Ayasofya’yı Neden Tartışıyoruz?

Türkiye'nin Ayasofya'yı ibadete açma kararı alması durumunda bölgedeki rakiplerine ve özellikle büyük güçlere kendi kararlarını alabilen bir devlet olduğunu göstermiş olacak.

Devamı
Ayasofya yı Neden Tartışıyoruz
Merkel Macron ve Miçotakis i İkna Edebilir mi

Merkel, Macron ve Miçotakis’i İkna Edebilir mi?

Atina, Türkiye'nin Libya ile imzaladığı mutabakatı geçersiz kılmak için çabalıyor. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi Antalya Körfez'in sıkıştırmak istiyor.

Devamı

Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti Sirte ve Cufra'yı ele geçirmek için çabalarken diplomasi hız kazanıyor. En son hamle Mısır'dan geldi. Sisi, darbeci Hafter ve Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı A. Salih ile geçen cumartesi bir toplantı yaparak Kahire bildirisini açıkladı.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Libya’daki son gelişmeleri değerlendirdi.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, 'Eğer bu tempo devam ederse Hafter güçlerinin dağılması kaçınılmazdır. Bu durumda UMH'nin ülkenin tamamında kontrolü sağlaması imkanı doğar.' dedi.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, Libya’daki son gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Libya Sahasındaki Aktörler Neyi Amaçlıyor?

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan, Libya’da sahada olan bölgesel ve küresel güçler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Libya Sahasındaki Aktörler Neyi Amaçlıyor
Serrac ın Ziyareti ve Libya da Yeni Dönem

Serrac’ın Ziyareti ve Libya’da Yeni Dönem

Erdoğan'ın basın toplantısında kullandığı 'Libya topraklarındaki iş birliği alanlarımızı genişletme hususunda görüş birliğine vardık' cümlesi önemli. Bu genişleme neleri içeriyor? Sadece petrol/doğalgaz arama ile sınırlı değil. Serrac "yeniden imardan" bahsettiğine göre çok boyutlu. Askeri desteğiyle iç savaşı Trablus lehine değiştiren Ankara, ateşkes gerçekleşirse çatışma sonrası dönem için de Trablus'a maksimum düzeyde yardımcı olmalı. Öncelikle Trablus kontrolündeki bölgelerde gündelik hayat iyileştirilmeli. Elektrik ve sağlık başta olmak üzere altyapı hizmetlerinin ivedilikle güçlendirilmesi lazım. Güvenlik sektörü reformu Türkiye'nin inisiyatifinde gerçekleştirilmeli. Hafter'in kaçak petrol anlaşmaları engellenmeli. Libya'nın doğu ve batı diye bölünmesinin önüne geçilmeli.

Devamı

Tüm dünyada olduğu gibi sosyal medyada bilgi kirliliği, yalanın sıradanlaşması, iftira konusu Türkiye'nin de gündeminde. Bunu son olarak Ankara'da Barış Çakan cinayetinde gördük. CHP, HDP ve FETÖ'cü hesaplar bunun bir Kürtçe şarkı cinayeti olduğunu iddia etmişti. Bununla ilgili sosyal medyada bir yalan haber bombardımanı başladı. Oysa gerçek çok farklıydı. Barış Çakan "ezan okunuyor müziğin sesini kısın" demişti. Çalınan şarkı Kürtçe değildi. Ayrıca uyarılan kişi değil uyaran Barış Çakan öldürülmüştü. Ancak hiçbiri paylaştıkları bu yalan haberi sosyal medyadan silmedi. Hala bu yalan haber sosyal medyada yaygınlaşıtırılmaya devam ediliyor...

Libya’daki çatışmaların arka planı nedir? Türkiye’nin Libya’da stratejik hedefi nedir? Libya’ya yönelik muhtemel senaryolar nasıl şekillenebilir?

Libya’da hareketlilik devam ediyor. Sahada Türkiye destekli hükümet güçleri ilerlemeye devam ederken, Hafter destekçileri de hem sahada hem diplomatik düzeyde çeşitli arayışlara girdi.

Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı Libya ordusu, Türk yapımı SİHA'ları etkin kullanarak Haftar'ın batı bölgesindeki saldırıları açısından hayati öneme sahip olan el-Vutye Hava Üssü'nü Haftar milislerinden temizlemiş, çok sayıda Rus yapımı Pantsir hava savunma sistemlerini imha etmiş, Tarhuna'yı kuşatmış, Trablus'un güneyinde ilerlemeye başlamıştır.

Koronavirüs salgının küresel düzeyde yayılmaya başladığı Şubat 2020 itibarıyla, Türkiye gerekli önlemleri alarak salgının yurt içinde yayılma hızını önemli derecede yavaşlatmıştır. Türkiye'de koronavirüs salgını 10 Mart 2020 tarihi sonrasında görülmeye başlamışsa da 1,5 ay gibi kısa bir sürede AB ülkeleri ve ABD'ye kıyasla çok daha az can kaybı ve nüfusa oranla düşük vaka sayısı ile salgını tam anlamıyla kontrol altına almıştır.

Libya'da baş döndürücü gelişmeler görüldükçe Akdeniz'in suları bir başka ısınmaya başladı. Birçok devlet, büyük hesaplarının peşinde, Libya'yı maske olarak kullanmaya ve uzun vadeli çıkarlarını Libya'da kurulan kirli denklem dahilinde gerçekleştirmeye çalışıyor. Yorum yapabilmek için "Libya oyunu"nu anlamak için, oyuna dahil olan ülkelerin ana amaçlarının ve stratejilerin incelenmesinde fayda var. Ancak öncelikle Libya'nın, halen istismar edilen iç dinamiklerini anlamak gerekiyor.

Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti Hafter güçlerini gerileterek alan kontrolünü genişletmeye devam ediyor. UMH, aradaki mesafe ve lojistik zorluklara rağmen Türkiye'nin sağladığı stratejik destek ile Rusya, BAE ve Mısır'dan destek alan Hafter güçlerini önce durdurdu ve son günlerde ise geriletmeye başladı. Bu da hem sahada hem de uluslararası alanda dengelerin değişmesi anlamına geliyor. Önce Trablus'tan Tunus sınırına kadar olan bölgenin sonra da Vatiyye askeri üssünün kontrol edilmesi bu anlamda büyük bir başarı ve önemli bir dönüm noktası.

Salgın sonrası jeopolitik denklemler Türkiye'nin bölgesel rolünü güçlendirecek bir değişime işaret ediyor.

Libya'da askeri denklem değiştikçe diplomasi arayışları da öne çıkıyor.

Koronavirüs (Covid-19) krizinin belirsiz bir gelecekte sona ermesinin ardından AB ve öne çıkan AB ülkeleri önemli sorunlarla karşı karşıya gelecektir. Bu hakikate rağmen AB liderleri krizin başlangıcında salgın karşısında alınabilecek ekonomik önlem ve destek paketleri üzerinde bir mutabakat sağlayamamıştır..

Türkiye'de bir süredir mesleğini icra ederken şiddet eylemlerine maruz kalan sağlık çalışanlarına yönelik kamusal bir güvence talebi kamuoyunda dillendirilmektedir.

Avrupa'nın yeni gözde mesleği anlaşılan sayıları giderek artan "kadın veya gay imamlık". Geçtiğimiz günlerde Al-Jazeera İngilizce'de Danimarka'nın ilk kadın "imamı" Shirin Khankan'ın Meryem adını verdiği "cami"'yi tanıtan bir haber yayınlandı.

Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu henüz salgının başlarında Bilim Kurulunun görüşleri doğrultusunda, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Noterler Birliği ve STK'lar gibi paydaşlarıyla istişare içerisinde hızlı bir reaksiyon gösterdi.