Sınır güvenliği, devletlerin ülke güvenliğini sağlamada en başta gelen görevi. Savunma sanayii alanında son askeri teknolojiyi yakalamak ve yetişmiş güçlü orduya sahip olmak, ülkelerin askeri caydırıcılığı açısından önem arz ediyor.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Merve Seren, Türkiye’nin füze savunma sistemi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Merve Seren, savunma sanayi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin PYD-YPG konusundaki kararlılığını Beyaz Saray'ın dikkate almaması Suriye'nin denklemini iyice Rusya İran- Esed hattına çevirir.
Afganistan'da son dönemde, hem müdahil aktörler hem de eylemlerin dozu bakımından artan şiddet olayları, teröre karşı küresel savaşın odağında yer alan ülkedeki güvenlik durumunu yeniden uluslararası gündemin ilk sıralarına taşıdı.
Devamı
‘Brexit referandumu’ ile ABD başkanlık seçimlerini Trump’ın kazanması, Avrupalı devlet adamları ve politikacılarını, kıtanın güvenliği konusunda yeniden ortak savunma sistemleri düşüncesini canlandırma arayışı içerisine itti.
Türkiye’nin DEAŞ mücadelesi, sadece terör eylemlerinin önlenmesine dönük cari istihbaratın eyleme geçirilebilir işlevselliğini değil; aynı zamanda örgüte katılma temayülü ve karakteri taşıyan yabancıların radikalleşme safhalarının takibini ve gerekli önleyici mekanizmaların inşasını zaruri kılmaktadır.
Irak ile normalleşme arayışı aslında Türkiye'nin hem sahada hem masada olma stratejisinin yeni bir safhası.
Terör örgütleri senkronize, nöbetleşe ve koordineli bir şekilde başkaları adına vekalet terörünü sürdürseler de, diğer taraftan FETÖ, PYD ve PKK ile mücadelede de çok önemli sonuçlar elde edildiği bir gerçek.
Bilmeliyiz ki ülkemize yönelik kampanya, etrafımızdaki olayların yoğunluğu devam ettikçe, hız kesmeyecek. Zira yaşadığımız sorun, devletlerin soğuk, çıkarcı ve çok yüzlü hesaplarının çirkin yüzü.
Eğer ateşkes bozulmaz taraflar ateşkese uyarsa o takdirde gözler Suriye'nin toprak bütünlüğünü ihlal eden aktörlere dönecek: DEAŞ ve PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD.
Bu çalışmada 2016 yılında Türkiye’de Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Terörle Mücadele, Hukuk ve İnsan Hakları, Ekonomi, Enerji, Eğitim ve Medya alanlarında yaşanan gelişmeler detaylı bir şekilde betimlenmiş kapsamlı bir analize tabi tutulmuştur.
2016’nın güvenlik gündemini 2015'teki gibi ve DEAŞ merkezli iki tür ana tehditle mücadele oluşturmuştur.
Devletin içine kırk yıldan fazla bir sürede her türlü yöntemle ve sapkın bir anlayışla yerleşen bu terör örgütünden devletin arındırılması kolay değildir.
Fırat Kalkanı Harekatı başladığında “Zor Oyunu Bozdu” manşetini atmıştık Kriter’e. Türkiye’nin müdahalesi neredeyse bütün aktörlerin oyunlarını bozdu. Suriye’den başlamak üzere bölgeyi şekillendirmek isteyen bütün aktörler Türkiye’nin oyun dışı kalacağı varsayımını esas almışlardı. Bunun için de ellerinden geleni artlarına koymadılar.
Türkiye açısından atılması gereken en öncelikli adım terör için zemin oluşturmak amacıyla kullanılan toplumsal gerilim ve kutuplaşma ortamını mümkün olduğunca yatıştırmaktır. Toplumsal birlik ve bütünlük hissi terör eylemlerinin etkisini sınırlandıracak en etkili silahtır. Türkiye bunun için yurt içi ve yurt dışında etkin kamu diplomasisi ile PR kampanyası yapmak durumundadır.
15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’nin sivil-asker ilişkileri başta olmak üzere, güvenlik bürokrasisi ile ordunun stratejik kapasitesine dair bütüncül dönüşüm ihtiyacını en çarpıcı haliyle yeniden gündeme getirdi. Darbe teşebbüsü yaşanmamış olsa bile Türkiye’de güvenlik sektörü ile güvenlik ve savunma anlayışında köklü bir dönüşüm gerekliydi. Bu dönüşüm ihtiyacı Cumhuriyet tarihinin belki de hiçbir döneminde olmadığı kadar aciliyet kesbediyordu.
Fırat Kalkanı Harekatı neyi amaçlıyor? Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak, terör tehdidini minimize etmek, yeni mülteci göçlerinin önüne geçmek, Suriye’nin toprak bütünlüğüne katkı sunmak ve tabii ki güneyimizde örülmeye çalışılan PKK duvarına engel olmak.