Fransa, Güney Kafkasya'da Yeniden Etkili Olabilir mi?

Fransız Senatosu, Macron yönetiminin Güney Kafkasya politikası ve Azerbaycan karşıtı tutumuyla uyumlu hareket ediyor. Fransa'nın yeniden etkili bir aktör haline gelmek için Azerbaycan üzerinde daha fazla baskı oluşturmayı amaçladığı söylenebilir.

Devamı
Fransa Güney Kafkasya'da Yeniden Etkili Olabilir mi

Fransa'dan kaynaklı olarak yorumlanan Almanya ve Fransa arasında yaşanan fikir ayrılıkları, aynı zamanda AB başkenti Brüksel'de de Alman-Fransız ilişkilerinin kötü seyri olarak değil, daha çok Fransa'nın ortak AB Dış politikasından uzaklaştığı ve haliyle kendisini yalnızlaştırdığı yönünde algılanmaktadır. AB'nin çetrefilli, zahmetli ve hantal yapıya sahip olan ortak dış politika sürecine bağlı kalmaksızın milli hedeflerini önceleyen Fransa kendisine uluslararası sahnede hareket alanı açmıştır.

Avrupa ülkelerinin Karabağ'daki gelişmelere ilişkin genel tutumuna bakıldığında, birçok ülkenin bölgede yaşananlara kayıtsız kalarak pasif bir tutum sergiledikleri ya da sergilemek zorunda kaldıkları görülüyor.

Macron'un sağ seçmene oynaması Almanya örneğinde olduğu gibi ancak sağ partileri güçlendirir ve oylarının artmasına yardımcı olur. Öyle görünüyor ki bu gidişle 2022 yılında Fransa bir aşırı sağ siyasetçi tarafından yönetilecektir.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: "Fransa Tehlikeli Bir Yolda"

Kriter Dergisi'nde Burhanettin Duran'ın sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi:

Devamı
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu quot Fransa Tehlikeli Bir Yolda quot
Kriter in Kasım Sayısı Çıktı Macron Uçuruma Sürüklüyor

Kriter’in Kasım Sayısı Çıktı: Macron Uçuruma Sürüklüyor

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 51. sayısı çıktı.

Devamı

Türkiye bölgesel ve küresel alanda Fransa (Gordion) düğümünü çözebilecek maharete sahip olduğunu Suriye, Libya, Doğu Akdeniz ve Kafkaslarda Fransa'nın nüfusunu zayıflatarak göstermiştir.

Sertliğe dayalı bir Avrupa geliyor. Camiler basılıyor. Müslümanlara hakaret normalleştiriliyor. Eskiden aşırı sağın üzerine atılan ırkçılık bugün merkez Avrupa siyasetinde kol geziyor.

Doğu Akdeniz’deki Türkiye faaliyetlerinden rahatsız olan Macron’un provokatif hamleleri bir bir elinde patlıyor. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, Fransa'nın Türkiye karşıtı tutumuna ilişkin, "Fransa'nın Orta Doğu politikası da Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve İsrail çizgisinde ilerliyor. Türkiye'yi hedef alan, Türkiye düşmanlığında sınır tanımayan bu cephenin de bir tarafında yine Fransa'yı görüyoruz." ifadelerini kullandı.

İçeride yaşadığı sorunlar Macron’un gündemi iç politikadan dışarıya çekmek için adımlar atmasına ve Fransız dış politikasının zaten müdahaleci ve agresif olan çizgisini daha da belirginleştirmesine yol açtı.

ABD'nin tek yanlı siyaseti ve diğer üye ülkelerin rızasını aramaması G7 platformunu da olumsuz etkilemektedir.

1961 ve 1967'de üyelik başvurusu De Gaulle'un vetosu nedeniyle iki defa reddedilen İngiltere bugün ayrılma kararı dolayısıyla Birlik içinde yeniden gündemde.

Merkel’in bir daha aday olmayacağını açıklaması, Brexit süreci ve Fransa’nın ümit vaadeden liderinin sarı yeleklilerin protestolarıyla imajının sarsılması Avrupa siyasetini derin bir belirsizliğe sürüklüyor.

AB, milli kimlikle kıyaslanacak bir sadakati üretebilir mi? Egemenliklerini kaybettiklerini düşünen Avrupa milletleri hızla milliyetçiliğe savruluyor. Avrupa kimliğinde birleştirmek ister mi? Orta sınıfların savrulduğu demokrasilerden ne tür rejimler doğar? Mayıs 2019'daki Avrupa parlamentosu seçimleri bu soruların cevaplarının ucunu gösterecek.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli, 'Medhali Selefi akım, tabiatı, inancı, örgütlenme biçimi ve emir alma şekli gereği Libya’yı DEAŞ’tan daha fazla tehdit etmektedir.' dedi.

Türk heyeti Palermo’da gerçekleştirilen Libya Konferansı’ndan neden çekildi? Türkiye’nin Libya krizine ilişkin pozisyonu nedir? Libya krizinin kaynağı nedir? Palermo’daki Libya Konferansı kriz için çözüm olabilir mi? Libya’da bir çözüm mümkün mü?

Suriye'de Esed yönetiminin muhalifler ve sivillere yönelik kimyasal silah kullandığı iddialarını araştırmak üzere ülkede bulunan BM ekibine rağmen, Esed güçlerinin Şam'ın Doğu Gota Banliyösü'ne bugün düzenlediği kimyasal saldırı, Suriye'de kimyasal silah sicilini yeniden tartışmaya açtı.

Avrupa Birliği (AB)'nin, Suriye meselesine yaklaşımına bakıldığında, karşımıza ortak tutum sergilemekten aciz bir AB tablosu çıkıyor. Bu tablodaki en büyük ayrışma ise İngiltere ve Fransa ile bu iki ülkenin karşısında konumlanan Almanya arasında yaşanıyor.

Fransa, Ermenilerin acıları ve hatıraları üzerinden politikalar inşa etmeye ve Türkiye'yi itibarsızlaştırmaya çalışıyor.