Dershaneler Hakkında Konuşmak İçin Teşvik Paketini Görmek Gerek

SETA Eğitim Araştırmaları Direktörü Bekir Gür, hükümetin dershaneler gibi toplumsal talebin olduğu bir konuda sert bir adım atmayacağına dikkat çekti.

Devamı
Dershane Tartışması ve Cemaat

Dershane Tartışması ve Cemaat

Gülen Cemaati, 'hizmet hareketi' kalıbına sığdırılamayacak ölçüde siyasi bir özneye dönüşmüş durumda.

Devamı

Dershaneleri tartışırken kullanılan jargon ve havada uçuşan iddiaların içeriği tartışanların asıl gündemini ifşa eder mahiyette.

Türkiye'nin sancılı dönemlerinde, eleştirilmek pahasına aldığı 'soğukkanlı kararlarıyla' bilinen Gülen Cemaati'nden Yeni Türkiye'de benzer bir rasyonalite beklenmektedir.

Gülen Cemaati topluma hizmet etmek istiyorsa, kendini sivil toplum faaliyetleriyle sınırlamalı, bürokrasideki kazanımlarıyla siyaseti etkileme hevesinden vazgeçmelidir.

Cemaat'e en güçlü güvence, emniyet ve yargıdaki örgütlenme değil, bürokrasiden özgürleşip topluma yaslanmak ve hizmetlerin milletin gönlündeki yeridir.

Neo-Vesayet YolsuzluÄŸu!

Türkiye bu operasyon üzerinden siyasetin açık bir şekilde dizayn edildiğine şahitlik ederse yeni vesayet rejimi karşısında ülkenin kaderi ne olacaktır?

Devamı
Neo-Vesayet YolsuzluÄŸu
17 Aralık Süreci

17 Aralık Süreci

Bu yapı ortaya çıkarılıp etkisiz hale getirilmeden demokratik siyaset güvence altında olmayacaktır.

Devamı

Gülen Cemaati'nin bürokrasideki gücüne dayanarak giriştiği operasyonel mühendislik yeni bir vesayet formunun gelişimine tekabül ettiği için Türkiye demokrasisini tehdit etmektedir.

Geniş halk kitleleri bu çatışmaya normatif yani “kim haklı, kim haksız” gözüyle bakma eğiliminde. Siyaset bilimini bilenler veya siyaset tecrübesi olanların esas sorusu şu: Kimin elinde ne var?

Filistin, Türkiye'de hükümetler üstü bir davadır. Türkiye'nin Filistin algısı, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını ve tarihini aşar ve kökü Kudüs'ün fethine hatta daha öncesinde Hz. Peygamber'in kıblesini Kudüs'e doğru döndürmesiyle başlar.

Tanınma ve tedbir yapma konusunda bu kadar hassas olan bu cemaat, neden sendikalaşarak kendini ve kendisine yakın olan insanları açığa çıkarsın? Söz konusu sendika neden kuruldu ve daha sonra kendini feshetti?

17 Aralık süreci; din, cemaat ve ülke hayrına, cemaatin yazılım kodunu değiştirmeyi, cemaati bir sivil-dini-hizmet hareketi haline getirmeyi başarmalıdır.

Tabii olmayan, ‘kesret'e dahil olmaya yanaşmamaları, diğer ‘cemaat'lere bir yandan “önümde durma” derken, öte yandan “önümde durmazsan hamin olurum, durursan sen de hedefim olursun” mesajı vermeleri. Peki bizden istenen bu ‘teslimiyet'in kaynağı ne olabilir? ‘Ahir zaman'da olduğumuzdan şimdi ya da yakın bir zamanda ilan edilecek bir mehdilik iddiası mı?

SETA İstanbul Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, Yeni Şafak'ta yayımlanan söyleşisinde, Cemaat-hükümet çatışması üzerinden din-devlet ilişkilerinin yeniden konuşulması gerektiğini belirtiyor.

7 Şubat ve 17 Aralık operasyonları, siyasete ve topluma, Gülen Cemaati'nin eski Türkiye koşullarında benimsediği stratejiyi bugün de sürdürmeye devam etmesinin yol açacağı muhtemel maliyeti gösterdi.

Bu operasyonun Gülen Hareketi için en büyük maliyeti “devlet içinde paralel yapı” olduklarına yönelik yaygın bir kanaatin, tüm toplumsal gruplarda oluşmasıdır.

Türkiye'de herkes tarafından kopya çekildiği düşünülen bir sınav, mahkeme tarafından geçerli sayıldı! Bu olay, gerçekten adil savcı ve hâkimler tarafından titiz bir şekilde ele alınmalı ve kamu vicdanı rahatlatılmalıdır.

Gülen ve takipçileri, her taşın altında örgüt, çete, vatan haini ve yolsuz aramaya ve bulmaya başladı. Açık ki, istihbarat ve güvenlik gündemiyle tepeden tırnağa hemhal olan bir oluşum, ne dini cemaat ne de sivil toplum örgütü hüviyeti taşır.

Dini hizmeti kendi tekelinde görmek ve bunun için hem diğer İslami aktörleri tasfiye yetkisini kendine tanımak hem de bu yolda uluslararası aktörlerle tartışmalı işbirliklerine girmek kabul edilebilir bir durum değildir.

Cemaat bugüne kadar “savaş” seçeneğini uygulamaya devam etti. Bu siyaset oldukça riskli bir noktaya geldi. Benim kavrayışıma göre, Cemaat “kazan-kaybet oyununun” kaybedeni haline gelmeye başladı.