İlk turu 10 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri bağlamında yeni cumhurbaşkanlığı seçim sistemi, siyasi partilerin bu seçime yönelik stratejileri ve seçimlerde yarışan adaylara yönelik SETA uzmanlarının yorum ve analizlerini bir arada sunuyoruz…
Devamı
Oldukça konforlu bir siyasi alan, sosyolojik tatmin ve psikolojik huzur sağlamakta. Bu konforlu siyasi alan Kemalizm'in ‘ölümlere ve acılara' denk gelen tarihiyle yüzleşme yükünden kurtulmayı sağlıyor.
Devamı
SETA İstanbul Toplum ve Kültür Araştırmaları Direktörü Medaim Yanık, birilerinin acı ve trajik halinin, başkalarının siyasal talepleri için uygun malzeme oluşturduğuna ve trajik bir ölüm üzerine bir reklam kampanyası oluşturulduğuna dikkat çekti.
2013 yılını, Yeni Türkiye'nin inşasında bir geçiş yılı olarak tanımlayan analizde, Gezi Olayları ve Çözüm Süreci başta olmak üzere 2013 yılına damga vuran birçok gelişme irdeleniyor.
SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, aylar öncesine ait çeşitli görüntülerin bugün ortaya çıkarılmasının seçime yönelik manipülasyon unsuru olduğuna dikkat çekti.
Milliyetçi Hareket Partisi üst yönetimi ve toplumsal tabanının 17 Aralık'ı sadece kriminal bir vaka olarak almasını kolaylaştıran iki temel nedenden bahsedebiliriz.
2002 yılı sonrasında ülkede sağlanan siyasi ve ekonomik istikrar ekonomik büyümenin sürekliliğine ve ekonomiye duyulan güvenin artmasına katkı sağlamıştır.
Devamı
2013'te Ekonomi analizi, yıl içerisinde Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri Gezi olayları, 17 Aralık operasyonu ve FED kararlarının da etkileriyle birlikte tüm boyutlarıyla ele alıyor.
Devamı
SETA Ankara Ekonomi Araştırmaları Direktörü Erdal Tanas Karagöl, Gezi Olayları ve 17 Aralık Operasyonu'nun makroekonomik göstergeleri etkilememesinin olumlu olduğunu belirtti.
17 Aralık süreci; din, cemaat ve ülke hayrına, cemaatin yazılım kodunu değiştirmeyi, cemaati bir sivil-dini-hizmet hareketi haline getirmeyi başarmalıdır.
2013 yılının siyasi açıdan nasıl geçtiğine dair değerlendirmelerde bulunan SETA Siyaset Direktörü Hatem Ete, 2013 yılını Yeni Türkiye'nin en uzun yılı olarak nitelendirdi.
Türkiye'de Gülen Grubu'nun sistematik olarak dillendirdiği Erdoğan-El-Kaide ilişkisi iftirasını, Afganistan'daki ABD zihniyetinden veya Suriye'deki Baas zihniyetinden ayırmak mümkün değil.
Gülen Cemaati'nin bürokrasideki gücüne dayanarak giriştiği operasyonel mühendislik yeni bir vesayet formunun gelişimine tekabül ettiği için Türkiye demokrasisini tehdit etmektedir.
Gündemdeki tartışmalar arasında üzerinde en çok durulması gereken hususlardan birisi, “neden eskiden, mesela 12 Eylül'de ya da 28 Şubat'ta değil de şimdi?” ya da “neden başka otoritelere değil de bu otoriteye?” sorusu.
Diyarbakır ziyaretinde ortaya konan siyasal performans, Kürt hareketinin siyasal zemine ve Erdoğan'ın siyasal etkinliğine ilişkin erken şüphelerini izale edici bir etkiye yol açacaktır.
Huzurunda olunmaktan dini bir neşve duyulan Atatürk, kurduğu Cumhuriyetin tehlikede olduğu söylemi ile muhalif bir hareket oluşturmada manevi bir unsur olarak canlandırılmaktadır.