Koronavirüs salgınında küresel ekonomiler için ikinci raunt başladı. Ülkeler, ekonominin genelini mümkün mertebe sarsmadan kamu sağlığını korumaya çalışacak
Devamı
Karadeniz ve diğer bölgelerimizdeki her yeni keşfi Türkiye’nin bağımsızlığı ve halkının refahı yolunda atılmış güçlü bir adım olarak görmek gerekir.
Devamı
İnternetin getirdiği imkanların yanı sıra büyük tehditlerin de kaynağı olması bu alanın regüle edilmesini kaçınılmaz kılmıştır. Bu nedenle başta Almanya olmak üzere Fransa ve İngiltere gibi ülkeler sosyal medya platformları ve internet üzerinden yayın yapan mecraların denetimi konusunda öncü adımlar atmışlardır.
Ermenistan’da 2018’de gerçekleştirdiği renkli devrimle koltuğa oturan ve kısa sürede uluslararası medyanın odağı haline gelen Nikol Paşinyan’ın Dağlık Karabağ çatışmalarında yaşanan kayıplar neticesinde iç ve dış kamuoyunda imajı ciddi yara aldı.
Ermenistan, arkasındaki Rusya, ABD ve Fransa gibi uluslararası sistemin etkili ülkelerinin desteğine ve 1992’deki katliamlarından dolayı hâlen hesaba çekilmediğine güveniyor.
Haute École Francisco Ferrer yüksekokulunda (üniversite) okuyan bir grup Müslüman kadın uygulanan başörtüsü yasağı sebebiyle Anayasa Mahkemesine başvurarak hak arayışına girmişti. Haziran 2020’de Belçika Anayasa Mahkemesi Tarafsızlık Yasası çerçevesinde aldığı kararla yükseköğretimde dini sembollerin yasaklanmasını meşrulaştırdı. Bu karar en çok başörtülü üniversite öğrencilerini etkileyecek. Kararı Temmuz 2020’de Brüksel’de binlerce öğrenci bir araya gelerek protesto etti.
'Otoriterlik' hikâyesine şimdi de 'askeri saldırganlık' masalını ekliyorlar. Yeni söylemin temelinde Türkiye'nin güvenlik çıkarlarını korumak için yürüttüğü askeri operasyonlardan duyulan rahatsızlık var. Ankara'nın Suriye, Libya, Katar, Irak, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki askeri varlığını hedef almak var. Erdoğan'ın krizlerde inisiyatif alan liderliği var. Türkiye'nin hamlelerine, inisiyatiflerine duyulan kıskançlık var.
Devamı
Rusya Devlet Başkanı Putin’in çağrısıyla Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları bu yazının yazıldığı saatlerde Moskova’da bir araya gelecekleri kesinleşmişti. Bu, yaklaşık iki hafta önce başlayan çatışmaların ardından iki taraf arasında yapılacak en üst düzey görüşme olacak.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Avrupa’daki İslam varlığı ile ilgili sözlerini değerlendirdi.
Azerbaycan için otuz yıl sonra doğan büyük bir fırsat. Dikkatle takip edildiğinde Karabağ'ın özgürleşmesinin de ötesinde değeri olacaktır.
Paşinyan, Hıristiyan dünyayı harekete geçirip işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarını elinde tutması için kendisine yardım edilmesini bekliyor.
Ermenistan'ın başka bir aktör tarafından kışkırtılmış aklımıza geliyor. Arkasından Rusya da çıksa Fransa da çıksa pek bir önemi yok. Her kimse Ermenistan'ı kışkırtan bugün yeterli desteği vermediği de ortada. Rusya Ermenistan'ın dövülmesini keyifle seyrediyor. Fransa'nın yapabileceği çok fazla bir iş yok. Amerika'nın da umurunda bile değil.
Fransız Cumhurbaşkanı Macron beklediğimiz iddialarla yeniden sahnede. Geçtiğimiz iki günde gerçekleşen AB liderler zirvesinden Türkiye'ye yönelik yaptırım çıkmamasını kendince telafi edercesine Ankara'ya eleştiriler yöneltti. Alman Şansölyesi Merkel, "birbirine bağımlılıktan," ve "yapıcı bağlardan" bahsederken Macron inatla," yaptırım" tehdidini gündemde tutuyor.
Biliyoruz ki, Rusya bu coğrafyayı arka bahçesi olarak görüyor. Herhangi bir hareketliliğin kendi ulusal güvenliğine yönelik hayati bir tehdit olduğunu düşünür yüzyıllardır. Dolayısıyla bizi şaşırtan Rusya'nın müdahil olması değildir. Asıl şaşırtıcı olan şimdiye kadar takındığı tavırdır.
AB'nin önündeki sorun Türkiye veya Doğu Akdeniz olmaktan ziyade nasıl bir Birliğe doğru evrileceğine karar verememesi. AB'nin burada üç alternatifi var. İlki 1993'te Maastricht Antlaşması'nın imzalandığı dönemdeki Birlik ruhuna geri dönerek üye ülkeler ve bölge için refah ve istikrarı önceleyen adımlar atması. İkincisi agresif bir karaktere sahip olan ve AB gündemini domine etmeye çalışan aktörlere teslim olması. Üçüncüsü ise ara çözümler bularak sorunlarıyla yüzleşmek yerine mümkün mertebede ötelemesi.
Erdoğan, sık görüştüğü dünya liderlerine 'artık bu sorunlar Türkiye olmadan çözülemez' realitesini kabul ettirdi. Trump da Putin de Merkel de Macron da bu gerçekliği görüyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 'Yunanistan ve Rum Kesimi'nin savunduğu tez ve argümanlar, uluslararası hukuka göre dayanaksızdır. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Dünya kamuoyu er ya da geç ülkemizin haklılığının farkına varacaktır.' dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 50. sayısı çıktı.
Minsk Grubu diye adlandırılan platformun Ermenistan işgaline son verip Dağlık Karabağ sorununa hakkaniyetli bir çözüm bulma konusunda katkı sağlayamayacağını açık.
Dağlık Karabağ sorununun arka planı nedir? Yakın zamanda Tovuz’da neler yaşanmıştır? Son iki gündür devam eden çatışmaların nasıl değerlendirilmesi gerekmektedir? Bölgesel ve küresel aktörlerin çatışmaya yönelik tutumları nasıl olmuştur? Türkiye’nin bölge politikasını nasıl değerlendirmeliyiz?