Sessiz “Evet”çiler Meydanlarda

Son haftada “evet” platformunun mitingleri yoğun ve görkemli katılımlarla devam ediyor. Sessiz “evet”çiler meydanları dolduruyor.

Devamı
Sessiz Evet çiler Meydanlarda
Hangi Avrupa yı Tercih Edersiniz

Hangi Avrupa’yı Tercih Edersiniz?

Wilders ve Petry gibi ırkçılar tarafından yönetilen bir Avrupa mı, yoksa Rutte ve Merkel tarafından yönetilen mi?

Devamı

Biz kendi birlik ve beraberliğimizi temin edip, kendi kaderimizi tayin etmekle ilgili mücadelemizi sürdürmeliyiz. Avrupa rüyası da, Türkiye'nin Batılılaşma sancısı da son bulmuştur!

Türk düşmanı Avrupalılar hayır kampanyası yapıyorsa, bunun bir nedeni var. Bu da Türk halkının gözünden kaçmaz..

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devlet ele geçirilecek ama bir kişi tarafından değil millet tarafından…

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, SETA’da düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Anayasal Tasarımı” başlıklı konferansta konuştu.

Batı'nın Siyaset Gündemi Üzerinden Türkiye’de Sistemin Dönüşümünü Anlamlandırmak

Batılı siyaset bilimciler ve gazeteciler son dönemde yoğun bir şekilde Batılı siyasetin giderek daha da popülizme kayan krizini anlamaya çalışıyorlar.

Devamı
Batı'nın Siyaset Gündemi Üzerinden Türkiye de Sistemin Dönüşümünü Anlamlandırmak
Baykal ın Meclis Konuşması ve Toplumsal Hafızadaki Derin İzler

Baykal’ın Meclis Konuşması ve Toplumsal Hafızadaki Derin İzler

CHP’nin Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik siyasetinde, parti adına Baykal’ın konuşması en önemli taktiksel hatalardan biriydi. Çünkü 367 krizinin mimarlarından biri olan Deniz Baykal’la ilgili toplumsal hafızamız daha çok taze.

Devamı

Türk-Kürt, Alevi-Sünni veya laik-dindar gibi tartışmalar, DEAŞ’ın diğer ülkelerde de uyguladığı ve terör haritalarını çizdiği el kitaplarında da yer alan “kaos” stratejilerinin bir parçasıdır.

DEAŞ'ın açıktan düşman ilan ettiği Türkiye'yi ve onun Cumhurbaşkanını DEAŞ'a destek vermekle itham ediyorlar. FETÖ, PKK ve İran medyası aynı söylemi dolaşıma sokuyorlar. PKK katliam yapıyor, masum vatandaşlarımızı öldürüyor. PKK'ya silah vermeye devam ediyorlar.

Belki siyasi görüşü farklı olan Trump bu kadar kötü olmayabilir diyoruz ya. Çok sevinmeyin diyor bize. Daha beter olacaksınız.

2014’ten beri yaşanan bazı gelişmelere bakarsak Berlin’in tavırlarının Ankara’da neden bu kadar rahatsızlığa yol açtığını anlarız.

Aslında çok dengeli ve rasyonel politika izlemesiyle tanınan Almanya nasıl oldu da Türkiye politikasını ülkesindeki bu azılı Türkiye düşmanlarının ipoteği altına soktu?

Ankara’nın 2000’li yıllarda artık “eşit göz hizasında” yani karşılıklı egemenliğe saygı ve içişlerine karışmama temelinde bir ilişki kurmak istediğini bir türlü anlamadılar.

Kıymetleri kendilerinden menkul Türkiye uzmanlarının 2000 sonrası Türkiye’sine dair bilgileri pozisyonlarından ibaret.

Çavuşoğlu’nun dün Ankara’da Alman meslektaşıyla yaptığı basın toplantısında söylediği “AB ülkelerinin Türkiye’yi aşağılayıcı tavırlarından bıktık” şeklindeki sözler, Avrupalılara her şeyi anlatıyor.

15 yıl içinde üç büyük şok ve travma yaşamış Amerikan toplumunun siyasal olarak bu travmalardan etkilenmesi ölçeğini, geleneksel parti fay hatlarında görmek en büyük yanılgıydı.

Türkiye’nin huzurunu hükümet mi kaçırıyor yoksa PKK, YPG, PYD gibi ne kadar terörist oluşum varsa hepsini ve onların destekçisi ABD’yi arkasına alıp çözüm masasına tekmeyi vuran HDP mi?

Britanya'dan Macaristan'a kadar Avrupa'da yükselen "popülizmin" ABD'deki temsilcisi olarak görülen Trump, Amerikan halkının korkularına, içe kapanma hissiyatına hitap etti.

Batı başkentlerinden FETÖ ve PKK (HDP) ile mücadelede Türkiye’nin attığı her adımla alakalı pasif-agresif “kaygılıyız” açıklamaları yapmasından kaygılıyız.

"Uluslararası sistem"in, ABD'nin, kaldıysa biraz AB'nin iktidarına güvenip "buralar hep bizim" edasıyla hareket ediyorlar. Şimdi sokakları hareketlendirmenin derdindeler.