Enflasyon Raporu’ndan Mesajlar

Merkez Bankası, enflasyon beklentisini yüzde 12.1’e çıkardı. Çift haneli enflasyonun yeniden kalıcı bir sorun olmasını engellemek için uzun soluklu bir mücadele dönemine girilmeli

Devamı
Enflasyon Raporu ndan Mesajlar
Yeni Dengelenmede Acı Reçete

Yeni Dengelenmede Acı Reçete

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları enflasyon ve cari açığı kalıcı olarak düşürmek için daha sıkı bir mücadeleye girişileceğini gösteriyor. Bu nedenle gerekirse acı reçete de uygulanacak

Devamı

Merkez Bankası, yeni başkan Ağbal yönetimindeki ilk Para Politikası Kurulu’nda tam anlamıyla bir sadeleşme adımı attı. En az sadeleşme kadar önemli olan bir başka politika adımı sözlü yönlendirme cephesinden geldi

Merkez Bankası Başkanı Ağbal’ın sunumu 2021’de para politikasının rotasını belirledi. TCMB’nin para politikasındaki değişimleri kademeli ve zamanında gerçekleştireceğinin sinyallerini aldık

SETA Ekonomi Araştırmacısı Mevlüt Tatlıyer, Merkez Bankası'nın 2021'e dair olası para politikasını değerlendirdi.

Koruma kalkanı vazifesi görmek için TCMB’nin faizleri önden artırmayı tercih ettiği anlaşılıyor. İlerleyen aylarda TCMB’nin piyasalardan gelebilecek faiz baskısına daha güçlü direnç göstermesini bekleyebiliriz

Para Politikasında Zorlu Denklem

Kur artışı ve kredi büyümesinden kaynaklanan enflasyon tehdidi azaldı. Bakır ve diğer birçok emtianın fiyatı da artış trendinde. Şirketlerin üretim maliyeti artarken bir yandan da bu alana destek politikalarının geliştirilmesi gerekiyor

Devamı
Para Politikasında Zorlu Denklem
Büyümede Tarihi Geri Dönüş

Büyümede Tarihi Geri Dönüş

Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21.7 büyüdü. Kademeli normalleşme ile birlikte hizmetler sektörü canlandı. İhracat rakamları oldukça iyi seyrediyor. Sanayi cephesinde de öncü göstergeler olumlu. 2021 sonunda % 8-9 yakalanır

Devamı

Başkan Kavcıoğlu’nun Merkez Bankası’nın odağına çekirdek enflasyonu koyduğunu açıklaması çok da şaşırtıcı değil. Ancak manşet ile çekirdek arasındaki makas çok açılırsa, TCMB’nin buna nasıl reaksiyon göstereceğine dair ipuçları verilmeli

Merkez Bankası, faiz indirimiyle sürpriz yaptı. Ekonomik büyüme halihazırda oldukça güçlü ve dengeli bir seyir izlediği için kanaatimce bu faiz indiriminin ticari krediler ve ekonomik aktivite üzerinde ancak sınırlı bir pozitif etkisi olabilir

Türkiye'de şu an ihracata dayalı bir büyüme stratejisi benimseniyor. Yüksek kurlardan faydalanılarak, ihracat artırılmaya ve cari açık düşürülmeye; faizler düşürülerek yatırım ortamı teşvik edilmeye, iç talep canlandırılarak, büyüme yüksek tutulmaya çalışılıyor.

2008'in Küresel Finansal Krizi ve 2020'nin pandemi döneminden farklı olarak, 2022'nin bu yeni konjonktüründe, enflasyonist etki yaratmadan ekonomileri destekleme imkânı da kalmadı. Piyasa müdahaleleri sırasında, enflasyon ile büyüme arasında bir tercih arasında kalınmaktadır.

Küresel ekonomide stagflasyon beklentileri 2008'den bu yana en yüksek seviyede.

ABD doları, Avroya karşı da son 20 yılın en yüksek seviyesinde. Bu durum, şüphesiz, Anglo-Sakson dünyanın, Avrupa ile de para politikasında ayrışma trendinin bir başka kanıtı.

Tüm finansal şok dalgaları ve oynaklıklara rağmen, Türkiye ekonomisinin reel parametrelerinin oturmuş olması, sağlam temelleri ve iyileşmeyi sürdüren reel makro verileri umutlu olmak için çok neden sunuyor.

TEM, sağlam ekonomik temeller, güçlü altyapı, eğitimli ve genç yüksek beşerî sermayesi ile Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bir vizyonu ifade amaçlıyor görünüyor. Son bir yıllık bu performansın üzerine yeni yılda da makro-finansal istikrarda sağlanacak başarı, cari fazla ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması açısından önem arz etmektedir.

Orta gelirliye yönelik yeni konut finansman programı, konut piyasasına yönelik (çok da ihtiyaç duyulan) destekleyici adımların yeni bir halkası olarak not edilmeli. Bu desteklerin bir son olmayacağı kesin. Ancak, yine de bu defaki adım daha uzun ömürlü bir finansman programı olacak gibidir.

İflasına izin verilemeyecek kadar büyük ve etkin şirketlerin ortaya çıkmasını sağlayan Amerikan liberal kapitalizminin finansal krizlerde devletin rolüne ihtiyaç duyması, keskin bir tezat yaratmakla kalmayıp sürekli “büyük paranın” korunduğu bir sistemin varlığına işaret ediyor.

Bugünlerde belki de en fazla akla takılan sorulardan biri de Türkiye'nin özellikle de seçim sonrası enflasyonu nasıl düşürmeyi ve Türk lirasını nasıl desteklemeyi planladığı konusudur. Dahası, politika yapıcılar neden tıpkı Fed veya ECB'nin yaptığı gibi faizleri artırmıyor? Elbette, daha öncelikli olarak enflasyon konusu önemlidir. Bununla birlikte, Türkiye'de ne Merkez Bankası'nın ne de hükümetin resmi olarak belirlenmiş bir kur hedefi yok. Döviz kuru istikrarı, daha geniş finansal istikrar yetkisinin bir parçası olarak düşünülebilir.

Kritik 2023 seçimleri sonrası TCMB'nin ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı perşembe günü gerçekleşti. Gelişmiş ülkeler arasında (ABD, Avro grubu ve Japonya gibi) dahi para politikasında ayrışma trendinin sürdüğü bir ortamda TCMB'nin ne yapacağı merak ediliyordu.

Türkiye'nin salgın sonrası maruz kaldığı enflasyonist baskı gelir dağılımını olumsuz etkiledi. Bu durum alt ve orta gelir gruplarında daha fazla hissedildi. Bunun bir çıktısı olarak para ve maliye politikası tekrar gözden geçirildi. Vergi artışları kamunun gelirleri üzerinde olumlu etki yaparken enflasyonun orta vadede dizginlenmesine yardımcı olacaktır.