Son dönemde Ankara, Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK yapılanmasına ilişkin olarak daha çok Washington ile ciddi bir gerginlik yaşasa da, Rusya’nın bu konudaki tavrı da Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceği açısından belirleyici olacak.
Devamı
Trump yönetiminin, Ortadoğu'nun askeri bakımdan ağır sıklet aktörlerini bir tarafa bırakarak Suudi Arabistan ve BAE üzerinden bölgeyi şekillendirme çabası daha fazla kaos ve istikrarsızlık getirecek.
Devamı
ABD Başkanı Donald Trump önümüzdeki iki yılda Temsilciler Meclisi bütçeyi kontrol ettiği için istediği harcamaları yapamayan ve istediği yasaları geçiremeyen bir başkan durumuna düşebilir.
Zirvenin kendisi de anlamlı ancak içeriği de güçlü. Özellikle yedi kritik maddede Türkiye'nin öncelikleri büyük oranda yansıtılmış.
Dörtlü zirve, Türk diplomasisinin Suriye krizinde geldiği etkili konumu özetlemekte. Suriye iç savaşının başından itibaren ABD tarafından yalnız bırakılan Türkiye, 2015'ten sonra Rusya ve İran ile bir yol bulmak durumunda kaldı. Astana süreci ve Soçi Zirvesi Moskova ile birlikte çalışmanın parametreleriydi.
Rusya’nın Suriye’deki S-300 hamlesini, İsrail-ABD ve İran-Şam arasındaki denge siyasetinin bir yansıması olarak okumak gerekir.
SETA DC ve MÜSİAD ABD'nin New York'ta ortaklaşa düzenlediği panelde konuşan Emine Erdoğan, mülteciler, insani yardım ve Türkiye örneği konularında değerlendirmelerde bulundu.
Devamı
Ticaret savaşlarının yeni bir evreye girdiği şu dönemde erken ve etkili reform hamleleri gelmediği takdirde BM'nin daha hızlı bir şekilde çözülmesi ve anlamsızlaşmasını dikkate almak gerek.
Devamı
Ortaya çıkan jeopolitik resim Rusya ve Türkiye arasında bir işbirliğini davet ediyor.
Soçi mutabakatıyla İdlib'i kapsamlı bir askeri harekatın hedefi olmaktan kurtaran Türkiye hem kendi ulusal güvenliği hem de bölgede yaşayan 3,5 milyondan fazla sivil adına büyük bir kazanım elde etmiş oldu.
Türkiye yaptığı iki askeri harekat ile Suriye'de aktif olan DEAŞ ve PKK örgütlerine ağır darbe vurduktan sonra şimdi de İdlib'te hem diplomatik hem de askeri ayağı olan hibrid bir çözümü hedefliyor.
Soçi Zirvesi, Suriye krizinin yeniden çatışmalı ve kaotik bir döneme girmesi ile siyasi çözüm için imkan oluşturma arasında gidip gelirken gerçekleşti.
Erdoğan, Türkiye'nin İdlib'de olma kararlılığını 'Bizi Suriye halkı davet etti, Şu anda kimse orada İdlib'de ellerinde Rus bayrakları ile dolaşmıyor, ABD bayrakları ile dolaşmıyor, Alman ya da Fransız bayrakları ile dolaşmıyor. Türk bayrakları ile dolaşıyor.' cümleleriyle sergiledi.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran İdlib’in Suriye meselesine etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.
SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın Türkiye’nin Suriye’de izlemesi gereken strateji hakkında değerlendirmede bulundu.
Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır, Suriye topraklarında yapılan provokasyonun Türkiye’ye etkisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Suriye'de muhaliflerin imha edilmesi üzerine düşünülen bir zafer ilanı Suriye'nin geleceğinde büyük yaralar açacak. Kendini güvende hissetmeyen grup ve bireylerin daha da radikalleşmesi zor olmayacak. Tıpkı 2004 ile 2014 yılları arasında Irak'ta olduğu gibi. Ve çatışmalar sona erse dahi Suriye'nin yeniden inşası ve normalleşmesi mümkün olmayacak.
Rusya’nın amacı Kafkas ve Orta Asya kökenli teröristlerin İdlib’ten çıkamaması. İran ve Rejimle birlikte askeri zafer ilan etmek ve zayıflatılmış muhalefeti, Cenevre sürecindeki en zayıf aktör olarak görmek istiyor..
Türkiye tüm dünyanın gözlerini kapadığı bir dönemde bölgede son derece kapsamlı bir terörden arındırma mücadelesi yürütüyor. HTŞ tipi örgütlerin silah bırakması için elinden geleni yapıyor. Rusya bu çözüme razı olabilir. Onun için önemli olan Suriye'deki üsleri. Ancak Esed ve İran daha fazlası için bastırıyor.
SETA Stratejik Araştırmalar Uzmanı Dr. Veysel Kurt, "Rusya ve İran, Esed iktidarına yeniden meşruiyet kazandırmak istiyor. Bu yüzden İdlib üzerinden bir zafer ilan etme planı kendileri için hayati bir anlam taşıyor.'' dedi.
AB'nin Amerika Birleşik Devletleri gibi Suriye ya da Ortadoğu kaynaklı mülteciler ve terör örgütlerini görmezden gelme lüksü yok.