Düşük Profilli Başbakan Olmaz

Yeni Başbakan için öncelikli olan Türkiye’nin ihtiyacı olan sistem dönüşümünü sağlamaktır. Kalkınma politikalarını devam ettirmektir, tehditlerle yüzleşmektir. Bu anlamda güçlü bir figür beklenebilir. Koordinasyon da önemlidir fakat karizmatik liderlik beklemek anlamlı değil.

Devamı
Düşük Profilli Başbakan Olmaz
5 Soruda AK Parti de Yeni Dönem

5 Soruda AK Parti’de Yeni Dönem

Mevcut yönetim sisteminin ne kadar kırılgan olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu anlamda yeni dönemin en önemli özelliği bir sistem tadilatı dönemi olmasıdır.

Devamı

Bugün Türkiye’nin önünde iki seçenek vardır. Adı konulmuş bir tam başkanlık sistemine geçiş birinci seçenektir. İkinci seçenek ise siyasi aktörlerin, sistem krizini yok sayıp, kelimenin tam ve doğru kullanımı ile fiili bir başkanlık sistemini uygulamaya koymasıdır.

Uzunca bir süredir, yargı ve kolluk kuvveti, üstelik kendi içindeki hiyerarşiyi de tersyüz ederek, yürüttüğü soruşturmalarla, Türkiye'ye siyaset, siyaset kurumuna da güzergâh biçiyor.

Karşımızda, eski Türkiye'nin Kemalist imtiyazlarıyla mücadele ederek imtiyaz sahibi olan yeni Türkiye'nin neo-Kemalistleri var ve devraldıkları vesayetçi eğilimleri sürdürme eğilimi gösteriyorlar.

MİT yetkililerinin ifadeye çağrılması sürecinde de, hukuki bir soruşturmadan çok bir siyasi operasyonun planlandığı açık.

7 Şubat'ı Doğru Okumak

MİT görevlilerinin şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldığı 7 Şubat’la başlayan yeni süreci doğru okumak için, SETA araştırmacılarının yayımladığı analizleri bir arada sunuyoruz.

Devamı
7 Şubat'ı Doğru Okumak

İstihbaratı Demokratikleştirmek

Öncelikle güvenlik anlayışımızı yeniden gözden geçirmek, güvenlik kurumlarında köklü reformlar yapmak gerekmektedir.

Devamı

28 Şubat'ın iç dinamikleri kesinlikle yadsınamaz, fakat hariçten bir 28 Şubat okuması yapılmadan da büyük resim görülemez.

7 Şubat müdahalesinin Ortadoğu’daki yansımaları, müdahalenin Türkiye’nin sınır ötesi etkinlik ve imkânlarıyla arasındaki irtibatı ortaya koyuyor.

Baykal döneminde Oslo görüşmelerine yönelik müzakere karşıtı bir pozisyon sergileyen CHP'nin aksine, Kılıçdaroğlu'nun sürece verdiği destek, parti politikalarında net bir kırılmaya işaret ediyor.

Mit ile PKK arasında yapılan görüşmeyle ilgili tartışmalar, on gündür medyanın ve siyaset dünyasının gündemini meşgul ediyor. Kamuoyuna yansıyan değerlendirmelerin neredeyse tamamında, devletin PKK'yla görüşmesi olumlu bulunuyor, hatta gerekli görülüyor. Bununla birlikte, görüşmeyi kimin sızdırdığına ilişkin spekülasyonlar daha çok öne çıkıyor. Siyasilerin açıklamalarında ise, görüşmelerin hükümet tarafından gizlenmesi, inkâr edilmesi üzerinde duruluyor.

2012'nin son günlerinde Öcalan ve MİT yetkililerinin İmralı'da yaptıkları görüşmeler neticesinde başlayan bu yeni süreç, üçüncü çözüm girişimine işaret etmektedir. Başbakan başta olmak üzere siyasal iradenin açıktan sahip çıktığı bu sürecin en önemli özelliği, Kürt siyasetinin en etkili aktörü Abdullah Öcalan'ın doğrudan birincil aktör, Kürt seçmenle en yakın teması kuran ve demokratik meşruiyete sahip BDP'nin ise ikincil aktör olarak muhatap alınıp, onların üzerinden bir çözüm arayışına gidilmesi oluşturmaktadır.

AK Parti, geride kalan haftada ana taşıyıcılığını yaptığı çözüm sürecine toplumsal ve siyasal taban kazandırma adımlarına yoğunlaştı.

Hakan Fidan üzerinden yaşanan saldırılar, Türkiye'nin toplamda güvenlik mimarisi ve tercihleri, sorun çözme metotlarında yaşadığı değişim ve dış politikada bağımsız kalma çabasıyla doğrudan alakalıdır.

Erdoğan, Davutoğlu ve Fidan kendi işlerini yaparken kendilerine dayatılan parantezleri aştıkları için hedef seçiliyor. Bu sebepten yapılan operasyonlar Türkiye kamuoyu nezdinde ters tepiyor.

Türkiye'de MİT Krizi'yle tartışmaların odağı olan Fidan'ın bu kez uluslararası kamuoyunun gündemine gelmesi, birçok tartışma ve yorumu da beraberinde getirdi. Bu tartışmalar bağlamında SETA araştırmacılarının yaptığı analizleri bir arada sunuyoruz.

17 Aralık sürecinin yeniden tartışmaya açtığı 7 Şubat MİT Krizi'ni ve 17 Aralık'la içerik, hedef ve aktörleri bağlamında nasıl bir ilişkisi söz konusunu olduğunu SETA'dan Taha Özhan, Hatem Ete, Ufuk Ulutaş ve Ahmet Demirhan değerlendirdi.

7 Şubat'ta hedef, Kürt meselesinin çözümü sırasında suç işleyen devlet memurları olmadığı gibi, 17 Aralık'ta da hedef yolsuzluk suçunu işleyenler değildi. Hedef açık bir şekilde siyaseti dizayn etme girişimiydi.

ABDİsrail himayesinde ve Körfez finansörlüğündeki Mısırlı p(m)aşalarla kanlı bir siyasi mühendislik hayata geçirilmişken aynı çevrelerin, Türkiye'de siyasi mühendislik çabası içerisine girmesi uçuk kaçık bir iddia değil.