Meta'nın Tahran'da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'yi anmak isteyen kullanıcıların paylaşımlarını engellemesi gözleri bir kez daha sosyal medyadaki Filistin sansürüne çevirdi. Meta'nın sahibi olduğu Instagram'ın Malezya Başbakanı Enver İbrahim'in Heniyye ile görüşmesine dair paylaşımını kaldırması ve Facebook'un Diyanet İşleri Başkanlığı hesabının canlı yayınladığı "gıyabi cenaze namazı" videosunu kaldırıp hesaba yayın yasağı getirmesi şikayetler arasında öne çıkıyor. Esasen Filistin konusundaki Batı kaynaklı susturma ve yok sayma politikası yalnızca sosyal medyada yaşanmadı. Akademiden siyasete, basından spora pek çok alanda otoritelerin ciddi baskıları söz konusu. Pek çok irade açıklaması kolayca antisemitizm suçlamasıyla karşılaşabiliyor.
Devamı
Biden yönetimi şu günlerde İran’ı İsrail’e yapacağı saldırıyı sınırlı tutmaya ikna etmeye çalışıyor ancak bugüne kadar Netanyahu hükümetine verdiği sınırsız desteğin oynadığı teşvik edici rolünü unutmak mümkün değil. Biden yönetimi Hamas’ın 7 Ekim saldırısı sonrasında İsrail’in yanında olduğunu her fırsatta ifade etmekle kalmayıp başka ülkelere silah satışına uyguladığı insan hakları kriterlerini uygulamadan İsrail’e silah ve mühimmat akışını devam ettirdi.
Devamı
İsrail'e Karşı Yargı Süreçleri ve Türkiye'nin Soykırım Davasına Müdahil Olması
İsrail'in katliamlara başlamasının üzerinden 300 gün geçti. 40 binden fazla Filistinli katledildi. Savaş başladığında, İsrail'in hedefleri ve savaşın nereye evrileceği ile ilgili kötümser senaryolar maalesef bir bir gerçekleşiyor. Soykırımcı İsrail yönetiminin son bir haftadır gerçekleştirdiği suikastların ardından, "kontrolden çıkan çatışmalar dönemine" geçildiği neredeyse üzerinden ittifak edilen bir durum.
İsrail, Filistinlilere karşı insanlık tarihinin suç olarak kabul ettiği bütün eylemleri gerçekleştirdi. Çocukları, kadınları, yaşlıları katletti. Geride kalanları aç ve susuz bıraktı. Dünyanın gözü önünde soykırım yaptı. Başka ülkelerin topraklarına saldırdı. Büyükelçiliklerini bombaladı. Uluslararası en üst mahkemeler tarafından, insanlık ve savaş suçunu işlediği tespit edildi.
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, NTV ekranlarında, İsrail’in İran’ın başkenti Tahran’da İsmail Heniyye’ye yönelik düzenlediği suikast üzerine değerlendirmelerde bulundu.
SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş, TRT Haber ekranlarında yayınlanan Haber Ajandası programında, İsrail’in Gazze’deki katliamları ve bölgedeki son durum üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
Aksa Tufanı’nın küresel etkileri artarak devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere Batılı hegemonyanın eğitim, siyaset, ekonomi gibi kritik bileşenlerini etkileyen bu süreç aynı zamanda Batı dışı uluslararası ilişkileri de etkiliyor.
Devamı
Çin'in başkenti Pekin'de bir araya gelen Filistinli gruplar, iki gün süren toplantıların ardından Salı (23 Temmuz) sabahı savaş sonrası Gazze'deki sürecin yönetilmesi için "geçici ulusal mutabakat hükümeti" kurulması anlaşmasına vardıklarını tüm dünyaya duyurdular.
Netanyahu uçağa binerken Biden’ın yarıştan çekilmesi sonrasında hızlıca kampanya moduna giren Harris, seçim programını bahane göstererek Netanyahu’nun Kongre hitabına katılmadı. Netanyahu’yla ayrıca görüşeceği açıklanan Harris’in Filistin konusunda Demokrat Parti’nin tabanıyla daha yakın bir duruşu olduğu basına yansımıştı. Gençlerin, siyahilerin ve Müslümanların desteğini yeniden kazanmak zorunda olan Harris’in Netanyahu’ya mesafeli durması gerekiyor.
O görüntüleri izleyince insanlığın geleceği adına karamsarlığa düşmek mümkün. Ama aynı zamanda, Kongre içinde elinde tuttuğu pankartla Netanyahu'nun soykırım suçlusu olduğunu söyleyen ABD Kongresi'nin Filistin asıllı tek temsilcisi olan Rashida Tlaib'in, dünyanın vicdanını temsil ettiğini bilmek, bu karamsarlığı biraz azaltıyor.
Gazze'deki soykırımın bilançosu, işgal devletinin yeni katliamları ile günden güne artarken Lübnan-İsrail sınırında tırmanan gerilim ise Orta Doğu'daki tüm fay hatlarını tetiklemeye devam etmektedir. Aksa Tufanı'nın başladığı 7 Ekim'in ertesi gününden bugüne değin Hizbullah'ın işgal devletine karşı yürüttüğü düşük yoğunluklu mücadele, son haftalarda ciddi bir ivme kazanırken Tel Aviv yönetiminin Lübnan sınırına yönlendirdiği yeni birlikler ve yapılan hazırlıklar da iki aktör arasında patlak verecek çetin bir savaşın sinyallerini vermektedir. Taraflar arasında Temmuz 2006'daki savaşın ardından belirlenen angajman kuralları çerçevesinde yürüyen saldırıların birden bire hızlanması ve karşılıklı tehdit ve meydan okumaların artması, bölgenin siyasal iklimini ciddi şekilde sarsma potansiyeline sahip bir gelişmenin yaklaştığının habercisi niteliğindedir.
Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. 2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on beşinci kitabına ulaştı.