Suriye- Irak denklemi henüz oturmadı; yeni bir sürü gelişmeye tanıklık edebiliriz. Hatta PKK-YPG gibi "devletimsi" yapıya ulaşmaya çalışan grupları uzun vadeli bir çatışma ortamı bekliyor.
Devamı
1 Kasım Seçimleri tek başına iktidar çıkardıysa da siyasetin suları durulmadı. İç ve dış siyasetin gündemindeki bir dizi sorun sebebiyle çok uzun bir yıl yaşadık. İki Kasım arasındaki bir yılın muhasebesini dört başlıkta yapmak mümkün.
Devamı
Bürokratik merkez, 15 Temmuz öncesinde belli ölçüde Kemalist aktörlerin FETÖ tarafından tasfiye edilmiş olması ve sonrasında ise bunların yerine gelen FETÖ mensubu aktörlerin de tasfiyesi ile otonomisini kaybetti.
FETÖ küresel düzlemde Türkiye karşıtı faaliyetlerini sürdürüyor ve bunu yaparken de propagandanın babası Hitler’e rahmet okutacak cinsten bir yöntem izliyor.
Tabanda "CHP, PKK -HDP'nin payandası mı" sorusu eşliğinde belli bir tepkinin oluşması -ki son dönemde "yeni devlet" ile ilişkiler bağlamında Kemalist kesimde kısmi bir parçalanma gözlemlenmektedir- beklenebilir.
Perşembe günü Washington DC'de SETA'nın organize ettiği bir panelde konuşan Bozdağ önemli mesajlar vermiş.
Ortadoğu'nun mezhep çatışmasını realiteyi yok sayan sekülerizm ile değil, yeni bir dini meşruiyet çerçevesi ile aşabilirsiniz.
Devamı
AK Parti iktidara geldiğinde büyük bir şok yaşadı Kemalistler. Bu şoku atlatmak için yoğun gayret sarf ettiler. Her yola başvurdular, fakat bu şoku atlatamadılar.
Devamı
CHP bütün dinî cemaatlere karşı olduğu gibi, o zamanlar legal bir görünüm arz eden FETÖ’ye de karşıydı. Ancak dikkat buyurun, devlet içerisinde örgütlendiği, darbe yapmaya çalışacağı için değil!
Dün FETÖ'nün ve PKK'nın dümen suyundan gidenler, geçmişte olduğu gibi bugün de "seni başkan yaptırmayacağız" kampanyasına başlamış durumdalar.
15 Temmuz gecesi canı pahasına darbeyi durduran Türk toplumu FETÖ ile mücadelede en ufak bir gevşemenin, hız kaybının, irade eksikliğinin yaşanmaması konusunda da oldukça dikkatli ve hassas.
Kavrama eksikliği, polemik yapma ihtiyacıyla da birleşince ortaya Kılıçdaroğlu’nun dış politika vizyonu (!) çıkıyor. Tüm Yenikapı ruhumla söylüyorum, Kılıçdaroğlu kavrayamadığı konulara pek girmemeli.
Türkiye’nin siyasal sistemini güçlü ve sağlam bir temele oturtarak, bu yapı içinde sürekli siyasal istikrarı üretecek mekanizmayı oluşturmak gerekiyor.
Farkında mısınız, hem FETÖ hem de başkanlık meselesinde siyasetin geri kalanının Erdoğan’ın pozisyonunu kavrayabilmesi için yıllar geçmesi gerekti.
Birilerinin Batılı “dostlarımıza” teröristlerle iş birliği yapmanın bumerang etkisi yapacağını anlatması gerekiyor. Bugün tolerans gösterilen ya da desteklenen teröristler yarın kendilerini de vurabilir.
Türkiye'nin yeni yönelimi terörle mücadelede pro-aktif tedbirler alınması, kapasite geliştirme ve reform çabaları ile sınırlı değil.
Kitap, Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Trabzon, Adana, Van, Sakarya ve Eskişehir illerinde demokrasi nöbetlerine katılan 176 kişiyle gerçekleştirilen saha araştırmasının bulgularını içeriyor.
Çok edebi, pek latif ve hikmetli sözler. Âdeta siyasi konuşma değil de edebiyat. Buz gibi ‘mağdur edebiyatı’!
Kurum eksenli bir yapıda darbe girişimlerine daha az rastlanacak ve darbe girişimleri ülke siyaseti için daha az riskli hale gelecektir.
Biz içeriyi sıkı tutar, sağlam durursak, bu milli birlik ruhunu, milli mücadele ruhunu korursak şer odaklarının hesapları bir kez daha tuzla buz olur.
“Yeni Türkiye” kendi meşru mekanizmaları ile bir karar verdiğinde “aman Batılılar ne der?” diye korkmaz, geri adım atmaz! Kararlarını Batılılara onaylatmak ihtiyacı hissetmez!