Brunson krizinin çözülmüş olması, Türkiye-ABD ilişkilerinde yapısal bir dönüşüm getirmeye yetmeyecektir ancak bir süredir dondurulmuş olan yapıcı diplomatik etkileşimlerin önünü açabilir.
Devamı
SETA Genel Koordinatörü Duran, Türkiye'nin inanılmaz bir terör tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, 'Bunun sebebi de ABD'nin desteğiyle hareket eden YPG. Washington'dan PKK'ya silah geliyor' dedi.
Devamı
Erdoğan, mevcut uluslararası düzendeki statü dağılımından rahatsızlığını açıkça belirtirken, Türkiye’nin büyük güç olarak tanınması gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu. “Büyük güç statüsü elde etmeyi” Türkiye’nin yeni dış politika doktrinin ilanı olarak değerlendirebiliriz.
Soçi mutabakatıyla İdlib'i kapsamlı bir askeri harekatın hedefi olmaktan kurtaran Türkiye hem kendi ulusal güvenliği hem de bölgede yaşayan 3,5 milyondan fazla sivil adına büyük bir kazanım elde etmiş oldu.
Türkiye yaptığı iki askeri harekat ile Suriye'de aktif olan DEAŞ ve PKK örgütlerine ağır darbe vurduktan sonra şimdi de İdlib'te hem diplomatik hem de askeri ayağı olan hibrid bir çözümü hedefliyor.
Erdoğan, Türkiye'nin İdlib'de olma kararlılığını 'Bizi Suriye halkı davet etti, Şu anda kimse orada İdlib'de ellerinde Rus bayrakları ile dolaşmıyor, ABD bayrakları ile dolaşmıyor, Alman ya da Fransız bayrakları ile dolaşmıyor. Türk bayrakları ile dolaşıyor.' cümleleriyle sergiledi.
Suriye'de muhaliflerin imha edilmesi üzerine düşünülen bir zafer ilanı Suriye'nin geleceğinde büyük yaralar açacak. Kendini güvende hissetmeyen grup ve bireylerin daha da radikalleşmesi zor olmayacak. Tıpkı 2004 ile 2014 yılları arasında Irak'ta olduğu gibi. Ve çatışmalar sona erse dahi Suriye'nin yeniden inşası ve normalleşmesi mümkün olmayacak.
Devamı
Rusya’nın amacı Kafkas ve Orta Asya kökenli teröristlerin İdlib’ten çıkamaması. İran ve Rejimle birlikte askeri zafer ilan etmek ve zayıflatılmış muhalefeti, Cenevre sürecindeki en zayıf aktör olarak görmek istiyor..
Devamı
Türkiye tüm dünyanın gözlerini kapadığı bir dönemde bölgede son derece kapsamlı bir terörden arındırma mücadelesi yürütüyor. HTŞ tipi örgütlerin silah bırakması için elinden geleni yapıyor. Rusya bu çözüme razı olabilir. Onun için önemli olan Suriye'deki üsleri. Ancak Esed ve İran daha fazlası için bastırıyor.
Kemalizm'in Türkiye'nin geleceğinde yer alması ülkenin yeni siyasi gerçekliğini kabul etmesinden ve küresel bağımsızlık mücadelesine iştirak etmesinden geçiyor.
SETA Stratejik Araştırmalar Uzmanı Dr. Veysel Kurt, "Rusya ve İran, Esed iktidarına yeniden meşruiyet kazandırmak istiyor. Bu yüzden İdlib üzerinden bir zafer ilan etme planı kendileri için hayati bir anlam taşıyor.'' dedi.
Rusya ve rejim için İdlib askeri bir zafer olarak lanse edilecek olsa da siyasi olarak Astana sürecini yıkmanın maliyeti daha fazla olabilir. Dolayısıyla İdlib Suriye krizini ne hemen çözecek ne de Esed rejiminin bütün Suriye’yi kontrol etmesini sağlayacak. Tam tersine, nüfuz ve kontrol alanlarını daha fazla pekiştirerek siyasi çözüm sürecini dinamitlemiş olacak.
Esed'le görüşme ısrarı Suriye'nin toprak bütünlüğü için PKK'ya karşı işbirliği varsayımı üzerine oluşuyor. Ancak Türkiye'ye karşı Suriye'de büyük bir tehdit olarak beliren PKK'nın Esed'in politikaları sonucunda ortaya çıktığını unutmayalım.
Zirve gerçekleşti fakat İdlib için bir yol haritası çıkmadı. Rusya ve İran masaya bu amaçla oturmadığını zirve boyunca fazlasıyla belli etti.
4 milyona yakın nüfusu ve Türkiye’ye 130 kilometrelik sınırı ile Tahran’da gerçekleştirilen Suriye zirvesinin ana gündem maddesi olan İdlib’te tansiyon giderek yükseliyor. 100 bine yakın rejim karşıtı muhalifin kontrolünde olan İdlib’te artan gerilim, sivillerin güvenliğini ciddi anlamda tehdit ediyor. 7 yıldır süren ve kördüğüm haline gelen iç savaşta İdlib’in stratejik bir önemi var. Tüm dünyanın nefesini tutarak izlediği İdlib’teki son gelişmeleri SETA Strateji Araştırma Direktörü, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın’a sorduk.
İDLİB Suriye Savaşı'nın son hamlelerinden biri gibi görünmesine rağmen, savaşın son aşaması olduğunu söylemek doğru olmaz..
Putin ve Ruhani ilk açıklamalarında İdlib'i doğrudan ilgilendiren meseleleri dile getirmediler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından sonra değindiler..
İdlib'de yaşanacak bir savaş sonrasında bölgede oluşabilecek otorite boşluğunu Türkiye'yi hedef alacak terör örgütlerinin doldurması riski göz ardı edilecek türden değil.
Suriye iç savaşının kritik aşamalarından biri olan İdlib son birkaç haftadır gündemin merkezinde yer alıyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından "Suriye Krizinde Yeni Safha İdlib" başlıklı panel düzenlendi.
Rusya da savaş istemiyor ama radikallerden rahatsız. Savaş olursa olumsuz etkileniriz. Mülteciler, radikallerin sınıra yakın olması, İdlib sonrası rejimin gözünü Afrin’e dikmesi. Hepsi zor konular. 7 Eylül zirvesinden sonuç çıkacaktır.