MB’nin Faiz Artırma Hamlelerinin Ardından Kur İstenen Ölçüde Azalmadı

SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Nurullah Gür MB’nin faiz artırıma politikası hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı
MB nin Faiz Artırma Hamlelerinin Ardından Kur İstenen Ölçüde Azalmadı
Küresel Olarak Faizlerin Arttığı Bir Dönemden Geçiyoruz

Küresel Olarak Faizlerin Arttığı Bir Dönemden Geçiyoruz

SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Nurullah Gür faiz artışlarının Merkez Bankası’nın politikasına etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

Latin Amerika birbirinden epeyce farklı hikâyelerle zor da olsa yükselmeye çalışıyor.

Hiçbir risk almadan yıllarca paradan para kazanma alışkanlığı olan bu kesimin ballı faiz gelirlerini kaybetmeleri, faiz bankerlerinin canını sıkıyor.

Her ne kadar yüksek faize Merkez Bankalarının katkısı varsa da, faizlerin artışına en büyük ivmeyi veren kurumlar bankalar.

Yeni anayasayı, yalnızca bir sistem değişikliği olarak değil, ülke ekonomisinde yeni bir hikâye başlatacak itici güç olarak da değerlendirmeliyiz.

Trade-Off

Tıpkı toplumun her minik aktörünün trade-off mantığıyla yönlenen kararları gibi, makro düzeyde baktığımız ülke ekonomisinde de bu tür seçimlik çelişkiler yaşanabiliyor.

Devamı
Trade-Off

Sağlam Ekonomi

TCMB bu süreçte faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan indirerek de çok cesur bir adım atmıştır. TCMB’nin siyasi olarak çalkantılı dönemlerde faiz artırımı kararı aldığına geçmişte birçok kez şahit olduk. Faiz indirimi kararına rağmen kur ve borsa endeksinin buna olumsuz tepki vermemesi Türkiye ekonomisinin istikrarı ile ilgili piyasalara önemli bir mesajdır.

Devamı

Türkiye ekonomisinin şu anda yaşadığı sıkışıklıkta ve kuşatmada son 3 yılda yaşadıklarımızın önemli rol oynadığı açık değil mi?

Türkiye ekonomisi küresel ticaretteki zayıflık, 15 Temmuz başarısız darbe girişimi ve ciddi jeopolitik risklerin gölgesinde 2016 yılının ilk yarısında önemli bir büyüme performansı gösterirken, darbenin gerçekleştiği üçüncü çeyrekte kısmi bir daralma yaşamıştır.

Tüm olumsuz sürece rağmen, güçlü ekonomik yapı sayesinde simge projelerin hayata geçirildiği bir yıldı 2016.

Türkiye ekonomisinin uzun vadeli dönüşümüne serinkanlılıkla bakabildiğimizde, güçlü finansal düzenleme yapısı, bankacılık sistemi ve mali disiplin uygulamasının makroekonomik krizlere karşı güçlü bir koruma oluşturduğunu görebiliriz.

Bugün karşımızda aslında önceki yıla göre daha mütevazılaşmış ancak yine de az buz olmayan aksiyon düşünceleri sergileyen bir FED var.

Türkiye ekonomisini şu an yaşadığımız tarzda dış şoklara karşı daha güçlü hale getirmek için yabancı sermayeye olan bağımlılığımızı azaltmamız lazım.

2016 yılı üçüncü çeyrekte gerçekleşen ekonomik daralmanın kaynağı nedir? Gerçekleşen ekonomik daralma sonucunda Türkiye’nin dünyadaki sıralaması nedir? 2016 yılı için hedeflenen ekonomik büyüme oranı bundan nasıl etkilenir?

Bu üçlemenin ekonomik göstergeler üzerindeki olumsuz yansıması, ekonomik güven sayesinde derin olmayacaktır.

Kümedeki önemli bir eleman olan ve ülkenin para politikasını yöneten kurumun çaba gösteriyor olabildiği sinyaline ihtiyacımız var. Öte yandan kur meselesinde TCMB, ancak aktörlerden biri olarak konumlanabilir.

TÜSİAD, bu kritik dönemde kimin değirmenine su taşıdığının farkına varmalı. Ekonomi konularında pozitif ve yapıcı bir dil kullanılması gerekiyor.

“Dolar yükselmeye devam edecek mi?” endişesinin yerine, ülke ekonomisinin makroekonomik göstergelerini güçlendirecek adımlara ihtiyaç var.

Bu kadar süre faiz indirimine dair hiçbir şey yapmadan bekleyerek, bankalar önemli bir kâr ettiler. Ancak bireysel veya kurumsal kazanımın orta ve uzun vadede ülke ekonomisine de katkı yapması gerekir.

2016 yılı ikinci çeyrekte gerçekleşen ekonomik büyümenin kaynağı nedir? Gerçekleşen ekonomik büyümede Türkiye’nin dünya sıralamasındaki yeri nedir? 2016 yılı için hedeflenen ekonomik büyüme rakamı nasıl etkilenir?