Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: “Türkiye'nin Güç Miktarı Sürekli Evriliyor.”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA) düzenlenen ve moderatörlüğünü SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş'in yaptığı "Türkiye Yüzyılı'nda Türk Dış Politikası: Vizyon, Hedefler ve Dönüşüm" başlıklı özel oturumda katılımcılara hitap etti.

Devamı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Türkiye'nin Güç Miktarı Sürekli Evriliyor
Özel Oturum Türkiye Yüzyılı nda Türk Dış Politikası Vizyon Hedefler

Özel Oturum: Türkiye Yüzyılı’nda Türk Dış Politikası | Vizyon, Hedefler ve Dönüşüm #BakanaSorun

Türkiye Yüzyılı’nda Türk Dış Politikası | Vizyon, Hedefler ve Dönüşüm

Devamı

Türkiye, Avrupa Birliği Gayriresmi Dışişleri Bakanları toplantısına davet edildi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 29 Ağustos'ta Brüksel'de olacak. Davet, beş yıl aradan sonra geldi. Böyle olduğu için de bu davetin ne anlama geldiği farklı temalar üzerinden tartışılacaktır.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Etiyopya ziyaretinin ardından Mısır’a geçti. Bakan Fidan'ın ziyaretinde Gazze'deki gelişmeler, Filistin meselesi ve Gazze’ye insani yardımların yanı sıra Libya, Sudan ve Somali'deki gelişmeler ele alındı.

Biden yönetimi şu günlerde İran’ı İsrail’e yapacağı saldırıyı sınırlı tutmaya ikna etmeye çalışıyor ancak bugüne kadar Netanyahu hükümetine verdiği sınırsız desteğin oynadığı teşvik edici rolünü unutmak mümkün değil. Biden yönetimi Hamas’ın 7 Ekim saldırısı sonrasında İsrail’in yanında olduğunu her fırsatta ifade etmekle kalmayıp başka ülkelere silah satışına uyguladığı insan hakları kriterlerini uygulamadan İsrail’e silah ve mühimmat akışını devam ettirdi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 92. sayısı raflarda yerini aldı.

Podcast: Terörle Mücadelenin Irak Safhası

Terörle Mücadelenin Irak Safhası

Devamı
Podcast Terörle Mücadelenin Irak Safhası
Beşli Fotoğraf Düşürülen SİHA ve Yeni Tezkere

Beşli Fotoğraf, Düşürülen SİHA ve Yeni Tezkere

Geçtiğimiz pazar günü Ankara'da İçişleri Bakanlığına yapılan PKK saldırısı üzerine bu hafta içinde Türkiye, Suriye ve Irak'ta hava operasyonları gerçekleştirdi. Bu süreçte bir açıklama ve bir fotoğraf karesi çok dikkat çekti.

Devamı

Suriye’ye yönelik hava operasyonlarının, 1 Ekim’de başkent Ankara’da İçişleri Bakanlığını hedef alan terör saldırısının ardından geldiği görülmektedir. Bir benzeri operasyonu (Pençe-Kılıç) yine İstiklal Caddesi’nde gerçekleştirilen terör saldırısının hemen akabinde görmüştük. Terör saldırısı 1 Ekim’de gerçekleşmesine rağmen Türk güvenlik güçleri önce saldırının faillerinin kimliklerine ve sonrasında da nereden geldikleri bilgisine ulaştı. Burada terör örgütünün vermeye çalıştığı mesaj da dikkat çekiciydi. Nitekim tarihte ilk kez İçişleri Bakanlığı hedef alınmıştı. Ancak Türkiye, terör saldırısının hedeflediği korku iklimine mahal vermeden kamuoyunu rahatlattı.

Insight Turkey’in son sayısı, Türkiye’nin tarihi yolculuğunun ve gelişen dış politikasının kapsamlı bir incelemesini ve bu değişimlerin Türkiye’nin geleceği üzerindeki etkilerine odaklanarak sunmayı amaçlamaktadır. Bu konu, Türkiye’nin cumhuriyetin yüzüncü yılına yaklaşması ve dış politika yörüngesinde önemli bir dönüm noktası olması nedeniyle özel bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin küresel sahnedeki konumunu güçlendirmeyi amaçlayan stratejik bir girişim olan ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonunu hayata geçirdi.

Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki mevcut yumuşama nasıl yorumlanmalıdır? Dışişleri Bakanı Fidan ve mevkidaşı Gerapetritis arasında Ankara’da yapılan görüşmenin kapsamı ve sonuçları nelerdir? Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Miçotakis’in New York’ta yaptıkları görüşmenin ikili ilişkilere yansımaları nasıl olacaktır?

Bahar Kalkanı Harekatı'nın 5 Mart (2020) Mutabakatı ile neticelenmesinin ardından Suriye sahasında herhangi bir toprak değişimi yaşanmadı. Sahanın yanı sıra diplomaside de henüz belirgin bir değişim olmasa da Türkiye ile rejim arasında 'normalleşme' olarak anılan bir süreç işletildi. Özellikle Türkiye'deki seçimler öncesinde bir anlamda hızlandırılan diplomasi trafiğinden bugüne değin somut bir gelişme çıkmadı. Geçtiğimiz hafta Beşar Esed'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik "Bizim amacımız Suriye topraklarından çekilmeleri, Erdoğan'ın amacı ise Türkiye'nin Suriye'deki işgalini meşrulaştırmak, bu nedenle Erdoğan'ın koşulları altında, bir görüşme yapılamaz, ben ve Erdoğan neden buluşalım? Meşrubat içmek için mi?" açıklamaları 'normalleşme' sürecine dair soru işaretlerini artırdı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in son açıklamalarına bakıldığında ise Türkiye'nin görüşmelere hala bir şans vermek istediği görülüyor. Bu nedenle istikamet, uzlaşmacı bir tavırdan yana görünüyor.

2023 seçimlerinin üzerinden üç ay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni kabinesini açıklamasından bu yana da iki buçuk aylık bir süre geçti. Kabine, duyurulduğu gün itibarıyla oldukça olumlu bir reaksiyon almıştı. Cevdet Yılmaz, Hakan Fidan, Mehmet Şimşek ve Yaşar Güler gibi isimlerin öne çıktığı kabine; bakanların tecrübeleri, teknik birikimleri ve çalışma alanlarına olan hakimiyetleri itibarıyla muhalif çevrelerde dahi sitayişle karşılandı.

Dışişleri bakanı olarak göreve getirilmesiyle kamuoyunun dikkat kesildiği isimler arasında en üst sırada yerini alan Hakan Fidan’ın göreve başladıktan sonra en kapsamlı ziyaretini Irak’a gerçekleştirmesi şaşırtıcı olmadı. Fidan, Irak cumhurbaşkanından parti veya ittifak liderlerine değin kamuoyuna yansıyan çok sayıda görüşme gerçekleştirdi. Bu durum Bakan Fidan’ın MİT başkanlığı döneminden beri Irak sahasına ne denli hakim olduğunun göstergesi olarak değerlendirilebilir. Kamuoyu önünde ilk kez görüntülense de Iraklı aktörlerle olan samimi pozları farklı bir Fidan’a işaret ediyor. Dışişleri bakanlığı vazifesine hızlı başlayan Fidan’ın Irak ziyaretinin anlam ve önemini uzmanlara sorduk ve ayrıca uzmanlar rehberliğinde Türkiye-Irak ilişkilerinin dosya başı konularının cevaplarını aradık.

Dışişleri Bakanı Fidan, dün 14. Büyükelçiler Konferansı'nda milli dış politika vizyonu ve bakanlığın rolü üzerine şimdiye kadarki en kapsamlı konuşmasını yaptı. Öncelikle küresel sistemin "karmaşık ve çoklu kriz" yaşadığını vurgulayan Fidan, mevcut adaletsizliğe, artan risklere ve sistemdeki "değişim" ihtiyacına dikkat çekti.