Avurpa’nın rahatı bozulmasın diye milyonlarca insanın Avrupa’ya gitmesini engelliyor Türkiye. Çünkü Avrupa Birliği ile mülteciler konusunda 2016 yılında imzaladığı anlaşmaya sadık kalmaya çalışıyor.
Devamı
Darbe girişimi Venezuela'da olunca, girişimin emperyalist kodlarını bir güzel açıklıyorlar. Ama benzer süreç Türkiye'de yaşandığında gerçeği kabullenmek yerine inkâra başlıyorlar.
Neresinden bakarsanız bakın bugün Almanya, Türkiye'yi hedef almış durumda. Hem hükümet yetkilileri hem de medya sabah akşam Türkiye'ye saldırıyor.
Mağlubiyetler statüko ittifakının vazgeçeceği anlamına gelmiyor. Deneyecekler. Yeni metotlar geliştirecekler. İmkanlarını seferber edecekler.
Almanya'daki bazı kesimler yel değirmenlerine karşı savaşan Don Kişot gibi kendi kafalarında inşa ettikleri bir düşmana karşı savaş veriyor ve kendilerini rezil ediyorlar.
İslamofobya bugün Batı'daki Müslümanların özellikle gündelik yaşamlarında daha da görünür hale gelerek, okul, iş yeri, cami, toplu taşıma araçları ve sokakta Müslümanlara yönelik fiziki saldırılarla somut bir düşmanlık halini almıştır.
Devamı
Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel iki ülke ilişkilerinin düzelmesi için adım atması gereken taraf Almanya olduğu için Ankara’dan beklediği tavizi alamadan dönmek zorunda kaldı.
Devamı
Halkoylaması bitti, EVET kazandı, hem Türkiye hem de dış dünya Türkiye’nin yeni gerçekliğine adapte olmaya çalışmaya başladı. Ya bundan sonrası?
Son haftada “evet” platformunun mitingleri yoğun ve görkemli katılımlarla devam ediyor. Sessiz “evet”çiler meydanları dolduruyor.
Kararsız sayısı çok yüksek ve referandumu beklenmedik biçimde etkileyecek demek gerçeği yansıtmıyor.
Ülker firmasının "hesaplaşma" temalı, "darbe" çağrışımları olan itici bir reklam çekmek acaba kimin, kimlerin fikriydi? Bu sorunun cevabı önümüzdeki günlerde netleşecek.
Ana akım medya içerisinde yer alan ve uluslararası enformasyon akışını yönlendiren Batı medyasının özellikle 2009 Davos Zirvesi ve sonrasında yoğun bir ilgiyle Türkiye’yi takip etmesi, Türkiye’nin yükselen gücüyle paralel seyretmektedir.
Wilders ve Petry gibi ırkçılar tarafından yönetilen bir Avrupa mı, yoksa Rutte ve Merkel tarafından yönetilen mi?
Biz kendi birlik ve beraberliğimizi temin edip, kendi kaderimizi tayin etmekle ilgili mücadelemizi sürdürmeliyiz. Avrupa rüyası da, Türkiye'nin Batılılaşma sancısı da son bulmuştur!
Türk düşmanı Avrupalılar hayır kampanyası yapıyorsa, bunun bir nedeni var. Bu da Türk halkının gözünden kaçmaz..
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devlet ele geçirilecek ama bir kişi tarafından değil millet tarafından…
Hem hani düşünce ve ifade hürriyeti vardı. Herkes görüşlerini özgürce ifade edebilmeliydi... Hani sanatçının aktivist olanı, görüşünü açıklayanı, topluma yol göstereni makbuldü...
Memleketin geleceğini etkileyecek olan bu kadar hayati bir konuda bir emeklilik maaşı için iradesini satan milletvekilleri var muhalefete göre.
Bölgemiz bölünmüş devletlerle, istikrarsız siyasal yapılarla dolu. Türkiye, son 14 yılda içeride demokratikleşme, dışarıda özerkleşme çabası içinde oldu.
Nankörler çünkü ülkenin son 15 yılda yaşadığı demokratik dönüşümü görmeden baskı altında olduklarını iddia ediyorlar. Tıpkı 15 Temmuz'da tıpkı 15 Temmuz'da kendilerini de kurtaran vatan nöbetlerinin ülkeyi otoriterleştirdiğini iddia ettikleri gibi.