Türkiye bu tavrıyla, Batılı ortaklarına “gerçek müttefik olacaksak artık elinizdeki sopayı bırakın” diyor.
Devamı
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, CHP içerisinde yaşanan tartışmalar üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
ABD ile ilişkilerde yaşanan sorunlar ve çok sayıdaki temel anlaşmazlık konusu artık hem Türk kamuoyunu hem de karar alıcıları yormuş durumda. ABD'nin PYD ve FETÖ'ye vermekte olduğu destek; Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemi almasına karşıtlığı ve bu doğrultuda gündeme gelen yaptırımlar; Halkbank Davasını Türkiye aleyhinde sopa olarak kullanılmaya devam edilmesi; Ermeni iddialarının kongre gündeminde kullanılması, Türkiye'nin proje ortağı olduğu F-35 uçaklarının çeşitli bahanelerle teslim edilmemesi; ABD'nin Doğu Akdeniz denkleminde Türkiye'nin karşısından yer alması gibi birçok zorlu dosya iki ülke ilişkilerini son derece olumsuz etkilemekte.
Bu konular uzun yılların birikimi neticesinde bu noktaya geldi. Bazıları belki de hiç çözülmeyecek. Ankara ve Washington'ın uluslararası sistemin ve ilişkilerin geleceği konusundaki algı farklılıkları aşikar. Bu farkı belki de Trump'tan ziyade senatörlerin Erdoğan ile sohbetinde görüyoruz..
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti Türkiye'ye karşı başlatılan yoğun kampanyanın kırılmasında da etkili olacak. Erdoğan'ın muhataplarıyla yüzleşmesi ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren konulardaki duruşunu hem siyasetçiler hem de kamuoyuyla Beyaz Saraydan başkanla yan yana dururken paylaşması başlı başına bir kazanım..
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki 13 Kasım tarihli zirve Türk-Amerikan ilişkilerinin potansiyelinin son dönemde yaşanan sorunlardan daha büyük olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak en büyük sorunlardan biri Türk-Amerikan ilişkilerinin iki liderin karşılıklı çabasıyla sürdürülüyor olması.
Semboller, birlikte çalışma iradesi, gerginlik havasının toparlanması ve müzakereye devam açısından çok başarılı geçti. Masadaki uzlaşmazlık konularında taraflar birbirlerini genişçe dinleme ve anlama fırsatı buldu.
Devamı
Türk-Amerikan ilişkilerinde son dönemde yaşanan krizlere ve bu krizler sırasında her iki taraftaki aktörlerin nasıl davrandığına biraz yakından bakalım..
Devamı
13 Kasım'da Beyaz Saray'daki görüşmenin nasıl geçeceği hayli merak konusu..
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden geçen üç yılı aşan süre boyunca hem adli hem de idari yönden FETÖ'ye karşı yoğun bir mücadelenin yürütüldüğünü görüyoruz. Geçtiğimiz hafta içerisinde eski TBMM başkanı Bülent Arınç'ın KHK'lılar ile ilgili yaptığı bazı açıklamalar ve FETÖ/PDY'nin medya yapılanmasına ilişkin davada yargılanan Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak gibi bazı isimlerin tahliye edilmeleri FETÖ ile mücadeleyi tekrardan kamuoyunun gündemine soktu.
13 Kasım bir fırsat olarak görülmeli. Umulur ki Beyaz Saray da bunu bir fırsat olarak görür ve ilişkilerde bir nebze olsun iyileşme yaşanır.
Rusya ve ABD ile ilişkilerde her iyileşme hamlesi Erdoğan'ın bu iki liderle yaptığı görüşmelerle sağlandı. Kongre bazı kötü sürprizlerin peşinde olabilir. Ankara, Trump'a ve diplomasiye şans vermeye devam etmeli. Muhalefetin tepkisel tavrı Türkiye'nin menfaatine katkı vermiyor. Bu meselede MHP lideri Bahçeli'nin yaklaşımı CHP ve İP'e örnek olmalı.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, terör örgütü FETÖ’ye üye olduğu için KHK ile kamudan ihraç edilenler üzerine kamuoyunda yeniden gündeme gelen tartışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Barış Pınarı Harekâtı ile birlikte bölücü teröre karşı önemli bir başarı sağlanmış olsa da, terörle mücadelenin uzun geçmişi PKK terör örgütünün Türkiye’ye karşı bir araç olarak kullanılmaya devam edeceğini gösteriyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 40. sayısı çıktı.
Türkiye karşıtlığı ve PKK/YPG dostluğunun Amerika’da oluşturduğu partilerüstü koalisyon öyle bir noktaya geldi ki, bu koalisyonun Cumhuriyetçi üyeleri bile, önlerine çıkması durumunda kendi partilerinden olan Başkan Trump’ı bile ezip geçebilecekleri görüntüsü veriyorlar.
İbni Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Araştırmacısı Talha Köse gündemi ve Barış Pınarı Harekatı'nı değerlendirdi. Köse "YPG'ye uluslararası meşruiyet kazandıran DEAŞ ile mücadeleydi. Onların elinden bu aracı almak çok önemli" dedi.
Amerika’daki bazı çevrelerde Trump’ın çekilme kararı büyük bir öfkeyle karşılandı. Bu kesimler PKK/YPG’ye bu zamana kadar verdikleri desteğin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorlar ve şimdi PKK eksenli Amerikan politikasının terk edilmesinden büyük hayal kırıklığı duyuyorlar.
Son dönemde özellikle Batı Avrupa'da Türk toplumuna dair dışlayıcı tutumların çoğaldığını, ayrımcı ve ırkçı politikaların sistematik ve görünür şekilde devlet kademelerine sirayet ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, dil ve din unsurunun Türk toplumunun geleceği için çok kritik iki alan olduğunu söyledi.
Erdoğan pazar gününü ağırlıklı olarak New York'taki sivil toplum ve düşünce kuruluşlarıyla toplantılarına ayırdı. Pazartesi liderlerle görüşmeler öne çıkarken bugün Genel Kurul'a hitap ediyor. Erdoğan'ın 2014'teki konuşmasına benzer, etkili bir konuşma yapması bekleniyor. Bilindiği gibi, "Dünya beşten büyüktür" mottosu ile Erdoğan, küresel adaletsizliklere ve çatışmalardaki insani drama işaret eden neredeyse tek dünya lideri. Batı dışı toplumların ve elbette İslam dünyasının sorunlarını dünyaya haykırmaktan geri durmuyor.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, CHP’nin terör örgütleri FETÖ ve PKK karşısındaki tutumu üzerine değerlendirmelerde bulundu.