Avrupa Devletlerinin Filistin’i Tanıma Kararının Anlamı ve Etkisi

Filistin Devleti'nin bağımsızlığı 15 Kasım 1988 tarihinde Cezayir'de Yaser Arafat tarafından "sürgünde bir devlet" olarak ilan edildi. Çünkü devleti ilan eden siyasi aktörler Filistin topraklarını egemen değillerdi. Her ne kadar Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ile Genel Kurulu'nun aldığı kararlar doğrultusunda 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'ndan önceki şartlar altında bir Filistin tanımı yapılmış olsa da topraklarının tamamı filli olarak İsrail işgali altında kalmaya devam etmektedir. Bundan dolayı da Filistin Devleti kavramı coğrafi olarak daha çok "işgal altındaki Filistin toprakları" için kullanılmaktadır. Bugün itibariyle "işgal altındaki Filistin topraklarında" 5 milyondan fazla kişi yaşamaktadır.

Devamı
Avrupa Devletlerinin Filistin i Tanıma Kararının Anlamı ve Etkisi
Amerikan Evanjelizminin Trump la İmtihanı

Amerikan Evanjelizminin Trump’la İmtihanı

Evanjelist bir papazın oğlu olan gazeteci Tim Alberta, ‘Krallık, Güç ve İhtişam: Aşırılık Çağında Amerikan Evanjelizmi’ adlı kitabında, Amerikan Evanjelistlerinin son elli senede geçirdiği siyasi ve kültürel değişimi içerden bir gözle tartışıyor. Evanjelist hareketin önde gelen liderlerinin hikâyeleri üzerinden kiliselerin nasıl siyasallaştığı ve bu dönüşümün Trump’la nasıl zirveye ulaştığı kitabın ana konusu. Alberta, beyaz Evanjelist Hristiyan grupların Amerikan seküler kültürü tarafından kuşatma altında olduklarına inandıklarını ve Trump’ı tanrı tarafından Amerikan Hristiyanlığını kurtarmak için ‘seçilmiş bir araç’ olarak gördüklerini anlatıyor. Kitap, uzun yıllar muhafazakâr sağcı değerlerin bayraktarlığını yapan Evanjelistlerin bu değerlerden epeyce uzakta olduğu bilinen Trump gibi bir lidere nasıl bu kadar sıkı destek verme ve hatta kayıtsız bağlanma noktasına geldiklerini anlamamızı sağlıyor.

Devamı

13 Nisan gecesi İran’ın İsrail’e saldırısı bölgesel ve küresel dinamikleri doğrudan etkileme potansiyeli bakımından dünya genelinde çok geniş bir yankı uyandırdı. On yıllardır söylem düzeyinde ya da vekiller üzerinden yürütülen kontrollü düşmanlığın son günlerde cereyan eden gelişmeler nedeniyle büyük bir savaşa evrilme ihtimali, mevcut statükonun sarsılması ve dengelerin değişmesi anlamına geleceğinden uluslararası alanda ciddi bir tedirginliğe yol açtı. Tahran-Tel Aviv hattındaki karşılıklı restleşmelerin sıklığı ve bu durumun sıradanlaşması, her iki tarafın da büyük bir savaşı göze alamayacağı ve kendi kamuoylarını konsolide etmek adına sert söylemlere dayanan bir strateji benimsendiği algısını oluşturmuştu. Bu algıdan ötürü savaşın uzak olasılık kabilinden değerlendirildiği bir ortamda, İsrail’in Şam’daki İran misyon temsilciliğini hedef alması ve akabinde de İran’ın saldırısı yılların aşina olunan davranış biçiminin bu süreçte nasıl şekilleneceği ve tarafların gerilimi ne düzeye kadar tırmandıracağına dair esaslı ve bir o kadar da önemli soruları gündeme taşıdı.

İsrail kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği eylemleriyle uluslararası hukukun temel ilkelerini ve Birleşmiş Milletler’in (BM) aldığı kararları sistematik şekilde ihlal eden bir ülke olarak bilinir hale gelmiştir. Bu algı nedeniyle İsrail’e karşı halihazırda devam eden üç ayrı hukuki süreçten çıkacak kararlara uyup uymayacağı da belirsiz görünüyor. Ancak İsrail’in eylemlerinin niteliğini göstermesi açısından önemli sonuçları olan üç ayrı uluslararası yargı süreci halen devam etmektedir.

İsrail'in Hamas saldırısına hedef gözetmeksizin mukabelede bulunması halinde Filistinli ve Lübnan'daki Şii milis grupların koordineli bir strateji izleyebileceği de bekleniyor.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Murat Aslan, NTV ekranlarında, İsrail ile Filistin arasında yaşanan çatışmalar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Filistin’de Bugüne Nasıl Gelindi?

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, İsrail - Filistin çatışmasının sebepleri ve etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Filistin de Bugüne Nasıl Gelindi
Filistin - İsrail Çatışması Bölge Ülkelerine Sıçrar mı

Filistin - İsrail Çatışması Bölge Ülkelerine Sıçrar mı?

SETA Dış Politika Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, A Haber ekranlarında yayınlanan Akşam Ajansı programında, İsrail - Filistin çatışmasının sebepleri ve etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, İsrail - Filistin çatışmasının sebepleri ve etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, İsrail ile Filistin arasında yaşanan çatışmalar üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Ru'ye Türkiyye Editörü Ramazan Yıldırım, SETA’nın düzenlediği “Filistin - İsrail Çatışması” başlıklı web panelde; Filistin ile İsrail arasındaki çatışmanın tarihi, aktörleri, motivasyonları hakkında bilgiler verdi.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Yücel Acer, SETA’nın düzenlediği “Filistin - İsrail Çatışması” başlıklı web panelde, Filistin ile İsrail arasındaki çatışmayı, sebepleri ve sonuçlarıyla uluslararası hukuk bağlamında değerlendirdi.

Filistin–İsrail Çatışması

İsrail ordusunun Hamas ve Filistinli gruplarla çatışması sürüyorken uzmanlardan son gelişmelere dair cevaplar aldık.

7 Ekim günü Kassam Tugayları'nın gerçekleştirdiği kapsamlı saldırıyla İsrail-Filistin çatışması uzun yıllar sonra yeniden gündemin ilk maddesi. Büyük bir şoka uğrayan İsrail, Gazze'yi "tam ablukaya" alarak ağır bombardıman altında tutuyor. Başbakan Netanyahu, "Gazze saldırılarına vereceğimiz karşılık Ortadoğu'yu değiştirecek" derken Savunma Bakanı Gallant, İsrail'in karşı saldırılarının ne kadar sert olacağını şu cümleyle ifade etti: "Elektrik yok, su yok, yiyecek yok, yakıt yok, her şey kesilecek. İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz ve buna göre hareket edeceğiz."

İsrail'in hava savunma sistemi Demir Kubbe'nin füze ya da roketleri önleme kapasitesi zamanla artsa da yoğun saldırılara karşı koymada zorlanıyor.

Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, İsrail-Filistin arasında başlayan savaşta tek çözümün masaya oturmak olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Adaletli bir barışın kaybedeni olmaz" sözünü hatırlatan Pirinççi, Türkiye’nin geçmişten gelen tecrübelerine dayanarak her iki devlet arasında ve bölgede sükunetin sağlanması adına orta vadede yapıcı bir arabuluculuk yapabileceğini söyledi.