SETA DC Dış Politika Araştırmacısı Kılıç Buğra Kanat, Irak'taki gelişmeler karşısında duruma vaziyet etmeye çalışan bir Amerikan yönetimi olduğuna vurguda bulunarak, Obama yönetiminin kapsamlı bir Irak stratejisi olmadığı değerlendirmesinde bulundu.
Devamı
Analiz, Ankara ve Erbil arasındaki ilişkilerde yeni bir fenomen olarak devreye giren ve Türkiye'nin sadece Ortadoğu politikasını değil iç siyasetini de etkileyen enerji ilişkilerini irdeliyor.
Devamı
Insight Turkey Yayın Yönetmeni Talip Küçükcan, Türkiye açısından enerji meselesinin asıl öneminin jeopolitik ve jeostratejik özelliklerinden kaynaklandığını belirtti.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, Türkiye'nin Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile imzaladığı anlaşmanın bölgedeki enerji koridorunun güvenliğini sağlaması açısından herkesin işine geleceği değerlendirmesinde bulundu.
Taha Özhan: Barzani'nin Diyarbakır'da ağırlanması devlet açısından son on yılda tutarlı bir hikâyesi olan ve nihai nokta olarak kabul edeceğimiz derin bir kırılmadır.
Türkiye, kısa vadeli Kürt devleti tartışmalarından ziyade uzun vadeli Suriye'de kaosun sona erdirilmesi tartışmalarına yoğunlaşmalı ve Suriyeli Kürtler analizini sadece PYD üzerinden yapmamalıdır.
Yerel seçimler, Irak genel siyaseti açısından değerlendirildiğinde ülkedeki statüko korunmuştur. Ancak Başbakan Maliki'nin Hukuk Devleti İttifakı seçimlerden birinci çıksa da oy oranı düşmüştür.
Devamı
2013 Irak Yerel Seçimleri gerek sonuçları gerekse de yol açabileceği ittifaklar dolayısıyla 2014 yılında yapılacak olan genel seçimler öncesi fikir verebilecek nitelikte.
Devamı
Seçimlerin, 2005'te Sünni Arapların süreç dışında kaldıkları yerel seçim ortamını anımsatması riskli bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor ve geleceğe dair soru işaretleri oluşturuyor.
Kürt sorunu Türkiye'yi sadece bir iç sorun olarak meşgul etmemiş, yaratmış olduğu görece istikrarsızlaştırıcı etkisiyle küresel ve bölgesel ölçekte bir önem de kazanmıştır. Bugün içinde olduğumuz geçiş sürecinin en önemli nedenleri iç dinamiklerle ilgili olmakla birlikte, bütün resmi görebilmek için bu gelişmenin küresel ve bölgesel dinamiklerine de bakmak gerekmektedir. Suriye'deki durumun bölge ülkeleri arasındaki gerilim hatlarını ısındırdığı ve küresel bir bilek güreşine dönüştüğü bir dönemde, gerilim unsurlarından birinin soğutularak başka gerilim unsurları üzerinde olası bir olumlu etkinin yaratılması gerekmiştir. Bu nedenle de uluslararası arenada etkisi olacak şekilde güvenlik ve istikrar ortamını artırıcı şekilde bir adımın atılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu açıdan bakılınca Türkiye'de iç barışı artıracak şekilde atılan bu adımın dış boyutlarını incelemek gerekmektedir.
Silahlı unsurların sınır dışına çekilmesi müzakere sürecinin başlamasını; statü talebinden vazgeçilmesi de sürecin başarıya ulaşmasını mümkün kılacaktır.
Barzani'nin ziyaretinin ilk gününde 'Türkiye ile güvenliklerinin birbirine bağlı' olduğunu dile getirmesi, IKBY'nin bir strateji içerisine gireceğinin ilk işaretleri.
Ortadoğu'da demokratik değişim talepleri artarken, Türkiye Irak ile ekonomik entegrasyon sürecine devam ederken; PKK, BDP için fırsattan maliyete doğru dönüşebilir.
Türkiye'de yüzyıllık bir milletleşme sorunu var. Millet olma sorunu içerisinde bir Kürt sorunu var. Kürt sorunu içerisinde kanlı bir mücadele var. Yıllardır akan kanın içerisinde bir terör sorunu var. Terör sorunu içerisinde PKK var. PKK sorunu içerisinde güvenlik sektörümüz, dış mihraklar, enerji, Ortadoğu jeopolitiği vs. var. Onlarca farklı dinamiğin içerisinde Türkiye'nin büyüme sancıları var. Türkiye bir karar noktasında: Sınır tartışmasından bağımsız olarak; ya Kürt sorunu üzerinden büyüyeceğiz ya da küçüleceğiz. Anlaşılan o ki devlet aklımız büyümekten yana. Lakin son beş aydır, aklıselim sahibi herkesin dile getirdiği gerçek, PKK'ların teslim olma görüntüleriyle bir kez daha tescillendi: Bu süreçte üslup içerikten önemlidir.
SETA KONFERANS Konuşmacı: Rebwar Kerim Weli Hewler Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Erbil Tarih: 17 Mart 2009 Salı Saat: 16.00 – 17.30 Yer: SETA Vakfı, Ankara
ABANT Platformu’nun Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’de düzenlediği ‘Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak’ adlı konferans bir ilke imza attı ve Türkiyeli Türk ve Kürt aydınlarla Iraklı Kürtleri bir araya getirdi
KIRK yıllık Davos toplantılarının bir gün gerçek bir tartışmaya yol açacağı kimin aklına gelirdi? Türkiye gibi ülkelerin devlet başkanlarının lütfen davet edildiği bu tür toplantılarda merkez güçler gücünü gösterir, uydu güçler merkezden aldıkları ışığı yansıtır.
PKK terörünün yükselmesiyle başlayan süreç, Türkiye’yi yeni tercihlerin eşiğine getirdi. Amerikalı senatör Joe Biden’ın Irak’ı ‘yumuşak bir şekilde’ üçe bölelim önerisi hakkındaki tartışmalar sona ermeden Türkiye, Irak’ın giderek karmaşıklaşan siyasi yapısıyla yüz yüze geldi. Buna kısaca muhatap bulma sorunu diyebiliriz. Irak’ın işgal edildiği 2003 yılından bu yana Irak’ta herkese eşit mesafede durmaya çalışan Türkiye, simdi Kürt liderlerle bir hesaplaşma sürecine girmiş durumda. Bağdat’ı kendimize tek muhatap kabul etmek, Irak normal bir ülke olsaydı şüphesiz anlamlı olurdu. Fakat merkezin zayıfladığı, güç paylaşımını kimsenin kontrol edemediği, etnik-sekter siyasetin milli aidiyetin üzerinde olduğu ve üstelik halen işgal altındaki Irak’ta sadece ‘Bağdat’ı muhatap kabul ediyorum’ demek, ilkeli bir davranış olabilir ama sorunlarımızı çözmeye yetmez.
Türk kamuoyunda Irak ile ilgili tartışmalar, kısa süre öncesine değin, suni bir şekilde Kerkük referandumu üzerinde düğümlenmişti.
Türkiye son dört yılda dış politikada belli açılımları gerçekleştirdi. Türk dış politikasının son dönemdeki hareketli seyrinin Irak’ın işgali ile oluşan yeni durumun dayattığı mecburi gündem ve imkânlarla da doğrudan alakası var. Mesele Türkiye’nin bu yeni imkanların ne kadarını kendi iradesi dahilinde, ne kadarını ise ABD’nin oturtmaya çalıştığı “yeni güçler dengesi” çerçevesinde kullanabildiğidir.