Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, SETA Vakfı İstanbul Ofisi'nde 'Medya ve Toplum' başlığında üç oturumda gerçekleştirilen Gazze Sempozyumu'na katılarak konuşma yaptı.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Gazze Sempozyumu'nda, Gazze'de 1,1 milyon insanın açlık sorunuyla yüz yüze kaldığını, bunun İsrail'in yarattığı bir felaket olduğunu söyledi.
Devamı
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA), İstanbul'da "Gazze Sempozyumu-Medya ve Toplum" başlıklı sempozyum düzenlendi.
Filistin ve Türkiye küresel sistemde kendilerine biçilen rolü sorguluyor ve bundan dolayı şiddetli baskı ve saldırılara maruz kalıyorlar.
SETA Araştırmacısı Dr. Özdemir, "Kudüs meselesi Obama'dan Trump'a devam diyor. Trump'ın Kudüs'te aldığı pozisyon aynı sertliği korudu. Hatta artarak da devam etti." dedi.
5 soruda Filistin ve Gazze’de yaşanan son gelişmeler nelerdir ve olaylar nasıl tırmandı?
Toprakları gasbedilen Filistinlilerin “Toprak Günü” çerçevesinde geçen hafta düzenlediği “Büyük Dönüş Yürüyüşü” İsrail tarafından kana bulandı.
Devamı
SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun İsrail’in Filistinlilere yaptığı saldırılar hakkında değerlendirmede bulundu.
Devamı
Kuzey Irak Yönetimi tüm tavsiye, ikaz ve tehditlere rağmen 25 Eylül’de gitti referanduma. Olacaklara dair bir öngörü de vardı. Referandumdan sonra yaşananlar o ihtimaller dâhilinde olan şeyler mi, yoksa sürprizler de var mı?
Sürpriz şekilde ortaya çıkan ve güvensizlik ortamında düşmanları bir araya getiren HAMAS ve Dahlan anlaşmasının tarafların başka alternatifleri kalmadığı müddetçe devam edeceği düşünülebilir.
1 Kasım Seçimleri tek başına iktidar çıkardıysa da siyasetin suları durulmadı. İç ve dış siyasetin gündemindeki bir dizi sorun sebebiyle çok uzun bir yıl yaşadık. İki Kasım arasındaki bir yılın muhasebesini dört başlıkta yapmak mümkün.
Türkiye nasıl ki İsraile en sert tepkiyi vererek Filistinin yanında durduğunu tüm dünyaya gösterdiyse, bugün de İsrail ile anlaşarak Filistinin yanında duruyor.
Ufuk Ulutaş, Türkiye-İsrail normalleşme sürecinde anlaşmaya varılmasının ardından Gazzedeki durumun gerçekleşen anlaşma ile ne ölçüde değişeceğini yanıtladı.
Türkiyenin İsrail ile normalleşen ilişkileri Batı başkentlerindeki gereksiz imaların önünü almaya yarayabilir. DAEŞ karşıtı koalisyona yeterince destek vermediği suçlamasına maruz kalan Türkiye, PYDye karşı takınacağı tavır için İsrail ile yakınlaşabilir
Türkiye nasıl ki İsrail’e en sert tepkiyi vererek Filistin’in yanında durduğunu tüm dünyaya gösterdiyse, bugün de İsrail ile anlaşarak Filistin’in yanında duruyor.
İki ülke arasındaki normalleşmenin hızlı bir yakınlaşmaya, "müttefiklik" ilişkisine dönüşmesi beklenmemeli. Gazze'ye yönelik ambargonun "hafifletilmesinin" nasıl bir yolda yürüyeceğine bakmak gerekecek.
Bu anlaşma bu yönüyle Erdoğan düşmanlarına da bir mesajdır esasında. Alıp almayacaklarını göreceğiz.
Sadece Türkiye’nin selameti için değil aynı zamanda Filistin’in de selameti için gereksiz tartışmaları bir kenara bırakıp İsrail’le diplomatik normalleşmeye rasyonel bir zeminde yaklaşmalıyız.
Doğalgaz ihracı gibi somut çıkarlar söz konusu iken İsrail neden isteksiz? Bu sorununu cevabı için Moskova'ya bakmak gerekir.
Türkiye'nin İsrail yönetimine getirdiği eleştiri de ideolojik olamaz. Ankara ile Tel Aviv arasındaki ilişki değerler ile çıkarların sentezlendiği bir düzlemde yürütülmek durumunda.
Türkiyenin selameti için, İsraille yapılan görüşmelerin İsraile operasyon alanı yaratmayacak ölçüde şeffaflaşması ve farklı kurumlar tarafından koordineli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.