Geçtiğimiz 7 Ekim, İsrail'in Gazze'ye en ağır silahlarıyla saldırmaya başlamasının birinci yıldönümü idi. İsrail bu bir yıl içerisinde 41 binin üzerinde Filistinli sivili öldürmüş, 100 bine yakınını yaralamış ve 1,5 milyondan fazla Gazelli Filistinliyi yaşadıkları evlerden-kasabalardan sığınma kamplarına sürmüştür. Eşine az rastlanır bu caniliğin durdurulması için uğraşan Türkiye gibi ülkelerin çabalarına rağmen, İsrail'in yanındaki Batı koalisyonun bütün insani değerleri hiçe sayarak verdikleri destek, İsrail'in daha da pervasızlaşmasına yol açmış ve açmaya da devam etmektedir.
Devamı
Tam bir yıl önce bu hafta bir toplantı için Ankara’daydım. Hamas’ın 7 Ekim saldırıları gerçekleşince Filistin meselesi toplantı günde-minin ana maddesi haline gelmişti. İsrail’in derin bir güvenlik zaafı içinde olduğu ortaya çıkmış ve Hamas’ın bu hamlesinin zamanlaması tartışılıyordu. İsrail’in orantısız karşılık vereceği konusunda görüş birliği vardı. İsrail-Hamas savaşının yeni bir aşamaya geçeceği açıktı ve çatışma sonrasında siyasi çözüm için yapılması gerekenler konuşuluyordu. Bir yıl sonraki duruma baktığımızda İsrail’in Hamas’la çatışmaya girmenin ötesinde Gazze’yi yaşanmaz hale getirerek ve çatışmayı diğer ülkelere taşıyarak “sürekli savaş’’ moduna geçeceği pek de tahmin edilememişti.
Devamı
Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, "Tüm dünya iki devletli çözümü konuşurken tek başına İsrail, bu çözümü yok etmeye, öldürmeye ve katletmeye çalışmaktadır."
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 94. sayısı raflarda yerini aldı.
7 Ekim 2023 sabahı erken saatlerde Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları öncülüğünde başlayan Aksa Tufanı Operasyonu, Filistin'in direniş tarihinde yeni bir aşamaya geçiş anlamına geliyordu. Bu aynı zamanda işgal devletine, tarihinin en büyük meydan okumasıydı. Tüm dünyanın gündemini bir anda sarsan bu gelişme, bölgesel ve küresel sistemde tetiklediği fay hatlarıyla büyük bir kırılmaya yol açtı. İşgal devletinin küresel alanda inşa ettiği mitleri yıkan ve dokunulmazlığını sorgulamaya açan Aksa Tufanı, Siyonist yönetimin hegemonik söylemini de büyük oranda sona erdirdi.
Bu analizde öncelikle tüm provokasyon ve bedellere rağmen topyekun savaşa girmek istemeyen Hizbullah’ın neden temkin siyaseti izlediğinin sebepleri açıklanmıştır.
Bu analizde 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu sonrasında yaşanan İsrail’in Gazze’ye ve Lübnan’a yönelik saldırganlığının ekonomik sonuçları ve bölgesel savaş riskleri ele alınmaktadır.
Devamı
Bu rapor uluslararası hukukun ilgili kuralları temelinde İsrail’in saldırılarını inceleme konusu yapmaktadır. Bu bağlamda İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı ve halen devam ettirdiği saldırılarının meşru müdafaa hakkına dayandırılıp dayandırılamayacağına, saldırılarla uluslararası insancıl hukukun hangi kurallarının ihlal edildiğine ve bu ihlallerden ne tür suçların doğduğuna dair tespitler yapılmaktadır. Raporun son kısmında ise İsrail’e karşı ya da İsrail ile ilgili yürüyen yargısal süreçler değerlendirilmektedir
Devamı
Bir Yılın Ardından İsrail'in Gazze Soykırımı ve Bölgesel Etkileri
Bütün dünya gibi aslında İran da 7 Ekim'e hazırlıksız yakalandı. Kassam Tugayları operasyon öncesi en çok destek aldığı ülkenin yetkililerine haber vermemeyi tercih etmişti. Geçen bir senenin ardından belki de bu kararın stratejik önemi daha iyi anlaşıldı. Zira İran, İsrail'e karşı birbiri ardına akıl almaz istihbarat ve güvenlik zafiyetleri gösterdi. Önceden haberi olmamasına rağmen Aksa Tufanı'nı mümkün kılan koşulların hazırlanmasında İran'ın payı yadsınamaz. Ve 7 Ekim sonrasında da İran, Hamas'a yönelik siyasi ve askeri desteğine devam etti.
Bu analiz, Yahya Sinvar’ın hangi saiklerden ötürü Hamas’ın liderliğine seçildiğini ele almakta ve Sinvar’ın kişisel özellikleri ile sahadaki tesiri nedeniyle yeni bir Yaser Arafat etkisi oluşturabilme ihtimalini tartışmaktadır.