İsrail kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği eylemleriyle uluslararası hukukun temel ilkelerini ve Birleşmiş Milletler’in (BM) aldığı kararları sistematik şekilde ihlal eden bir ülke olarak bilinir hale gelmiştir. Bu algı nedeniyle İsrail’e karşı halihazırda devam eden üç ayrı hukuki süreçten çıkacak kararlara uyup uymayacağı da belirsiz görünüyor. Ancak İsrail’in eylemlerinin niteliğini göstermesi açısından önemli sonuçları olan üç ayrı uluslararası yargı süreci halen devam etmektedir.
Devamı
Bölgesel ve küresel algı operasyonu neticesinde, bölgedeki İslami hareketlere güven zedelendi. Bu hareketler halkın gözünde düşürüldü ve halkın bunlara verdiği destekte bir azalma oldu.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Duran, Mısır'da Mursi'nin de aralarında bulunduğu 122 kişiye verilen idam cezasının siyasi olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Talip Küçükcan, Avrupa'da Müslümanlara yönelik saldırıları "Avrupa'da olan İslâmafobi değil İslâm düşmanlığı" şeklinde yorumladı.
Demokratik ve halkın taleplerine karşılık veren İslami bir söylemin siyasi iktidar olması, Riyad başta olmak üzere Körfez'deki tüm monarşiler için acil ve yakın bir tehdit olarak algılandı ve ötekileştirildi.
Bölgede krizler birbiri ardına gelirken Suudi Arabistan'ın “İsrail-Birleşik Arap Emirlikleri” ekseninde hareket etmesi, en çok İran ve İsrail'in işine geldi; en çok da bölge halkları kaybetti. Suudi Arabistan için zaman bu “felaket ekseninden” çıkma zamanı.
İslam ile alakalandırılan örgütlerin eylemleri en geniş anlamda İslam dünyasında yükselen ve küresel düzene itiraz eden siyasal aktör ve hareketlerin dünyanın gözündeki meşruiyetini zayıflatmaya ve ortadan kaldırmaya hizmet ediyor.
Devamı
Türkiye'nin soğuk savaş döneminde stratejik aklını yönettiğini düşünenler de, soğuk savaş sonrası kendilerini ABD ve bölgesel uzantılarının Türkiye şubesi rolüne sokmaya çalışanlar da İsrail faktörünü her zaman akıllarının bir tarafında tuttular.
Devamı
Başbakan “şehir” kavramını konuşmalarında ve analizlerinde sık kullanır. Şehir insanının üzerine siner. İnsanı da içerisindeki ilişkiler bütününü de belirler, şekillendirir.
Arap isyanları sonrasında halktan yana tavır alan, bölge sorunlarında arabuluculuk yapan ve Mısır'da gerçekleşen askeri darbeyi tanımayan Katar, Suudi Arabistan'ın da baskılarıyla tavır değişikliğine gitmiş görünüyor.
Özellikle berbat bir tercüme bürosunun ötesinde düşünsel faaliyeti bulunmayan, Batı'da(n) ezberledikleri ve akıllarında kalanları Türkçe aktarmaktan başka bir özelliği olmayan, 28 Şubat'la her türlü tefessühün zirvesine çıkmış kalemlerin ontolojik bir düşmanlık besledikleri bir isim oldu.
ABD, Suudi Arabistan, İsrail vs. gibi aktörleri aynı düzlemde toplayan Mısır'daki Nobel ödüllü darbe, Ortadoğu'yu Arap Baharı öncesi hatta 2006 Hamas seçim zaferi sonrası seviyeye döndürme çabasıdır.
İsrail'in yeni hükümetini Tal Yasası'ndan ekonomik problemlere, Filistinle müzakerelerden derinleşen izolasyona kadar birçok sorun beklemektedir.
Kürtleri Şam'dan uzaklaştıracak, Kamışlı'ya sıkıştıracak her yaklaşım Kürtlerin aleyhinedir. Bundan şüphe edenler, İstanbul'u bırakıp Şemdinli'ye sıkışan PKK siyasal aklına ve ortaya çıkardığı enkaza bakmayı deneyebilirler.
Türkiye'de bir taÅŸeron tartışması yapılacaksa en anlamsız tartışma, Suriye krizi üzerinden AK Parti'ye ya da Türk dış politikasına dair yapılacak bir tartışma olabilir.
OrtadoÄŸu'yu bir bataklık olarak tarif etmek bizlere apolitik bir dünyanın içerisine girmeyi tavsiye etmektedir.
Filistin hakkındaki kim kimdir çalışması, Filistin siyasi hayatındaki tüm önemli figürler ve temel yapılar hakkında bilgi veren önemli bir kaynak eser niteliğinde.
Esed rejiminin krizin başından beri yürüttüÄŸü kampanyaya baktığımızda hem metod hem de retorik açısından Ä°srail’in Hasbara’sıyla önemli paralellikler taşıdığını görmek mümkündür.
Mısır'da Cumhuriyet kurulduğundan bu yana ilk kez, 'iktidara el koyan' bir irade henüz ortada görünmüyor.
Baas rejimi, Türkiye'nin Batılı izolasyon politikalarını kırmak için yaptığı yatırımları mahvetmekle kalmadı, Suriye'yi de geri dönülmez bir noktaya götürdü.