Sosyal Medya Yasaklanacak mı?

Türkiye'de özgürlüklerin sınırlandırılması olarak yorumlanan ve Kemalist dönemin otoriter politikaları ile karşılaştırılan bu regülasyon girişimlerine yönelik eleştiriler, mevcut dünya reel-politiğini dikkate almamakta ve gelişen dünyanın dinamiklerine ayak uyduramamaktadır.

Devamı
Sosyal Medya Yasaklanacak mı
Sosyal Medya Hukuku

Sosyal Medya Hukuku

Sosyal medyanın algılanış ve algılatılış biçiminde bir sorun var. Bu mecradaki özgürlüklerin sınırsız olması gerektiği gibi bir ima sürekli yapılıyor. Halbuki ister sosyal medyada olsun ister sokakta kimsenin kimseye küfür etme gibi bir hakkı olamaz. Örgütlenerek insanlara yönelik itibar suikastları yapılamaz. Tehdit edilemez. Ülkenin ulusal güvenliğini ilgilendiren meselelerde ülkeye operasyon yapılamaz.

Devamı

Türkiye gibi küresel iletişim akışı ile entegre ülkelerin bir taraftan ilgili şirketlerin çifte standardıyla uğraşırken diğer taraftan küresel enformasyon akışı ile bağlantılı kalma durumları devam edecektir.

Muhalefetin 'sosyal medyama dokunma' veya 'özgürlükler kısıtlanıyor' tavrı sorunu çözmediği gibi tüm dünyanın gündemindeki bir meseleyi de ötelemek demek. Evet, tam da "bizim ailemizin başına gelenler 83 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başına gelebilir" bilinciyle sosyal medya mecralarıyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Bu platformlarının Türkiye'de ofis açma zorunluluğu getirilerek vergi vermeleri sağlanmalı. Sahte hesapların önüne geçilmeli. Bu şirketler, suç içeren paylaşımlar hakkında Türk yargısına hızlıca bilgi vermeli. Bunlara uymayan şirketler de tıpkı Fransa, Almaya ve İtalya'da olduğu gibi cezalandırılmalı. Regülasyon bu mecraları kapatma anlamına gelmiyor.

Twitter hala Türkiye ile işbirliği yapmıyor. ABD, Fransa, Çin, İngiltere, Almanya ve diğer bazı devletler bu Twitter'dan hesap sorabiliyor ama iş bize gelince nedense özgürlük meselesi haline dönüşüyor.

Türkiye’de sosyal medya ile ilgili düzenleme yapılmadığı müddetçe, sırayla her gün birileri nefret söylemi ve düşmanlıkla saldırıya uğrayacak. Düzenlemenin gecikmesi, sosyal medya alışkanlıklarında kötülüğün ve saldırganlığın normalleşmesini yaygınlaştırıyor.

Sosyal Medyada Ters Tepen Siyasi Mücadele

Siyasal alanın sosyal medya üzerinden yeniden şekillendirilmesine yönelik olarak, muhalefet bir süredir planlanmış organize kampanya yürütüyor.

Devamı
Sosyal Medyada Ters Tepen Siyasi Mücadele
Odak Fransa nın Sosyal Medya ve İnternet Suçlarını Düzenleyen Avia

Odak: Fransa’nın Sosyal Medya ve İnternet Suçlarını Düzenleyen Avia Yasası

Fransa Ulusal Meclisi internet platformlarında yasa dışı içeriklerin kaldırılması için hazırlanan “Avia Yasası”nı 13 Mayıs 2020’de onaylamıştır. Söz konusu yasa 1 Temmuz’da yürürlüğe girecektir. Bu tarihten itibaren YouTube, Facebook, Instagram ve Twitter gibi platformlar yasa dışı söylemler içeren yayınları ve paylaşımları yirmi dört saat içinde kaldırmak zorunda kalacaktır.

Devamı

Twitter, Facebook ve Instagram başta olmak üzere dijitalleşmenin hayatımıza yerleştirdiği yeni iletişim ortamları enformasyon ve dezenformasyon ikileminde kalmış durumda. Giderek güven verici normalden uzaklaşılıyor. İnandırıcılık oranı düşüyor. Doğal olarak böyle bir tablo içinde devlet aygıtı, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve bireylerin temel gündem maddelerinden biri sosyal medya nasıl kullanılmalı sorusu bağlamında şekilleniyor.

Koronavirüs (Covid-19) pandemisinin bütün dünyaya yayıldığı bugünlerde siber uzaydaki aktiviteler de artış eğilimindedir. Böyle olunca siber uzay bazı durumlarda güvenlik tehdidi bazı durumlarda ise bir fırsat ortamı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireysel kullanıcılardan devletlere kadar birçok alanda siber tehdit aktörlerinden gelebilecek risk ve tehdit durumları söz konusudur. Fırsat konusuna gelince burada daha çok devletlerin spesifik olarak istihbarat kapasitelerini geliştirmelerinden bahsetmek mümkündür.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) dünyanın her yerinde insan yaşamının neredeyse tüm alanlarını derinden etkileyerek özellikle internetin gelişimi ve yaygınlaşmasıyla zaten başlayan dijital değişim ve dönüşümün ne anlama geldiğinin örneklerini tecrübe etmemize neden oldu.

Türkiye bu küresel platformlara, güvenlik tehdidi oluşturan içeriklerin silinmesi için başvurduğunda “ifade özgürlüğü” diyerek buna yanaşmadılar. Terör örgütü üyelerinin hesaplarını dondurmadılar. Şimdi, tehdit kendilerine de zarar verecek boyuta gelince “bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi için ortak küresel mücadelenin gerekliliği”nden bahsediyorlar.

Belçika’nın genel Koronavirüs bilançosu nedir? Türk toplumu Koronavirüs krizinde nasıl günah keçisi haline getirilmiştir? Türk toplumunun hedef gösterilmesine ne tür tepkiler verildi? Sağ popülizm bu durumdan nasıl faydalanmaya çalıştı? Belçika’daki Türk toplumu Koronavirüs krizine karşı nasıl bir tutum sergiledi?

FETÖ kendince toplum düşmanlığını yapmaya devam ediyor. Türkiye'nin hızlı adımlar atarak sosyal medyada ortaya çıkan bu kirliliğe müdahale ediyor olması değerli. Aynı şekilde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un düzenli açıklamalar yaparak gerçek bilgileri toplumla paylaşması FETÖ ve uzantıları tarafından oluşturulmaya çalışılan atmosfere izin vermiyor.

Bu durumda önemli olan, yaşanması beklenen krizlere mümkün olduğu kadar hazırlıklı olmaktır.

Münih Güvenlik Konferansı nedir? Münih Güvenlik Konferansı’nın Almanya’nın dış politikası açısından önemi nedir? Geçtiğimiz yılki (2019) Münih Güvenlik Konferansı’nda hangi konular öne çıkmıştı? 4.Bu yılki (2020) Münih Güvenlik Konferansı’nın ana gündemi nedir ve katılımcıları kimlerden oluşmaktadır? 10 Şubat 2020’de yayımlanan Münih Güvenlik Raporu’nun içeriği nelerden oluşuyor?

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 42. sayısı çıktı.

Algıların gerçekliğin önüne geçtiği bu enformatik çağda sosyal medya ortamları üzerinden yükselen ırkçı tutumların gelecek on yılları esir almaması adına sosyal ağlara yönelik engelleyici önlemler alınması bir gerekliliktir.

Kendi cemaatlerinin hakikatini mutlak kabul eden şebekelerin sosyal ağlarda farklı olana tahammüllerinin asgari seviyelerde seyretmesi, demokratik olduğu iddia edilen bu alanların gerçekte ne denli dışlayıcı olduğunu göstermektedir. Kutuplaşma söylemi içerisinde anlamlı bir yere oturan bu sosyolojik görünüm aslında Türkiye’nin bugüne kadar tek kutuplu bir sosyal yapı arz ettiğini de ortaya koymaktadır.

ABD, bu dayatma siyasetini sadece Türkiye’ye karşı izlemiyor. Kendi halkının çıkarlarını Amerikan çıkarlarına tercih eden her ülke aynı dayatma siyasetine maruz kalıyor.

Bundan önceki son birkaç seçimde muhalefet partileri, seçim güvenliği üzerinden sıkça manipülasyonlara başvurdular. Seçimlerin sonuçları ile ilgili şüphe oluşturucu söylemleri kampanyalarının odağına yerleştirdiler. Bunu sistematik hâle getirdiler.