Yeni Ekonomi Yönetiminin Yol Haritasında Neler Var?

Genel seçimler sonrası ekonomi yönetiminde değişim meydana geldi. Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz beylerin Türk ekonomisinin başına getirilmesi rasyonel ekonomi politikalarına dönüşü hızlandırdı. Merkez Bankası ve diğer ekonomi kurumlarında yapılan atama ve değişikliklerle yeni ekonomi yönetimi direksiyonun başına geçti. Temmuz ve Ağustos aylarında atılan adımların senenin sonuna kadar devam etmesi, 2024'ün ortalarından itibaren rasyonel ekonomi politikalarının çıktılarını daha görünür hale getirecektir. Enflasyonla mücadele için atılan adımların başında faiz artışları, kredi daralması ve taksitlendirme imkanlarının kısıtlanması gelirken kamunun gelir kaynakları çeşitlendirilmeye çalışılıyor. Yeni ekonomi yönetiminin yol haritasında ise yeni reform süreci bulunuyor.

Devamı
Yeni Ekonomi Yönetiminin Yol Haritasında Neler Var
Merkez Bankasının Faiz Kararı Ne Anlama Geliyor

Merkez Bankasının Faiz Kararı Ne Anlama Geliyor?

SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, 24 TV ekranlarında yayınlanan Türkiye Gündemi programında, Merkez Bankası’nın faiz kararı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Kredi kartları ve krediler tüketim alışkanlıklarında çok büyük bir yer kaplamaya başladı. Banka kartlarının yanı sıra kredi kartları sayısının ulaştığı miktar genç kuşak olmak üzere harcama alışkanlıklarını daha fazla etkiler hale geldi. Kredi kartları maliyetlerin düşük olduğu ve taksitlendirme imkanlarının geniş olduğu dönemde kullanma açısından avantajlı bir finansal araç.

Orta Vadeli Programda (OVP) yedi öncelikli reform alanı bulunmaktadır. Mali disiplin vurgusuyla işleme alınacak olan reformlar belli bir takvim şeklinde hayata geçirilecektir. 39 başlık altında toplanan yedi öncelikli reform alanı büyüme ve ticaret, kamu maliyesi, iş ve yatırım ortamı, yeşil ve dijital dönüşüm, fiyat ve finansal istikrar, beşerî sermaye ve istihdamdan oluşmaktadır.

Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin ikinci uzun vadeli strateji belgesi, yeni dönemin ekonomi yol haritası, stratejileri ve eylemlerini ortaya koyan Türkiye Yüzyılının ilk kalkınma planı (12. Kalkınma Planı) meclise sunuldu. Ortak akılla, farklı paydaşların da doğrudan katkısı ile hazırlandığı ilan edilen yeni Kalkınma Planı, hükûmetin önümüzdeki 5 yılının yol haritasını ve 2053 vizyonunu yansıtıyor.

5 Kasım 2023 tarihinde Federal Anayasa Mahkemesi (BVG), İklim ve Dönüşüm Fonu'nu (KTF) oluşturan 2021 yılı ikinci ek bütçesinin (60 milyar avro) anayasaya aykırı olması sebebiyle 2023 yılı bütçesini iptal etti. Diğer bir ifadeyle Almanya'da hükümetin mevcut bütçesi iptal edildi ve devlet bütçesiz kaldı. Bu karar, hükümet nezdinde bomba etkisi yarattı. Mahkeme, koronavirüs krizinden kaynaklanan kredi yetkilerinin KTF için yeniden tahsis edilmesini Alman Anayasası'ndaki "borç freni" kuralını ihlal ettiğini söyledi.

2024 Bütçesinden Notlar

2024 yılı bütçesi (merkezi yönetim bütçesi) mecliste. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin altıncı, "Türkiye Yüzyılı"nın ilk bütçesinin meclis görüşmeleri Ekim ayında başlamıştı. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonundaki 1 aylık müzakerelerin ardından, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'na sunulması bekleniyor.

Devamı
2024 Bütçesinden Notlar
2024 te Enflasyonla Mücadele

2024’te Enflasyonla Mücadele

Global krizler silsilesi, ardında fiyat istikrarını bozucu etkiler bıraktı. 2020’de başlayan pandemi ve sonrasında gelen enerji krizi küresel enflasyonu tarihi yüksek seviyelere çıkardı. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere çift hanelere çıkan tüketici fiyatları alt ve orta gelirli grupları derinden etkiledi. Türkiye’de de benzer bir süreç yaşandı. Tedarik krizi, ürünlerin tüketiciye ulaşmasını zorlaştırırken enerji fiyat artışları maliyetlerin yükselmesine neden oldu. Gıda fiyatları da Birleşmiş Milletler Gıda Fiyat Endeksi’ne göre kayıtlara alınan tarihten itibaren yüzde 65’e ulaşarak en yüksek rakama geldi. Enerji, gıda ve tedarik yönlü küresel bir krizi andıran sürece bölgesel savaşlar eklemlendi. Ukrayna’da başlayan ve farklı ülkelere yayılma riski taşıyan çatışma, maliyetlerin yukarıya doğru zıplamasına sebebiyet verdi. Merkez bankalarının 2020’den sonra küresel piyasalara enjekte ettiği 20 trilyon dolarlık kaynak da enflasyonist baskının artmasında önemli bir rol üstlendi. Global borçluluk düzeyinin üç senelik dönemde 200 trilyon dolardan 300 trilyon dolara çıkması ise yeni krizlerin meydana gelebileceğine işaret ediyor. BM, IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar 2024’te de enflasyonist baskının süresini ve 2025’te makul seviyelere geri çekilme ihtimaline vurgu yapıyorlar.

Devamı

2023, Türkiye için aynı zamanda depremin ve acıların yılı da oldu. Buna rağmen Türkiye, depremin yaralarını hızla sarmaktadır. Depremin sarstığı 11 ilde konut ve altyapı başta olmak üzere ciddi bir yenilenme sürecine gidilmiş durumdadır. Yine de depremin 104 milyar doları bulan maliyetinin yanında, büyüme ve enflasyon üzerinde de etkileri oluştu.

2020-2023 dönemi küresel kriz dalgalarıyla geçti. 2020’de başlayan salgın küresel tedarik ve üretim krizini ortaya çıkardı. 2021’in sonlarında belirginleşen global enflasyon krizleri daha kaotik hale getirdi. 2022 Şubat’ta alevlenen Ukrayna Savaşı öncelikle enerji ardından gıda fiyatlarını petrol krizleri dönemindeki fiyat seviyelerine çıkardı. Petrol fiyatları iki katından fazla artarken doğalgaz on kat artış gösterdi. Gıda fiyatları ise Bileşmiş Milletlerin kayıtlara ilk aldığı tarihten itibaren yüzde 65’lik seviyesiyle tarihi zirveye tırmandı. Tedarik, enerji ve gıda fiyatlarının yükselmesi global enflasyonu da son 50 yılın en yüksek seviyelerine çıkardı. Gelişmiş ülkelerde çift haneli rakamlar görülürken FED ve Avrupa Merkez Bankası politika faizlerini enflasyonla mücadele için yükseltmeye başladılar.

SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, Ülke TV ekranlarında yayınlanan Öğlen Ajansı programında, Merkez Bankası’nın faiz artırımı kararı ve enflasyon beklentileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Fiyat istikrarı, enflasyon ve hayat şartlarının zorlaşması gibi kavramlar son yıllarda daha fazla gündeme geldi. 2021'in sonlarından itibaren yükselişe geçen enflasyon rakamları 2022'de yüzde 65 ve 2023'te yüzde 64'e ulaştı. 2024 yılını yüzde 30-42 aralığında bitirmesi ve 2025'te yüzde 15'lere kadar düşmesi hedeflenen enflasyonun gündemden çıkarılması amaçlanıyor. Özellikle düşük ve orta gelir gruplarını derinden etkileyen enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesi fiyat istikrarının sağlanması için elzem kabul ediliyor. Maliye Bakanlığı bünyesinde verimli kamu harcama politikası öncelenirken, Merkez Bankası parasal sıkılaşmayla enflasyonla mücadele sürecini yönetiyor. Hedef 2026'de yüzde 8,5'lik enflasyon ile tek haneli rakamlar olarak öne çıkıyor.

SETA Ekonomi Araştırmacısı Deniz İstikbal, A Para ekranlarında yayınlanan Analiz programında, Amerika Merkez Bankası FED’in faiz indirimlerine ne zaman başlayacağı ve faiz indirimlerinin küresel ticaret ve sermaye piyasalarına muhtemel etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

İflasına izin verilemeyecek kadar büyük ve etkin şirketlerin ortaya çıkmasını sağlayan Amerikan liberal kapitalizminin finansal krizlerde devletin rolüne ihtiyaç duyması, keskin bir tezat yaratmakla kalmayıp sürekli “büyük paranın” korunduğu bir sistemin varlığına işaret ediyor.

Bugün yaşadığımız Credit Suisse, Deutsche Bank, SVB, Signature ve Silvergate krizleri de bunun yeni halkaları. Kaliforniya'daki 40 yıllık SVB de regülatörler tarafından kapatıldı. Banka, gelen yoğun bankaya/mevduata hücuma cevap veremeyerek 36 saatte battı. Örneğin, sadece 9 Mart'ta bankadan 42 milyar dolar mevduat çekilmişti.

2008'deki ekonomik krizden sonra ilk kez ABD'de yeniden banka iflasları gündemde. Teknoloji, girişimcilik ve kripto piyasası için oldukça önemli olan bankaların müşterileri koruma altında olacak. Ancak, bankaların neden iflas ettiği konusu tartışmaya açık. Uzmanlara göre, bankalar FED'in artırdığı faiz riskine fazla maruz kaldı.

Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21.7 büyüdü. Kademeli normalleşme ile birlikte hizmetler sektörü canlandı. İhracat rakamları oldukça iyi seyrediyor. Sanayi cephesinde de öncü göstergeler olumlu. 2021 sonunda % 8-9 yakalanır

Türkiye yeni teknoloji dalgasını ıskalar, üretici olmadan, sadece kullanıcı olursa, küresel ekonomik rekabet ve ulusal güvenlik cephelerinde sorun yaşayabileceğinin farkında. Bu bilinçle teknolojiye yatırım yapıyor

Nisan 2020’de 79.1’e inen sanayi üretim endeksi Haziran 2021’de 136’ya çıkarak etkileyici bir geri dönüş yaptı. Enflasyonu düşürüp vatandaşın satın alma gücünü artırabilirsek, ekonomideki toparlanma tabanda kendini daha fazla hissettirecek

Enflasyona sadece parasal bir mesele olarak bakmanın, hedefi tutturmada başarı sağlamadığını son 10 yılda defalarca gördük. İklim değişikliği, enflasyon için tehdit oluştururken, kuraklık gıda enflasyonunu küresel ölçekte artırıyor

Türkiye, salgın döneminde sanayi üretimi ve ihracatta ortalamanın oldukça üzerinde bir performans gösterdi. Bu sayede ekonomik büyüme açısından birçok G20 ülkesinden pozitif ayrışıyoruz