Hazar, Enerjide Çıkış Kapısı Olabilir

Hazar'dan çıkarılacak enerji kaynaklarını Avrupa'ya taşıyacak boru hatları projelerinin çeşitlenmesinde tüm taraflar kazanç sağlayacak.

Devamı
Hazar Enerjide Çıkış Kapısı Olabilir
Kalkınmanın Can Suyu Enerji

Kalkınmanın Can Suyu Enerji

Akkuyu’nun akıbetini tartışmak yerine, belki yeni nükleer projelere yelken açmalıyız. Küresel rekabet gecikme kabul etmiyor.

Devamı

Son dönemlerde Türkiye, enerjide cesur denilebilecek ve birilerini rahatsız eden adımlar atıyor. “Enerji merkezi” olma hedefinden bahsettiğimizde, bu hedefin ütopik, yani gerçekçi olmadığına dair yapılan eleştirilerin haksızlığı, bugün geldiğimiz noktada ortada.

Rusya krizi, Türkiye'nin bundan sonraki dönemde enerjide çizeceği yol haritasını belirleyecek nitelikte.

Enerjiyi arz ve talep eden ülkelerin yeni güzergâh ve pazar arayışında, Türkiye'nin kilit bir aktör konumuna geldiğini söyleyebiliriz. Yani, bölgede Türkiye'nin olmadığı bir enerji senaryosu yazılamıyor.

Son günlerde Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerin muhtemel bir normalleşme aşamasına girmesi doğrultusunda yapılan görüşmeler de, bölgede hızla değişen güvenlik ve enerji denkleminin bir yansıması olarak okunmalı.

Akdeniz'deki Kilit

Rusya bir yandan Suriye açıklarındaki doğal gaz aracılığıyla, diğer yandan da muhtemelen Irak petrolüne el atabilme hevesiyle, Akdeniz'deki enerji oyununa entegre olmayı amaçlıyor.

Devamı
Akdeniz'deki Kilit
Insight Turkey Enerji Güvenliği Paneli Rusya'nın Suriye Müdahalesi Sonrası Yeni

Insight Turkey Enerji Güvenliği Paneli: Rusya'nın Suriye Müdahalesi Sonrası Yeni Enerji Denklemi

Insight Turkey dergisinin düzenlediği Enerji Güvenliği Paneli’nde Suriye rejimini desteklemeye yönelik yapılan müdahale sonrası Türkiye ve AB ülkelerinin Rusya’ya karşı tutumu ve bundan sonrasında özellikle enerji anlaşmaları çerçevesi

Devamı

Petrol ve doğalgaz ticaretini göz önünde bulundurduğumuzda, Rusya'nın, son dönemde attığı adımların kendisine nasıl bir maliyeti olacağını iyi düşünmesi gerekmektedir.

Rusya, zaten sahip olduğu enerji havzasını Suriye'de üstünlük kurarak burada da genişletmeye çalışacak.

ABD ve AB üye ülkelerinin yaptırımlarında dolayı ekonomide dar boğaz yaşayan Rusya, petrol fiyatlarının düşmesiyle de zor bir süreç geçiriyor.

Anlaşmalar gereği Rusya'nın Türkiye'ye gaz akışını keseceğine ihtimal vermiyorum. Rusya'nın da Türkiye pazarına bağımlılığı söz konusu.

Hava sahasını ihlal eden hangi ülke olursa olsun uygulanacak kuralın, Rus uçağına da uygulanmasıyla başlayan Türkiye ve Rusya arasındaki kriz devam ediyor.

Rusya'nın zengin enerji kaynaklarına sahip olması ve bu potansiyeli siyasi ilişkilerinde bir koz olarak kullanması yeni bir durum değil.

Ufuk Ulutaş, Brüksel’de gerçekleşen Avrupa Birliği (AB) - Türkiye zirvesinin önemli başlıklarından olan enerji güvenliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

SETA Ekonomi Direktörü Doç. Dr. Sadık Ünay, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan gerginliğin bölgedeki enerji jeopolitiğini nasıl etkileyeceğini Al Jazeera için yazdı. Ünay’a göre, Rusya ile yaşanan kriz, Türkiye’nin enerji jeopolitiğini daha dengeli bir yapıda yeniden şekillendirmesi için ciddi bir fırsat olarak algılanabilir.

Sadık Ünay, Türk-Rus ekonomik ilişkileri ve Türkiye’nin enerji tedariki meselesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Vakfı tarafından çıkarılmakta olan Insight Turkey dergisi, enerji güvenliği meselesini önemli bir panelle masaya yatırıyor.

Bölgeyle ilgili geliştirilen uluslararası projelerde belirleyici bir tutumla rol alan Türkiye, ken­disini enerji alanında bir aktör olarak kabul ettirmiş durumdadır.

Türkiye ekonomisinin son 10 yıldır gerçekleştirdiği ekonomik performans ile birlikte üretimin temel girdisi olan enerji ihtiyacı hızla artmaktadır.

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Nisan ayında yaptığı Rusya gezisi sonrasında ortaya çıkan bilgiler, devrim sonrası süreçte bir süredir dondurulmuş olan nükleer enerjiden yararlanma çalışmalarının Rusya'nın yardımı ile tekrardan başlatılmak istediğini ortaya koydu. Bu durum, bölgedeki gücünü tanzim etmek isteyen Mısır için nükleer güç olma arzusunun dönemsel olmadığını, bir devlet politikası niteliği taşıdığını gösteriyor. Mısır, 1986 yılında yaşanan Çernobil felaketinden sonra nükleer programını askıya almıştı. 2006 yılında ise Hüsnü Mübarek döneminde yeniden çalışmalara başlandığı düşünülüyor. Şubat 2011'de hükümet, Akdeniz sahilindeki Deba bölgesinde ilk nükleer santralin kurulmasının planladığını kamuoyuna açıklanmıştı. Ancak bu konuda her hangi bir adım atılamamıştı.