÄŸu gibi Türkiye’de de sihirli bir hava estirdi ‘dijital baÅŸkan’ Barack Hüseyin Obama.
Kürt sorunu, Irak'ın işgalinden sonra bölgesel bir sorun haline geldi. PKK terörü ve Kürt sorununun yönetilebilir bir hal alamamasının nedeni ise Türkiye'nin hesap ve çıkarlarının ABD, Avrupa, İsrail, İran ve Kuzey Irak Kürt yönetimin çıkarlarıyla çelişiyor olmasıdır. Bu noktalarda yapılması gereken, öncelikle diplomatik yöntemlerle meseleyi uzun vadeli bir müzakere süreci olarak görerek, en azından ABD ve Avrupa ülkelerinden bir kısmının Türkiye'nin yanında yer almasını sağlayabilmek, diğer bölge ülkeleriyle de bu konuyla ilgili uzlaşı alanlarını artırmak ve çok boyutlu bir diplomasi sürdürmektir.
BaÅŸbakan’ın Danimarka gezisi bir ironiler merasimine dönüÅŸtü. “Medeniyetlerarası Ä°ttifak: Türkiye’nin Rolü” konulu diyalog toplantısı “medeniyetlerarası” bir krize yol açtı. Danimarka basınında çıkan Ä°slam aleyhtarı karikatürler yüzünden kırk gündür süren krizle gerilen iliÅŸkileri yumuÅŸatmayı da amaçlayan gezi, daha büyük bir gerginlikle son buldu.Avrupa’nın siyasi ve coÄŸrafi olarak küçük addedilebilecek ülkelerinde bu yıl yaÅŸanan bazı tecrübeler Avrupa BirliÄŸi’ne odaklanan Türk kamuoyunu tedirgin ediyor. Hollanda’da Onur Hava Yolları’nın başına gelenler, 3 Ekim’de müzakerelerin baÅŸlaması için yapılan son toplantıda Avusturya’nın tutumu, Ä°sviçre milli maçındaki olaylar ve nihayet dün Danimarka’da yaÅŸananlar Türkiye’deki Avrupa karşıtlığını güçlendiriyor. Avrupa’nın yan rollerini oynayan ülkelerdeki bu geliÅŸmelerin verdiÄŸi intibaya baÅŸroldeki büyük devletlerin de katkısı büyük.