Bölgemizdeki tüm ülkeler çökerken Türkiye güçleniyor ve bağımsız bir aktör haline geliyor. Suriye'de iki önemli aktörden biri olduk. Libya'da neredeyse tek aktör diyebiliriz. Birçok sorunun cesaretle üzerine gidildi ve imkânsız gibi görünen işler gerçek oldu.
Devamı
Liberal iktisadın en büyük temsilcileri bile kendilerini belli ölçülerde yeni döneme adapte ederken, bizdeki bir kesim, bu değişimi görmezden gelme noktasında büyük bir direnç gösteriyor. İktisada giriş kitaplarındaki teorilerden öteye geçemiyorlar
Devamı
Küreselleşme büyük bir değişim içerisinde. 1980-2008 döneminde bütün dünyayı hızla liberalleştiren, birçok duvarı yıkan o ele avuca sığmaz küreselleşme artık yok. Korumacı duvarlar yeniden yükseliyor. Ülkeler yerli üretime öncelik veriyor. Bu değişimi 2008'deki küresel finans krizi başlattı. Koronavirüs, bu süreci hızlandıracağa benziyor. Küreselleşme yok olmuyor, sadece şekil değiştiriyor. Devletin kumanda merkezinde daha aktif olduğu, kontrollü bir küreselleşme dönemi bu.
Uzunca bir süredir negatif faiz politikası uyguluyan AB ve Japonya’nın ardından ABD de bu politikayı gündemine aldı. Ancak koronavirüs krizinin çözümü negatif faizde değil. Aksine bu sistem, kredi dengelerini bozup büyümeyi olumsuz etkiliyor
Son birkaç yıldır doların 'hareketlendiği' dönemlerde dış borçlardan bahsetmek adet oldu. Hatırlayınız, tık avcıları, kronik muhalifler ve etki ajanları Ağustos 2018'de yaşadığımız kur krizinin hemen akabinde kur 6 TL civarında seyrederken doların 8-9-10 TL düzeylerine çıkacağını söylüyordu.
Finans kurumlarının ellerinde varlık olmadan yaptıkları açığa işlemler, küresel finans sistemini kumarhaneye çeviriyor. Bu kumarı Türkiye, Meksika, Brezilya vb. ülkeler üzerinde oynamaya çalışıyorlar. Ancak Türkiye’deki ekonomi yönetimi ‘olağan şüphelilerin’ oyun alanlarını daraltıyor
Dolar kurunun bu hafta 7 TL'nin üzerine çıkması epey konuşuldu. Bunda 7 TL'nin psikolojik bir eşik olması etkili oldu. Yine, Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmeye devam ediyor oluşu da önemli bir faktördü. Bununla birlikte, Türkiye'de kur tartışmalarının sağlam bir zemin üzerinde yükseldiğini söyleyebilmek gerçekten çok zor.
Devamı
Başkan Trump, sonra Dışişleri Bakanı Pompeo, 'Wuhan'daki laboratuvardan yayıldığına dair çok sayıda kanıt' olduğunu ileri sürdü. Virüsün "laboratuvar yapımı olduğu ve kasten olmasa da kazaen sızdığı" iddiası giderek ABD kamuoyunda yaygınlaşıyor.
Devamı
Ülkeler virüsün sonbaharda olası bir ikinci dalga yapabileceğini hesaba katarak planlamalarını yapacaklar. İlk dalgadan çıkarılacak derslerle birlikte ‘yeni normal’de ülkeler, bir taraftan halk sağlığını korumaya bir taraftan da ekonomik aktiviteyi canlı tutmaya çalışacaklar
Ne yazık ki büyük güç rekabetinin yoğunlaşması yönündeki emareler daha güçlü. Pandemi sonrası yeni bir düzenin kurulması değil, düzensizliğin artması bekleniyor. Uluslararası sistemde yeni bir güç dağılımı, yeni politik ekonomi ve normlar oluşmadıkça düzen kurulamaz. Ülkeler de yeni ittifaklara mecbur kalacak ölçüde çaresizliğe düşmedikçe radikal değerlendirmeler yapmayacaktır.
Kovid-19 krizi küresel ekonomik yapıyı farklı kanallardan etkileyebilir. Bu şok dalgasının ülkeler üzerindeki etkisi farklı derecelerde hissedilecek.
ABD bu defa küresel liderlik rolünü oynamaktan çok uzakta. AB ülkeleri kendi aralarında sağlık malzemelerini bile paylaşamıyor. Çin, PR görünümlü yardımlardan öteye geçemiyor. G20 bekleneni vermese de acil sağlık malzemelerinin paylaşımı, aşının bulunması ve küresel resesyonun çok yönlü tesirleriyle mücadele için küresel bir iş birliğine ihtiyaç ortada. Bu ihtiyaç giderek de azalmayacak aksine artacak.
Milyonlarca insan kendisini izole edip evlerine çekilirken Koronavirüs salgını tam anlamıyla küresel bir soruna dönüştü. Ocak ayında Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan ve üç ay gibi kısa bir zamanda bütün dünyaya yayılan yeni tip Koronavirüs salgını küresel sistemi derinden sarsan jeopolitik bir olgu haline geldi. Şimdiden ortaya çıkardığı etkilere bakılırsa Koronavirüs salgını bildiğimiz küresel düzenin sonunu getirebilir.
Koronavirüs salgınının ekonomik maliyeti nedir? Salgın sonrası nasıl bir küresel ekonomi ile karşı karşıya gelinebilir? Koronavirüs salgınının ortaya çıkardığı ulusal ve uluslararası güvenlik riskleri nelerdir? Koronavirüs salgını küresel sistemde nasıl bir etki ortaya çıkarır? Koronavirüs salgını Ortadoğu’yu nasıl etkiler?
Virüsün etkisiyle küresel tedarik zinciri belli noktalardan kırıldığı için arz şoku yaşanıyor. Belirsizliğin etkisiyle talebin de daralma riski var. G20 ülkelerinin maliyetleri düşürücü ve talebi canlı tutucu maliye politikalarına yönelmeleri gerekiyor
Her ülkeye aynı reçete öneren, tek tip uygulamalarla birçoğunu krize sokan IMF adeta günah çıkarıyor. Başkan Georgieva, “Eski alışkanlıkları tekrarlamayacağız” dedi
İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Türkiye saatine göre bu sabah saatlerinde Bağdat Havaalanı yakınlarında ABD saldırısı sonucunda öldürüldü. Süleymani, İran ordusunun yurtdışı operasyonlarından sorumluydu ve İran istihbaratı açısından kritik bir isimdi. Süleymani'nin öldürülmesinin ardından İran; ABD'ye tehdit dolu mesajlar yayınladı ve ABD'ye ait üslerin bölgede hedef alınacağını ifade etti. İran tarafından bir misilleme gelme ihtimaline karşılık İsrail'de de alarm verildi ve güvenlik önlemleri artırıldı. Peki yaşanan bu gelişme Ortadoğu'da nasıl bir yankı uyandıracak ve bölgesel gelişmeleri nasıl etkileyecek. SETA araştırmacısı Talha Köse, Süleymani'nin öldürülmesi ve beraberinde yaşanabilecek gelişmeleri Sabah.com.tr için değerlendirdi. İşte Talha Köse'nin açıklamaları:
Merkez Bankası'nın zorunlu karşılık oranlarına ilişkin politika değişikliği bankaların kredi alanlarını belirleyecek. Bundan sonra bankalar kaynakları daha çok üretime ve yatırıma aktaracak. Stratejik sektörlerin önü açılmış olacak.
Dünya ekonomisinden aldığı payı son 40 yıllık süreçte yüzde 827 artıran Çin, artan refahı topluma yansıtırken dünyanın çeşitli coğrafyalarına yatırımlar yapmakta..
Geçmiş yıllara nazaran dünya ekonomisinde daha fazla öne çıkan BRICS oluşumu birçok alanda faaliyet gösteren bir kurum haline gelmiştir. Batı merkezli dünya ekonomisine güçlü bir alternatif olarak ortaya çıkan BRICS ticaret savaşları, yaptırımlar, kur krizleri ve bölgesel güvenlik endişelerinin yükseldiği bir dönemde Batılı ülkelere kıyasla iş birliğine daha yatkın bir oluşum olarak kendini göstermektedir.
1978’de başlayan ekonomik reformlardan sonra ekonomisini yaklaşık 100 kat artıran Çin, günümüzde hem yatırımlar hem de finansman açısından dünyanın önemli ülkelerinden biri haline gelmiştir. Dünya ekonomisinden aldığı yüzde 22’lik paya ilave olarak dünya ticaretinin yüzde 12’sini gerçekleştiren Çin küresel ekonomideki istikrar için önemli bir partner haline gelmiştir.