Başını FETÖ'nün çektiği bu ajitasyon, provokasyon ve dezenformasyon kampanyası son dönemde Türkiye'nin iç barışını ve istikrarını tehdit eden bir milli güvenlik sorunu haline gelmiş durumda. Türkiye'nin bu sorunu görmezden gelme lüksü yok.
Devamı
ABD, Türkiye'nin Suriye politikasını sınır güvenliği ve DEAŞ'la mücadele ile sınırlandırmaya çalışıyor. Türkiye'nin Suriye'de PYD'den bir saldırı gelmemesi ile yetinmesini ve DEAŞ'la mücadeleyi kendi anladıkları biçimde merkeze almasını istiyor.
Devamı
Türkiye bugün 4 milyona yakın mülteciyle dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda. Bunların 3.5 milyonu Suriye'deki iç savaştan kaçan insanlar.
Muhalefet Suriyelileri etiketleyerek, dışlayarak ve ötekileştirerek acziyetini itiraf etmektedir.
Trump'ın aldığı kararların en çok güvendiği bürokratları eliyle baltalanması kendisi açısından can sıkıcı olacak gibi duruyor.
İsyanların üzerinden 8 yıl geçti. Rejim değişimine yönelik taleplerle isyanların ortaya çıktığı ülkeler oldukça farklı noktalara evrildi.
Türkiye milli güvenliğine yönelik bir numaralı tehdit olan Suriye'deki PKK varlığını ortadan kaldırma konusunda 15 Temmuz darbesinden beri cesur, kararlı ama dikkatli bir politika izliyor.
Devamı
Arap dünyası ciddi bir bunalım sürecinden geçiyor. En önemli bunalım alanı siyasi elitler ile kitleler arasında oluşan devasa boşluktan kaynaklanıyor.
Devamı
28 Şubat sürecinde İlahiyat fakültelerinin öğrenci sayısı sınırlandırıldı. Mağduriyetler ve ihtiyaçlar oluştu. Bunu gidermek için 2005 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bünyesinde İlahiyat Lisans Tamamlama Programı (İLİTAM) başlatıldı..
Geldiğimiz noktada, BAE ve Suud'un parayla manipüle edebildiği, geleneksel iddialarından vazgeçmiş, kendi içinde kırılgan ve zayıf bir Arap dünyası mevcut.
ABD'nin Suriye'den asker çekmesine yönelik kararın ardından Suriye'de yeni bir denklem ortaya çıkması kaçınılmaz. Bu denklem henüz oluşmadı, başta Türkiye olmak üzere Rusya ve İran'ın tavırları Suriye krizinin yakın dönemde nasıl şekilleneceğini belirleyecek.
Bu tablo ABD'nin Suriye'de nasıl zikzak çizdiğini ve ölçek küçülttüğünü gözler önüne seriyor. Rejim değişimi, DEAŞ'a karşı savaş ve şimdi de tamamen çekilme. İlk iki stratejisi Türkiye'ye maliyet üretmişti. Türkiye büyük mücadeleler vererek, diplomatik ve askeri seçenekleri aynı anda devreye sokarak riskleri önemli ölçüde bertaraf etti.
Alternatif üniversite yerleştirme modelinin zaman içerisinde oluşturulması gerekmektedir. Bunun için Türk toplumunda güven oluşturacak, kaygı ve endişeye neden olmayacak alternatif üniversite yerleştirme sistemlerine veya modellerine geçiş için atılması gereken belli adımlar ve tedbirler bulunmaktadır. Bu konunun bir süreç olarak tasarlanması gerçekçi, uygulanabilir ve toplumsal talepleri karşılaması bakımından önemlidir.
Geçen hafta Almanya'daki Correctiv adındaki kuruluşun organizasyonuyla 9 farklı ülkeden medya organlarının desteğiyle Türkiye'ye karşı yeni bir dezenformasyon ve karalama kampanyası başlatıldı.
Bilgi teknolojileri dünya üzerinde derin etkiler yapmaktadır. Bunun sonucunda yenilik, tasarım, beceri gelişimi, yaratıcılık, AR-GE'ye dayalı katma değeri yüksek ürün üretebilmek ve bunların ticarileşmesi öne çıkmaktadır.
Yapay zeka, makine öğrenmesi, nesnelerin interneti, bulut teknolojileri, kuantum işlemciler, 3D yazıcılar gibi temel alanların öne çıktığı bilgi ve iletişim teknolojileri hayatın akışını derinden etkiliyor. İnsanın kapasitesi ve ulaşabildiği kitle hızlı bir şekilde artmaktadır.
ABD'nin bugüne kadar verdiği sözler bir yana Türkiye ile vardığı mutabakatın gerekliliğini yerine getirmemesidir. ABD'nin Suriye'de PYD'nin korunması, daha fazla alan kazanması ve yerleşmesi için attığı yeni adımlar Türkiye'nin askeri seçeneği öncelemesinin başlıca sebebidir.
Almanya merkezli Correctiv adındaki güya bağımsız bir vakıf üzerinden Türkiye'ye karşı "Black Sites Turkey" adı altında yeni bir karalama ve dezenformasyon kampanyası başlatıldı.
Katar dış politikası ile ilgili ilginç kararlar vermeye devam ediyor.
Türk Milli Eğitim sisteminin patronu üniversiteye yerleştirme sistemi ve sınavlarıdır. Üniversitelere ilk merkezi sınavla yerleştirme kararının alındığı 1974 yılından beri güçlenerek iktidarını pekiştirmektedir.
Krizin bugüne kadar ürettiği insani maliyet de göz önünde bulundurulduğunda müzakerelerin başlaması ümit verici bir başlangıç.