AB’ye Mecbur muyuz?

Türkiye'nin bulunduğu bölgede çok farklı ülkelerle alternatifler geliştirme potansiyeli var. Türkiye, AB dışındaki gelişmekte olan ülkelerle ekonomik ve siyasi ilişkilerini artırmalıdır.

Devamı
AB ye Mecbur muyuz
Referandum AB ve Yeni Dengeler

Referandum, AB ve Yeni Dengeler

AB yolun sonuna mı geldi? AB savunduğu değerleri ne kadar taşıyor, hatta taşıyor mu?

Devamı

Trump TPP'yi elinin tersiyle itti. TPP de böylelikle ölmüş oldu zira anlaşmanın devreye girebilmesi için içlerinde ABD ve Japonya'nın da bulunduğu en az 6 ülkenin onayı gerekiyordu.

‘Brexit referandumu’ ile ABD başkanlık seçimlerini Trump’ın kazanması, Avrupalı devlet adamları ve politikacılarını, kıtanın güvenliği konusunda yeniden ortak savunma sistemleri düşüncesini canlandırma arayışı içerisine itti.

Türkiye bir anlamda değişecek ilişki tarzının öncüsü durumunda. Ayrıca, Suriye'de ateşkes ve Astana Süreci'nin Batılı ülkeleri dışarıda bırakmasının rahatsızlığını sorularda hissettim.

TÜİK ulusal hesaplarda neden güncellemeye gitti? Eski metot ile yeni metot arasında nasıl bir fark var? Verilerde ortaya çıkan değişimin yansımaları ne olacak?

Hesapta Ne Var Ne Yok?

Eski hesaplama yönteminde, kısa dönem istatistikleri ve anketler rol oynarken, şimdi paydaş kurumlarla işbirliği içinde “idari kayıtlar”ın da söz aldığı bir sistemle karşı karşıyayız.

Devamı
Hesapta Ne Var Ne Yok
El Bab Kararlılığı

El Bab Kararlılığı

Türkiye ilk defa Suriye'de diplomasi ile askeri güç kullanımından sinerji çıkarabilecek bir vasatı yakaladı. İç kamuoyunun siyasi bilinci de bu gidişatın farkında.

Devamı

Ticarette yerel paranın kullanımı için öncelik verilecek ülkeler var. Asya ülkeleri bunların başında geliyor.

Washington eliti kendi iç rekabeti ile meşgul iken dünyanın önde gelen başkentleri de ABD'nin yeni dış politikasının nasıl şekilleneceğini merak ediyor.

CHP'nin oradan oraya savrulması öyle trajik bir hâle geldi ki; CHP'liler taziyeye göbek atarak gider oldular.

Türkiye ekonomisinin potansiyelini kullanırken, global sistemdeki mevcut uygulamaların yanı sıra kendi değerlerini de kullanabileceği alternatif araçları öncelikli hale getirmesi gerekiyor.

AB teröre açtığı kucakla, yaygın İslamofobik ve ırkçı söylemleriyle, içinde bulunduğu krizden Türkiye’ye saldırarak kurtulabileceğini düşünmesiyle velhasıl Türkiye düşmanlığını seçim kazanmanın bir aracı olarak kullanmasıyla Türkiye’deki tüm özgül ağırlığını yitirmiş durumdadır.

Trump Kanada'ya bir Meksika gibi saldırmasa da, yeni dönemin bu komşu ekonomi için de çeşitli açılardan iz bırakması muhtemel…

Sıkıntılı gidişatın durdurulmasında Almanya'ya kritik bir sorumluluk düşüyor. Ne yazık ki Merkel mülteciler konusunda gösterdiği liderliği sonuçlandıramadığı gibi FETÖ konusunda da Türkiye'yi karşısına alıyor.

Ortadoğu'nun mezhep çatışmasını realiteyi yok sayan sekülerizm ile değil, yeni bir dini meşruiyet çerçevesi ile aşabilirsiniz.

Güncelin sıcak karmaşasında aktörlerin yürümeye çalıştığı uzun yolun sonunda kritik bir soru duruyor: Ortadoğu'nun geleceği nasıl şekillenecek?

"Türkiye, Musul meselesinde orada olmak zorunda. Irak'ın geleceği Türkiye'yi çok yakından ilgilendiriyor."

15 Temmuz başarısız darbe girişimi FETÖ’nün kendi vesayetini kurmak için hiçbir hukuki ve ahlaki sınırlamayı kabul etmeyen cuntacı bir terör örgütü olduğunu apaçık ortaya koydu. FETÖ’nün paralel devlet yapılanmasına girişen bir terör örgütü olduğu 17-25 Aralık yargı darbe girişiminden itibaren özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümeti tarafından ısrarla dillendirilmekteydi.

Özellikle tarafların motivasyonlarında dönemlere ve iktidarlara göre önemli değişiklikler gözlense de Türkiye’nin üyelik hedefinin iktidarlara göre çok fazla değişmediği ancak bu hedefe ulaşma yöntemlerinin ve Brüksel’den gelen taleplere karşı tutumların önemli farklılıklar gösterdiği görülmektedir.

20. yüzyıl Türkiye modernleşmesi, ikilemlerin, karşıtlıkların, birbirini dışlayan ötekilerin siyasetten gündelik hayata her alanda karşımıza çıktığı bir modernleşmedir. 20. yüzyılda Türkiye, devlet-toplum, din-devlet, halk-aydın, gelenek-modernlik, Batı-Doğu, kurum-birey, formel-enformel vb. birçok ikilemin arasına sıkıştı.