Faiz Neden Düşmeli?

Yüksek faiz dolayısıyla yıllarca orta gelir tuzağında patinaj yapan ülke mi ya da düşük faiz ile yüksek büyüme oranlarını gerçekleştirerek orta gelir tuzağından çıkmış bir ülke mi olacağız?

Devamı
Faiz Neden Düşmeli
Herşeye Rağmen Türkiye Ekonomisi Büyüyor

Herşeye Rağmen Türkiye Ekonomisi Büyüyor

Global ekonomik kriz, uluslararası kurum ve kuruluşların olumsuz analizleri, kredi derecelendirme kuruluşlarının not tehditleri, 17 Aralık süreci, yerel seçimler gibi faktörlere rağmen, ekonominin gerçekleştirdiği bu ekonomik büyüme performans ve şoklara dayanıklılık göstergesi olmuştur.

Devamı

Faiz artışıyla gelen tatminle, gerginlik bir miktar yatışırken, yerel seçimler havayı daha da yumuşattı. Bununla beraber, FED'den sık sık gelen mesajlar ile jeopolitik gelişmelerin, piyasalara rahat vermediğini de belirtmek önemli.

2009 yılının son çeyreğinden itibaren 19 çeyrek boyunca, ülkede yaşanan birçok olaya rağmen, Türkiye büyüme trendine devam etmiştir.

Finansal piyasaların birbirine bağımlı hale geldiği günümüzde, Fed'in alacağı kararların küresel piyasalar üzerinde yapacağı etkiler nedeniyle dalgalanmaların odağında yer alan yükselen ülkeler yani gelişmekte olan ülkeler açısından kolay bir konjonktürde değiliz.

Ülke derecelendirmesinde az sayıda firmanın oluşturduğu bu oligopol yapı Türkiye'ye not verirken, objektiflikten uzak davranmış, anlık ve spekülatif açıklamalara göre hareket etmiştir.

FED Dünyayı Karıştırırken

Bu Ekim ayında parasal genişlemeden çıkan FED'in, faizi ne zaman artıracağı ise, son 1,5 yıldır dünya piyasalarının 10 puanlık uzmanlık sorusu.

Devamı
FED Dünyayı Karıştırırken
Perspektif GSYH 2014-III Çeyrek Değerlendirmesi

Perspektif: GSYH 2014-III. Çeyrek Değerlendirmesi

2014 üçüncü çeyrekte gerçekleşen ekonomik büyümenin kaynağı nedir? Gerçekleşen ekonomik büyümede Türkiye'nin dünya sıralamasındaki yeri nedir? 2014 için hedeflenen ekonomik büyüme rakamı nasıl etkilenir?

Devamı

O sabah piyasalar, Mayıs ayındaki FED dalgasıyla neredeyse eşzamanlı yaşanan Gezi örtüşmesine benzer bir sarsıntıya uyandığından habersizdi.

Son yıllarda, Gezi ve 17-25 Aralık sürecinde ekonomide yaşatılan şoklarla ülke risk priminin ve buna bağlı olarak, faizin daha da yüksek seviyelere çıkmasına neden oldular.

2014 yılında, 2023 ekonomisinin yapı taşları yerleştirilirken, ekonomideki eski ve hâkim paradigma da değişmiştir.

Türkiye ekonomisi, siyasetteki gelişmelerden bağımsız değil, ancak siyaseti dizayn etmek isteyenlerin de istedikleri gibi hareket edecekleri alan da değil artık.

2014 yılının Ocak ayında beklenmedik bir şekilde yüzde 4,5'ten yüzde 10'a yükseltilen politika faizi konusunda tartışmalar devam ediyor.

Hatice Karahan, ihracatın Ocak ayında yüzde 9,8 gerilemesi ve Euro-Dolar paritesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

2002 öncesi dönemde vergi gelirlerinin tamamına yakınının faiz giderlerine aktarıldığı dikkate alındığında, faize ödenen kaynağın ülke ekonomisi üzerindeki yükü kolaylıkla anlaşılacaktır.

Sadık Ünay, TMSF tarafından Bank Asya'ya el konulmasının ülke menfaati açısından doğru olduğunu belirtti.

17-25 Aralık operasyonlarının takiben 28 Ocak 2014'te faizlerin bir gecede yüzde 5,5 birden artırılması kararı ve TCMB Başkanı'nın iyi niyetle de olsa, faiz ve kur seviyeleri hakkında tutarsız tahminlerde bulunması kurumsal kredibiliteyi zedeleyen adımlar olarak algılandı.

FED'in faiz artırımına ne vakit gideceğine dair küçük bir haber dahi, global piyasaların tansiyonunu yükseltmeye yetiyor.

Dolar'ın küresel piyasadaki değerlenme sürecini, Türkiye ekonomisinde ranta çevirme peşinde olanlar, spekülatif ataklarla Dolar'ın daha da yükselmesine sebep oluyorlar.

Erdal Tanas Karagöl, döviz kurundaki değişiklikte Amerikan Merkez Bankası FED'in belirleyici rol oynayacağına dikkat çekti.