Kritik Madrid Zirvesi ve Türkiye

Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in üyeliklerine terör örgütleri ile ilgili 'güvenlik endişelerinin karşılanmadığı' gerekçesiyle itiraz ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid'e giderken henüz bu iki ülke yapılan tüm görüşmelere rağmen Türkiye'nin beklediği somut güvenlik kararlarını (teröristlerin iadesi ve ambargoların kaldırılması gibi) almamıştı.

Devamı
Kritik Madrid Zirvesi ve Türkiye
Türk Dış Politikası Yıllığı 2021

Türk Dış Politikası Yıllığı 2021

2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on üçüncü kitabına ulaştı. Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. Dış politika gelişmelerinin yanı sıra etkileri daha geniş bir zaman aralığına uzanan konular da bağımsız makaleler kısmında inceleniyor.

Devamı

Madrid Zirvesi'nde NATO üyelerinin ittifak içi dayanışma için rasyonel kararlar alması gerekiyor.

Türkiye ile AB arasındaki ikili ilişkilerin geleceğini değerlendiren Doç. Dr. Talha Köse, 'Avrupa önümüzdeki dönemde stratejik otonomi tartışmasını yapmaya devam edecektir. Şüphesiz AB içerisindeki bu tartışmaların Türkiye açısından da neticeleri olacaktır. Savunma konusunda otonom kapasite ve karar alma mekanizması oluşturmak isteyen bir Avrupa açısından Türkiye ile işbirliğinin daha da değerli hale gelmesi muhtemel.' ifadelerini kullandı.

Hukuk devleti ilkesini hayata geçirmeye dönük öneri ve itirazlar son derece kıymetli olmakla birlikte örgütle ve örgütü ortaya çıkaran sorun ve olgularla mücadele etmek de aynı şekilde yoğunlaşılması gereken hususlardır.

Bu raporun temel ilgi alanını iki yıllık kapsamlı demokratikleşme süreci oluşturmaktadır. Raporun ilk bölümünde silahlı kuvvetlerin demokratik sivil kontrolünün normatif çerçevesi ortaya konulmaktadır. İkinci bölümde ise 2001- 2016 arasında TSK’nın demokratik denetimi için yapılan çalışmalar değerlendirilmektedir. Nihayet son kısımda 15 Temmuz sonrası hayata geçirilen düzenlemeler “kurumsal yapı, personel rejimi ve askeri eğitim sistemi” şeklinde üç ana başlıkta analiz edilmektedir…

Beşinci Yılında 15 Temmuz

Her yıl 15 Temmuz destanının demokrasi tarihimiz içindeki istisnai yerini gururla anmaktan geri duymayalım.

Devamı
Beşinci Yılında 15 Temmuz
Türk Dış Politikası Yıllığı 2020

Türk Dış Politikası Yıllığı 2020

2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on ikinci kitabına ulaştı. Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. Dış politika gelişmelerinin yanı sıra etkileri daha geniş bir zaman aralığına uzanan konular da bağımsız makaleler kısmında inceleniyor.

Devamı

Türkiye'nin son yıllarda demokratikleşme ve kapasite artırımı konularında kat ettiği mesafe ülkeyi özgürleştirdi ve rasyonel ufkunu genişletti.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 52. sayısı çıktı.

Yargılama süresince suçlu ile suçsuzu ayırmak ve hakikati ortaya çıkarmak için savunma hakkına, aleniyet, silahların eşitliği, sanığın susmasının aleyhine delil olmaması ve kendi aleyhine beyanda bulunmaya zorlanmaması (susma hakkı) ilkelerini her safhada gözetti ve nihayet sanıkların savunmalarının da tamamlanmasıyla hükmünü tesis etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ay içerisinde yaptığı konuşmalarla ekonomi, demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların haberini verdi. Ayrıntıya girmese de yaptığı vurgularla ve değindiği bazı somut adımlarla bunun sadece geçici bir söylem olmadığını ve devamının geleceğini gösterdi. Yargı ve hukuk alanındaki reformları yürütmesi beklenen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül konuşmalarında Cumhurbaşkanı'nın bu söylemini destekleyen ifadeler kullandı ve geleceğe ilişkin bazı ipuçları verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan reformu milletin talebi ve dünyanın gidişatının gereği olarak görüyor. Yani, 'mücadele ediyoruz' diyerek reforma direnenlere de müsamaha etmeyecek. Zamanlamasını, kapsamını, aktörlerini ve hızını kendisi belirleyecek. Unutmayalım, Erdoğan bu altın sentezi her seferinde tutturabildiği için hâlâ iktidarda.

Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz bu sayısıyla da Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. 2019’a has dış politika gelişmelerinin yanı sıra etkileri daha geniş bir zaman aralığına uzanan konular da bağımsız makaleler kısmında inceleniyor.

Dört yıl sonra hala kripto FETÖ'cüler ortaya çıkabiliyor. Güvenlik güçleri hala bu örgütün uyuyan hücreleriyle mücadele halinde.

FETÖ'yle etkin mücadele için önce teşhisi doğru koymamız örgütün adeta MR'ını çekmemiz gerektiğine dikkat çeken araştırmacı Mert Hüseyin Akgün, “Yüzlerce mahrem yöneticinin 15 Temmuz'dan sonra tespit edilip etkisiz hale getirilmesi örgüt üyesi askerlerin yakalanmasından çok daha önemlidir. Bu sayede bugün örgütün TSK'daki aktivitesinin önemli ölçüde zayıflatıldığını söyleyebiliriz.” diyor.

Elinizdeki eser Türkiye’nin yakın tarihte yaşadığı birçok büyük saldırının arkasında yer alan FETÖ’nün askeri kanadını analiz ediyor.

Türk askerleri şehit edildiği andan itibaren Türk toplumunun üzerine çok korkunç algı operasyonları başlatıldı. Şehit sayısının bilinçli biçimde abartılmasından başlayın da Türkiye'nin İdlib'den çekilmek zorunda kalacağına kadar haberler belli merkezler tarafından üretildi. Hemen hava sahası tartışmaları başlatıldı. Konu dönüp dolaşıp S-400, Patriot, F-35 meselesine getirildi. Bunlar hiç tartışmasız psikolojik operasyondu.